GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:116
Tarih:06.06.2012

MEVLÜT DUDU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı'nın 7'nci maddesine ilişkin olarak Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş bulunduğu önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, verdiğimiz önerge, her bir uyuşmazlık için ara buluculuk faaliyetinin en fazla altı ay ile sınırlandırılmasına ve taraflar anlaşamadıkları takdirde, aksi kararlaştırılmadıkça, ara bulucuya asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretin yarısının taraflarca eşit olarak ödenmesine ilişkindir. Burada amaçlanan, uyuşmazlığın sürüncemede kalması durumunda tarafların zarar görmelerinin engellenmesi ve ara bulucuya emeğinin karşılığının kısmen de olsa ödenmesi hedeflenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP Hükûmetinin son zamanlarda olmazsa olmazlarından olan "Var olan kanun nasıl yok sayılır? Yeni kanunla ortalık nasıl karıştırılır?" polemiği yine işliyor. Bu kez yargı yetkisini mahkemelerden almak için düğmeye basıldı.

Ara buluculuk yargısal bir faaliyettir. Bu kanun teknik anlamda Anayasa'nın 6'ncı ve 9'uncu maddelerine aykırıdır. Anayasa'nın 9'uncu maddesinde yargı yetkisinin Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılabileceği belirtilmiştir ancak Arabuluculuk Kanunu Tasarısı ile yargı yetkisinin bir kısmı belirli kişilere devredilecektir. Bu sistem tamamen hukuk adamları ile yapılsa bile sonuçta bir tür modern kadılık oluşturulmaya çalışılmaktadır.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne alakası var? Aynı faaliyet değil. Yanlış yani.

MEVLÜT DUDU (Devamla) - Doğru, doğru.

Değerli milletvekilleri, acaba AKP değişik zamanlarda dillendirdiği çok hukukluluğu bu sayede yasal bir altyapıya kavuşturmanın adımını mı atmak istiyor?

Başbakanın 2010 yılı Ekim ayında Ankara Üniversitesinin açılış töreninde yaptığı konuşmaya bakalım. Sayın Başbakan aynen şöyle demiş: "Farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamalarını yapmalarının mirasçılarıyız. İnşallah, gelecekte yine böyle öncü bir rol üstleneceğiz." İşte, AKP Hükûmetinin her zaman yaptığı gibi, demokrasiyi, hukuk devletini, çağdaş devlet anlayışını ortadan kaldıracak bir anlayışın temellerinin atılma noktası. O gün atılan temellerin duvarı acaba bu kanunla mı örülmeye başlanacak?

Değerli milletvekilleri, hukuk sistemimizde ara buluculukla getirilmek istenen modele benzer çözümler zaten vardır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda sulh ve tahkim hükümleri düzenlenmiştir. Ayrıca, Avukatlık Yasası'nın "Uzlaşma Sağlama" başlıklı 35/A maddesinde avukatların müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilecekleri ve uzlaşma sağlanması durumunda tutulacak tutanağın, düzenlenecek tutanağın İcra İflas Kanunu'nun 38'inci maddesi anlamında ilam hükmünde olacağı hüküm altına alınmıştır. Bu bağlamda gerekli düzenlemeler yapıldığında, zaten şimdi görüştüğümüz kanuna ihtiyaç duyulmayacak ve gerekli koşullar uygun olduğunda sistem işlemeye devam edecektir.

Bu kanuna neden gerek duyulduğunu açıklayacak yeterli gerekçeler bulunmamaktadır. Yargıyı hızlandırmak, yargının yükünü hafifletmek yeterli bir gerekçe değildir. Son zamanlarda, Adalet Bakanlığı tüm dikkatini yargıyı hızlandırmaya vermiştir. Elbette, geciken adalet adalet değildir ama yargının sadece hızlı olması yetmez. Yargının amacı doğru ve gerçek adalete ulaşmak olmalıdır. Bunun için, öncelikle kaliteli bir hukuk eğitimi ve nitelikli yargıçların yetişmesi sağlanmalıdır. Ancak geldiğimiz noktada gördüğümüz şudur ki hızlı yargılama adına kaliteli ve adil yargılamadan taviz verilmektedir. Bu tasarıyla vatandaşın hakkı ve hukuku mafyanın, tarikatların ve cemaatlerin insafına terk edilmiş olmaktadır. Hâkimin denetimi sınırlı tutulmakla bunun yolu açılmıştır. Sonuçta, hâkimin denetimi sadece ara buluculuğa ve varılacak sonucun cebrî icraya uygun olup olmadığı konusunda olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEVLÜT DUDU (Devamla) - Bu düzenleme, güçlünün zayıfı ezmesinin de yolunu açacaktır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu tasarıya ret oyu vereceğiz.

Saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Dudu.