GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:125
Tarih:24.07.2014

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 71'inci maddesi üzerine verdiğimiz önerge doğrultusunda söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu maddede ilave edilen cümlelerle yapacağınız veya yapmakta olduğunuz değişiklikle, aile sağlık merkezleri ve toplum sağlık merkezlerindeki hekimlere nöbet getiriyorsunuz. Ne oldu bu durum bilmiyorum? Hatırlarsanız bu kürsüde -Sağlık Bakanı burada yoktu- 25 Mayıs 2010 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nin 10'uncu maddesinin (4)'üncü fıkrasında "Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezler dışında, hastanelerde aile hekimlerine nöbet tutturulmaması esastır." denmesine rağmen bugün yapılan değişiklikle aile sağlığı merkezlerinde ve toplum sağlığı merkezindeki hekimlere nöbet tutturuyorsunuz.

Size anlatmak istiyorum değerli milletvekilleri, neden aile sağlık merkezi ve toplum sağlığı merkezi hekimlerine hastanelerin acil servislerinde ve 112 hizmetlerinde nöbet tutturmak istiyorsunuz. Hani o sağlıkta devrim yaptığınız, hani Türkiye'de sağlıkta bir dönüşüm yaptığınız ve her zaman övündüğünüz o 112'lerin ya da acil servislerin neden bu nöbet içerisine girdiğini biliyor musunuz? 112'lerin altyapısında bir değişiklik yapmadınız, teknik donanımında bir değişiklik yapmadınız. Hemşire ve doktor yetersizliğini zaten biliyorsunuz, bu yetmedi; üstüne üstlük popülist bir siyasi yaklaşımla dediniz ki: "112 acil hizmetlerinin ve acil sağlık hizmetlerinin olduğu yerlerde katkı payı alınmayacak."

Vatandaş zaten zor geçiniyor, vatandaş geçim sıkıntısında, katkı paylarını ödememek için ne yaptı? Acillere hücum etti, hastanelerin acil servislerine hücum etti. Bugün herhangi bir hastanenin acil servislerinde binin üzerinde hasta bakılmaktadır. Dün de yaşandı, televizyonlarda da görmüşsünüzdür. Her gün hastanelerin acil servislerinde kavga var, patırtı var, gürültü var. Sağlıkta Şiddet Komisyonunda da beraber olduk. Birçok hekim arkadaşım da biliyor, sağlıkta şiddetin en çok yaşandığı yer neresi? 112 ve acil sağlık hizmetlerinin olduğu hastaneler.

Şimdi soruyorum size: Aslında sizin Türkiye'de sağlıkta dönüşüm yaparken hastanelerin acil servisindeki teknik donanımı iyileştirmeniz lazımdı. Sayın Sağlık Bakanını da buradan da daha önce uyarmıştım, demiştim ki: "Uzun ve kısa vadeli acil tıp uzmanlarının yetiştirilmesi lazım." Siz eğer bu yöntemle gitmeye kalkarsanız, bu, bir gün hepimizin canını yakar dedik. Nereye geldik? Bakın, nereye geldik? Şimdi, 112'deki ve acil servislerdeki eksikliği kompanse etmek için ne yapmaya çalışıyorsunuz? Aile sağlık merkezlerinden ve toplum sağlığından hekimleri oraya transfer etmek istiyorsunuz. Aile sağlığı merkezlerinde bizim yaptığımız yıllık sözleşmelerde hastanelerde nöbet tutmak yoktu. Ne oldu? Bir önceki Tam Gün Yasası'nda yine bu yoktu. Şimdi nereye geldi? Şimdi bunu kompanse etmek için aile sağlık merkezlerindeki ve toplum sağlık merkezlerindeki doktorlara nöbet tutturuyorsunuz. Ya el insaf! Orada bininci hasta olmak istemiyorsanız, hekimleri tükenmişlik sendromuyla baş başa bırakmak istemiyorsanız, hekimlere hastanelerinin acil servislerinde şiddet uygulanmasını istemiyorsanız, gelin, bu kanun düzenlemesinden vazgeçin.

Size bir önerim: Hâlâ geç kalmış değiliz. Türkiye'de hastanelerin acil sağlık hizmetlerinde düzenlemenin, acil tıp uzmanları üzerinden yetiştirilmiş ve Sağlık Bakanlığı tarafından yeterli kadro tahsis edildiği süreç içerisinde aile toplum sağlığı merkezlerindeki ve aile sağlık merkezlerindeki hekimleri buraya götürmemizin hiçbir anlamı yoktur. Bakın, acil servislerindeki hekimin iş yükü artıyor. Acil servislerdeki nöbet sonrası...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Şimdi siyaset yapıyorsunuz.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - İzin verin... Siz de hekimsiniz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Siyaset yapıyorsunuz.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Nöbet tutacak, sağlık ocağından kalkacak, gelecek A hastanesinde nöbet tutacak, nöbetten sonra dinlenecek mi, sağlık ocağına mı gidecek, parasını mı alacak?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hem dinlenip hem parasını alacak.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Mağdur olan kim? Mağdur olan, sadece vatandaş. Mağdur olan, sadece vatandaş. Onun için bu düzenlemeyi, gelin, hekimleri zor durumda bırakmayın, sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmayın.

Siz hekimsiniz, başhekimlik yaptınız, sağlık ocağından geldiniz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Doğru, doğru.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Hekimleri bu kadar ötekileştirmeye, itibarsızlaştırmaya hakkınız yok.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hiç öyle ötekileştirme yok.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Çünkü biz çocuklarımızı, ailemizi, annemizi, babamızı o hekimlere emanet ediyoruz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Hiçbirimizin onları itibarsızlaştırmaya hakkı yok.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)