GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:123
Tarih:22.07.2014

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bir garabet yaşıyoruz. 639 sayılı, teklif mi tasarı mı, ne olduğu belli olmayan bir metni görüşüyoruz. Ben zaman tuttum, altı dakika yirmi sekiz saniye kanunun kısaltılmış okuması tutuyor. Tam okunsa, beş dakikalık konuşmanın 2 misli kanun adı olacak. Bu garabete kim yol açıyor arkadaşlar? Burası ciddi bir yasama organı olmalı. Böyle gayriciddi düzenlemeler, bu Meclise, bize oy veren milletimize hizmet yükümlülüğü olan milletvekillerine yakışmıyor. Kendimize yakışan işleri yapalım, vatandaş da milletvekillerine gerekli değeri versin.

Değerli arkadaşlar, 54'üncü madde, prim bedellerinin ödenmesini öngörüyor. Burada da yurt dışına öğrenci gönderen Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya görevlendirdiği kurum, burs alanların prim bedellerini ödeyecek. Temennimiz, hak edenler burs kazansın ve burs alanlar ile burs verenler kazançlarını helal etsinler.

Değerli arkadaşlar, bu yasa "Soma kanunu" olarak biliniyor. Ama, bu maddeyi buraya kim koydu? Bu kanun bir torba kanunu, ne bulursan ekle kanunu. Somalılara da "Acelen ne? Bekle." diyen kanun. AKP'li yetkililer muhalefeti suçluyorlar. Hem suçlu hem güçlü olan kendileri. Zira, bu kanunla, Soma şehitlerinin cenazeleri, yakınlarının acıları, çocuklarının hakları rehin alınmıştır. Soma yetimlerinin acılarını bir an önce dindirme duyarlılığı gösterilmemiştir. Hukuk rehin alınmıştır. Helal haklar, haram düzenlemelerin rehini konumuna düşürülmüştür. Vicdanlar esir alındı, fidye bedeli, haramı helal kılmak olarak belirlendi.

Beş yılı aşan özelleştirmelerin yol açtığı haksızlıklar, yasama organınca hukuki kılıfa sokulmadan şehitlerin kemikleri sızlatılmış, şehit yakınlarının ve yetimlerinin acıları hafifletilmemiştir. Bu, insafsızlıktır. Bu, karnesini babasının mezarına götüren yetimin hakkının yenmesidir, geciktirilmesidir. Helale haram katan bir yasa, adil bir yasa değildir.

Değerli milletvekilleri, meraları imara açıp kuzuların çayırında koyunlar ile öküzleri otlatanlar, hak yiyen çoban konumuna düşerler. Böyle bir haksızlığa yol açan TBMM, "yasama faaliyetlerini hukuka aykırı yürüten anayasal organ" sıfatını alabilir, üyeleri de "ettikleri yemine sadık kalmayan milletvekilleri" olarak suçlanabilirler. Bu düzenlemeleri yapanlar, bu düzenlemelere onay verenler yaptıklarının hukuki sorumluluklarından kurtulamazlar. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bu çirkin oyunları oynayanlar, seçim arifesinde ulufe ve rant dağıtanlar, yaptıklarının hayrını göremezler, inşallah göremeyecekler.

Hazreti Ali "İlim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttı." diyor. Somalıların acısını birkaç günde dindirmek, yaraları kısa sürede sarmak, başta kömür madenlerinde çalışanlar olmak üzere işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek mümkün iken bu fırsat kullanılarak her türlü şeytani düzenlemelerle iş uzatıldı, özelleştirmeler, meralar yanında, memurlar ve ormanlarla ilgili haksız düzenlemeler yapıldı. 301 kişi üzerinden daha neler aklanacak? Buna olsa olsa "acıların sömürülmesi" denir.

Hastaların ızdırabını bir an önce dindirmek, doktorların; sosyal, toplumsal, hukuksal yaraları da bir an önce sarmak milletvekillerinin görevidir.

Görevlerini tam ve hakkaniyetle zamanında yapan milletvekillerine saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)