GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MALATYA'NIN SU SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:125
Tarih:24.07.2014

MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle Malatya'mız kuraklık, artı don felaketini yaşayan bir ilimiz olması hasebiyle gerçekten sulama sorunları sık sık karşımıza çıkmakta. Özellikle, yaşanan kuraklıktan dolayı ve artı, kayısıdaki don felaketi hasebiyle çiftçimizin kökten gelir kaynaklarının kuruması sonucu özellikle yem bitkilerine ve diğer sebzelere yönelen çiftçilerimizin ister istemez Malatya'mızdaki sulama sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarını görmekteyiz. Biz, başta Bakanımız olmak üzere ve ilgili bütün genel müdürlüklerimiz, bölge müdürlüklerimizle bu konuyu bir geniş koordinasyon toplantısı çerçevesinde ilimizin milletvekilleriyle beraber masaya yatırmış olduğumuz süre içerisinde, o günden bugüne kadar ciddi mesafeler katetmeye çalıştık ve bugün de bunların semerelerini almaya çalışıyoruz. Ama, maalesef bakıyoruz, sahada bizim şu anda gayret göstermiş olduğumuz bu sorunun halledilmesi için özellikle bu gibi sorunların sürmesi noktasında bir direnç göstermeye çalışan bir anlayışın sahadaki insanlarımızı kışkırtmaya çalıştıklarına şahitlik etmekteyiz.

Biz, Malatya'mızda şu anda sulanan 173 bin hektar arazimizin büyük bir kısmını mevcut kaynaklarımızla sulamaya gayret göstermekteyiz. Ancak, lokal olarak çok cüzi olan bir kısımda değişik birtakım sıkıntıların yaşanmasından dolayı kanalizasyon suyuyla sulanan bölgelerimizde valiliğimizin ve bölge müdürlüğümüzün çalışmaları neticesinde onların da üstesinden gelerek bir son noktaya gelindiğini gördük. Ancak, yine, gerçekten, sanki buradan bir siyasi rant elde etmeye çalışan anlayışın hâlâ sahayı terk etmediğini görmekteyiz. Özellikle Malatya'mızda şu anda kapalı sistemle sulamanın yapılabilmesi için ciddi destekler aldık. "Bin Günde Bin Gölet Projesi" kapsamında 14 göletimizi projelendirdik ve bunların bir kısmı ihaleye girdi ve bunlarla beraber de ben eminin Malatya'da mevcut sulanabilir arazilerimizin miktarını artırmış olacağız ve insanlarımız da bu konuda gerçekten devletten beklediklerini elde etmiş olacaklar.

Şimdi, özellikle son günlerde yaşanan Gazze katliamıyla alakalı, Gazze faciasıyla alakalı... Ben bu konuları pek de konuşmaktan haz almıyorum. Özellikle rahmet ve mağfiret ayı olan ramazan ayında tüm İslam coğrafyasında, maalesef Suriye'de, Doğu Türkistan'da, Irak'ta, özellikle Gazze'de bütün insanlarımıza reva görülen oradaki katliamlarda, bugüne kadar görmüş olduğumuz oradaki direnişte -meşru bir müdafaa olmasına rağmen- tüm insanlık âleminin, bugüne kadar orada gösterilen bu direncin meşru bir müdafaanın ötesinde, sanki masum Filistin halkının veya oradaki Hamas'ın vermiş olduğu mücadele gayrimeşru bir mücadeleymiş gibi tamamen İsrail'in yanında yer alan Birleşmiş Milletler, AB, Amerika ve kendilerini medeni ülkeler olarak addeden Avrupa'nın bunların yanında yer almasını da maalesef esefle izlemekteyiz. Özellikle, bu süre içerisinde masum çocuklarımızın, gençlerimizin, oradaki annelerimizin katledilmesini dünya insanlığı eli kolu bağlı bir şekilde izlemekte. Havadan, karadan ve denizden abluka altına alınan Gazze, bilindiği gibi, şu anda gerçekten açık hava cezaevine dönüşmekte.

Bunlarla beraber, İsrail istediği zaman burayı yakıyor, yıkıyor; istemiş olduğu her bölgeye maalesef girmekte. Ayrıca, insanlıktan çıkmış, kana susamış olan, kan ve gözyaşından beslenen katil, siyonist İsrail'in insanlıktan nasibini almamış bir milletvekilinin ifadelerini de biz çok iyi bir şekilde izlemekteyiz. Özellikle, bunun bir bayan milletvekili olmasına ve orada bütün insanlığın ölmesine, maalesef firavunvari bir anlayışla bakıyoruz ve bunlara Kur'an-ı Kerim'de Ali İmran Suresi'nin 118'inci ayetinde açık ve net bir şekilde gereken cevap verilmektedir.

Biz bu meyanda, kardeşlerimizin yanındayız. Gazze mutlaka direnecek, kazanacak ve Gazze'yle birlikte masum Kudüs, ümmet ve insanlığın mutlaka mahşerî vicdanda da kazanacağına şahitlik edeceğiz. Filistin bizim için önemli, Filistin Müslümanların ilk kıblegâhı, onun için biz burayı sahiplenmek zorundayız.

Karada, denizde intifada, her yerde, diren Gazze, diren Hamas'ın şanlı direnişçileri ve özgürlük savaşçıları, Filistin'in izzeti ve izzetlileri, zafer senindir ve yakındır. Kahrolmasını gerektirecek şeyler yapmış olduğu için "Kahrolsun İsrail! Zalimler için yaşasın cehennem!" diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)