| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 20.07.2014 |
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 42'nci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle tekraren yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Öncelikle, Sayın Hocam, Tülay Hocam belki de "felaket tellalı, habercisi" diyecek ama bugün Bafra merkezde, Samsun'da bir deprem olmuş.
TÜLAY BAKIR (Samsun) - Aslında orası 3'üncü derece deprem kuşağında.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - Ama can ve mal kaybı yok, şükürler olsun, onu ifade edeyim. Dünkünün de bir kaza olduğunu ifade ediyorum, Atatürk büstüne bir saldırı yok Sayın Hocam.
TÜLAY BAKIR (Samsun) - Teşekkür ederim.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, esasen, şimdi, bu 42'nci maddeyle yapılmak istenen şey, SGK'da yardımcı hizmet birimleri bölümüne araştırma ve geliştirme başkanlığı kurulmasını öngören bir madde. Bizse bunun adının "araştırma geliştirme ve koordinasyon merkezi" olarak değiştirilmesini istemişiz. Aslına bakarsanız, esasen, ha koordinasyon merkezi olmuş ha da o şekilde geçmiş, hiçbir önemi yok ama asıl önemli olan, gecenin bu saatine kadar ramazanda, ramazan gününde şu milletvekillerinin, bakanların burada meşgul edildiği bir yasayı görüşüyoruz. Ama baktığımızda, bu kadar zaman ve mesai ayırdığımız bu yasada "Acaba attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu?" diye baktığımızda değmediğini görüyoruz değerli arkadaşlar.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Değiyor Hocam, değiyor.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - Yani, gerçekten değmiyor. Neden? İşte, bu Soma'da meydana gelen elim kaza sonucu bu yasa gündeme geldi ama içerisinde Soma'yla ilgili, gerçekten onları tatmin edecek -Sayın Bakanım da burada- bir madde bulunmamaktadır. Diğer, araya sokuşturulan maddeler de belli gruplara yönelik, belli çıkarlara yönelik maddeler olarak karşımızda. Onun için, hakikaten, mesaimizi elbette ki harcayalım yani bizim işimiz bu, vatandaşlarımıza hizmet etmek, onların yararına yasaları burada yapmak; ancak, baktığımızda, bu önümüze gelen yasaların eğer bu kadar geçerliliği varsa... Biraz evvelki konuşmamda da ifade ettim, ta 1924'ten kalma yasalar, 1950'den kalma yasalar hâlâ geçerliliğini korurken daha geçen sene çıkardığımız, daha iki ay, üç ay evvel çıkardığımız yasaları tekrar tekrar buraya getirerek görüşüyoruz. Ya Danıştay yasaların yürütmesini durduruyor ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal ediliyor. Sizce burada bir sakatlık, bir eksiklik yok mu? Yeteri kadar tartışmadan bu yasaları gündeme getirdiğimizi, muhalefetle paylaşmadan, sosyal taraflarıyla görüşmeden getirdiğimizi ne zaman fark edeceğiz? Yani, bunu fark etmeden bu yasaları buraya "Parmak çoğunluğumuz var." diye getirip parmakları kaldırarak geçirmek kamu yararına olmaz değerli arkadaşlarım. Hiçbir zaman da bu, bu şekilde devam edemez.
En iyisi, ben bir şey teklif ediyorum bu yasalar böyle olduğuna göre: Biz burada bir yasa yapalım, Başbakanın ağzından çıkan her şeyin yasa olduğunu kabul edelim, "Bunun Anayasa'ya aykırılığı ve uluslararası sözleşmelere aykırılığı da geçersizdir." diyelim. Bunun yürürlüğü de, yürütmesi de Sayın Başbakana ait olsun; biz burada boşu boşuna gelip zamanımızı harcamayalım diyorum. Değerli arkadaşlar, çünkü bunun yürürlüğünü... Başbakanın ağzından çıkan her kelime, her şey burada bir zaman sonra karşımıza yasa olarak geliyor, bunu görüyoruz, bunu fark ediyoruz. Muhalefet olarak biz de az çok bir şeyleri takip ediyoruz elbette. Ama, kamunun istekleri, kamunun çoğunlukla yararına olan yasalar, maalesef, böyle geniş bir çalışma yapılarak gündeme getirilmemektedir.
Diğer taraftan, biraz evvel ifade ettiğimiz gibi, bu yasaların bir çoğu ya idari mahkeme tarafından ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal ediliyor. Onun için, verdiğimiz bu değişiklik önergesinin aslında hiç önemi yoktur. Öyle de olsa olur, böyle de olsa olur ama esas olan, aslolan burada görüştüğümüz yasanın kamu yarına geniş bir anlamı ve manası olması çok daha önemlidir diyor, hepinizi gecenin şu saatinde saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)