GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GREV ERTELEMELERİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:126
Tarih:25.07.2014

İZZET ÇETİN (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Başkanın da söylediği gibi grev ertelemeleri üzerine söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, bundan tam elli bir yıl önce yani 24 Temmuz 1963 yılında, 274 sayılı Yasa ve 275 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev Lokavt Yasası'yla birlikte grev hakkıyla tanıştı. Ama öyle bir tesadüf ki, elli bir yıl sonra yine bir 24 Temmuzda, gerçekten -biraz sonra izah edeceğim- şaşırtıcı bir biçimde AKP bir grevi erteledi sessiz sedasız, hiç kimsenin haberi yok. Dün, Çayırhan, Elbistan ve Tavşanlı Tunçbilek maden ocaklarında çalışan işçilerin grevini Hükûmet erteledi. Bu erteleme gerçekten ilginç.

Değerli arkadaşlar, grev ertelenmeden önce Hükûmet bildiğiniz gibi bundan tam bir ay önce, 18 Haziran tarihinde greve çıkan Şişecam işçilerinin grevini genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu nitelikte gördüğü için altmış gün süreyle ertelemişti. Aradan bir ay geçtikten sonra bu grevi de erteledi. Ertelemeden önce, yandaşı olan iş adamlarından Turgay Ciner'in yasaya aykırı bir biçimde açmış olduğu bir davayı bizim ne yazık ki hukuk çöktüğü için mahkeme kabul ediyor ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'ndaki hükme aykırı bir biçimde sendikanın almış olduğu grev kararını ihtiyati tedbir yoluyla durduruyor. Sendika dün öğle saatlerine doğru aynı mahkemeye, Ankara 4. İş Mahkemesine müracaat ediyor, itiraz ediyor "Bu Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'ndaki grev yasağı kapsamında değiliz, iki yıl evvel 6356 sayılı Yasa çıktığı zaman bizim grev hakkımız doğdu." diye itiraz ediyor, mahkeme bu sefer de verdiği kararı kaldırıyor ve sendika dün öğle saatlerinde greve başladı, saat 16.00'da. Hükûmet de -zannettik ki- alelacele saat 17.00'ye doğru Bakanlar Kurulunu topladı ve grev uygulamasını erteleme kararı aldı. Meğer, Hükûmet Turgay Ciner'le iş birliği içerisinde bu kararı götürmüş, burada belgesini size göstereceğim.

Değerli arkadaşlar, Hükûmet diyor ki: "Çayırhan Termik Santrali ile Elbistan Kömür havzası Çöllolar kömür İşletmesi iş yerinde grev kararı yine Şişecam'da olduğu gibi genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden, altmış gün süreyle ertelenmiştir." 21 Temmuz 2014 tarihinde grevi erteleme kararını almış Bakanlar Kurulu. Turgay Ciner'e "Mahkemeye ver, mahkeme yürütmeyi durdurma verirse biz şey yapmayız grevi, hiç olmazsa bunu yürürlüğe sokmayız."diyor. Grevi gerçekten ihtiyati tedbir yoluyla durdurduktan sonra da aynı mahkeme itiraz hakkı bulup kaldırmak mecburiyetinde kalınca Bakanlar Kurulu otomatik olarak, belki de peşin olarak imzalarla aldığı kararını yürürlüğe koyuyor.

Değerli arkadaşlar, gerçekten, Türkiye altmış bir yıl önce bir grev hakkıyla tanıştı, AKP döneminde grev haklarını kaybeden işçilerle dolu. Burada 2.903 işçi toplam üç iş yerinde greve çıkmıştı.

Değerli arkadaşlar, gerçekten grev, işçinin, emekçinin zorunlu olmadıkça emeğini, haklarını korumak ve geliştirmek için kullanmak zorunda kaldığında kullandığı önemli bir silahı. Bu silahı emekçinin elinden Hükûmet, işveren, iş birliği içerisinde alırsa işçi korumasız kalır, işçi haklarını geliştirmenin yollarını bulamaz. Nitekim burası da bir maden iş yeri... 13 Mayısta 301 madenci feci şekilde, AKP'nin yandaşı iş adamlarının gerekli işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerini almaması nedeniyle yaşamını yitirdikten sonra bir başka madende yine işverenlerden yana Hükûmetin tavrını protesto ediyorum, kınıyorum. Buradan, greve çıkan tüm işçi arkadaşların haklarını ellerinden alan mahkemeyi de protesto ediyorum, kınıyorum ve işçilere başarılar diliyorum.

Yaklaşan Ramazan Bayramı nedeniyle hepinizin bayramını kutluyor, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)