| Konu: | HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 06.06.2012 |
REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Arabuluculuk Kanun Tasarısı'nın 25'inci maddesinin 1'inci fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, yaklaşık 1 milyon vatandaşımızın oyunu alarak milletvekili seçilen 8 arkadaşımızın hâlâ cezaevinde esir tutulmasını içime sindiremediğimi ifade etmek istiyorum. Zira, bu kürsüden milletin egemenliğini kayıtsız ve şartsız koruyacağımıza dair namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik, ancak maalesef bu yeminin gereğini bu milletvekili arkadaşlarımız için bugüne kadar yerine getiremedik. Bu sebepten dolayı, özellikle iktidar milletvekillerine bu sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmayı görev addediyorum.
Değerli milletvekilleri, Hükûmet, bugüne kadar Meclise sevk ettiği bütün yasa tasarılarında olduğu gibi, bu yasa tasarısında da maalesef dayatmacı ve tepeden inmeci bir anlayışla hareket etmiştir. Bu yasayla ilgili yapılan eleştiriler dikkate alınmamıştır. Hükûmet, sayısal çoğunluğuna güvenerek her türlü yapıcı eleştiriyi dışlayan, dediğim dedik bir anlayışla bu yasa tasarısını Meclis Genel Kuruluna getirmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısı ile modern ve çağdaş hukuk sisteminin içinin boşaltılarak, tasfiye edilerek kadılık sisteminin topluma dayatılmak istendiğini görüyoruz. Bu kanun ölü doğmuş bir kanundur, başarıya ulaşma şansı yoktur. Zira, toplumsal dayanışma kültürünün yok edildiği, dinci ve kinci bir toplum yaratılmaya çalışıldığı, toplumun ayrıştırıldığı bir ortamda ara buluculuk müessesesinin işlemesi mümkün değildir. Yasa tasarısında ara buluculuk bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır. Asıl olan uyuşmazlıkların ne olursa olsun bir şekilde hızlıca çözülmesi değil, hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde çözülmesidir.
Mevzuatımızda, Avukatlık Yasası'nda, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda kişiler arasındaki ihtilafları uzlaşma yoluyla çözmeye yönelik düzenlemeler zaten mevcuttur. Mevcut düzenlemelerin geliştirilmesi gerekir iken yeni ve özel bir yasa çıkarılması kesinlikle doğru olmamıştır. Yasa tasarısının içeriğine baktığımızda, tarafları uzlaşmaya götüren süreçte metnin büyük sorunlar taşıdığını ve Anayasa'nın 2, 6, 9, 11 ve 36'ncı maddelerine aykırılık oluşturduğunu görüyoruz. Zira, Anayasa'da egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu; kullanılmasının hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye, sınıfa bırakılamayacağı; hiçbir kimse ve organın kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetkiyi kullanamayacağı, yargı yetkisinin Türk ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı açıkça düzenlenmiştir. Oysaki yasa metninde yargı alanındaki bu egemenliğin ve yetkinin belirli kişilere ve zümrelere devredildiği görülmektedir.
Ayrıca, yasa tasarısı önemli sakıncaları da beraberinde getirmektedir. Öncelikle izlenen sürecin medeni olmamasından tutun, örneğin irade fesadı hâllerinin en önemlilerinden ikrah, yani baskı, tehdit ve korkutma hâlinde ne yapılacağı belirtilmemiştir. Sürece ilişkin süre sınırının belli olmaması, aile ve miras hukukuna ilişkin sınırların çizilmemiş olması, ara bulucuya tanınan yetkilerin zamansız, haksız ve kötüye kullanılması hâlinde ne tür yaptırımlar uygulanacağının belirtilmemiş olması, herhangi bir yargı yolunun öngörülmemiş olması ve uzlaşmaya kamu düzeni bakımından denetim öngörülmemiş olması gibi önemli sakıncaları içerdiği görülmektedir. Zaten yürütmeye göbekten bağlı bir yargımız, bir yargı sistemimiz varken, maalesef bu yasa tasarısıyla ikinci bir yürütme güdümlü yargı yaratılmaktadır. Gerek ara bulucunun seçimi ve gerekse eğitimi bu süreçte yaşanacak ayrı bir sıkıntı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bütün bunlar gözetildiğinde yasanın hem yargıya hem avukatlık mesleğine ve hem avukatlara zarar verebilecek önemli riskler taşıdığı anlaşılmaktadır. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Eryılmaz.