| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 20.07.2014 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 37'nci maddesi üzerine vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, benden önceki değerli konuşmacıların da ifade ettiği gibi, bu maddeyle Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılmak üzere 20 kişiyi aşmayacak şekilde sözleşmeli personel istihdamına yönelik düzenlemeler getirilmektedir. "Bu kişilerden 10 kişiye kadarı 4/B'li başka personelin tavan ücretinin 4 katını aşmayacak şekilde ücret alabilecek, diğerleri de 3 katını aşmayacak şekilde ücret alabilecektir." şeklinde bir düzenleme var. Bunun doğru olmadığını, "eşit işe eşit ücret" ilkesiyle Türkiye'ye çok iddialı bir şekilde sunduğunuz 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine aykırı olacağını varsayarak, bu alınacak personelin de 666 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'deki sözleşmeli uzmanlarla eş değer ücret almasını öngörüyoruz önergemizde. Dolayısıyla böylece kurum içerisindeki o haksızlığı ortadan kaldıralım; başka kurumdaki aynı işi yapan uzman ne alıyorsa buraya alınacak yeni arkadaşlar da o ücreti alsın, kurum personeli arasında da ciddi dengesizlikler yaşanmasın istiyoruz.
Şimdi, tabii ki, "Bu 20 kişi kimdir?" diye aklımıza bazı sorular gelmiyor değil. Acaba emekliliğine en fazla üç yıl kalmış çok değerli arkadaşlarımız mı var içimizde, bu 20 kişiye 4 katını aşmayacak şekilde tavandan çok yüksek bir ücret teklifiyle personel alımı öngörülüyor ya da bugüne kadar başka kurumlarda bu işleri yapamayacak çok özel bir işte mi çalıştıracaklar? 77 milyon içerisinde bu çok özel işi yapacak ancak 20 kişi mi var? Bunları düşünmeden geçemiyoruz değerli milletvekilleri. Gelin, bu işi ya bizim önergemizdeki bu teklif ettiğimiz şekilde düzeltelim ya da önceki önergelerde olduğu gibi, siz bir önerge verip bunu bu metinden çıkarınız çünkü bu, gerçekten, iyi niyetle konulmuş bir madde olarak yorumlanamaz. Başka türlü, her türlü farklı değerlendirmeye açık bir düzenlemedir, bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Aksi takdirde bu töhmet hepimizi bir şekilde sıkıntıya sokabilecektir.
Ben bu vesileyle bir iki konuya daha değinmek istiyorum. Burada mı bilmiyorum, biraz önce yoklama sırasında gelmişti Sayın Maliye Bakanı, bugün haber sitelerine düşen bir açıklaması var, "Geçtiğimiz bir yıl içerisinde çok başarılı bir özelleştirme süreci geçirdik. Toplam 12,5 milyar dolarlık özelleştirme geliri elde ettik. Enerji Bakanımızla da görüştük, diğer, sıradaki özelleştirilecek kurumlar hakkında görüş birliğine vardık. Sırada Tunçbilek, Hamitabat ve Soma Termik Santrallerinin özelleştirilmesi var." diyor. Sayın Bakan keşke burada olsaydı. Siz sadece satıp cebinize koyduğunuz veya devletin kasasına gelen paranın peşindesiniz. Bir yıl önce özelleştirmiş olduğunuz Seyitömer Termik Santrali ve Linyit Kömür İşletmesinde mübarek ramazan ayı öncesinde 750 kişi kapının önüne konuldu. Bugün o insanlar işsiz, yeniden işe alınmayı ya da devletin yenilmiş olan haklarını yerine iade etmesini bekliyor. "Satalım, bizden sonrası ne olursa olsun." anlayışıyla çok başarılı bir özelleştirme süreci geçirdiğinizi söylemeye devam ederseniz bir gün bu işsiz insanlar sizin de kapılarınızı çalabilirler. Dolayısıyla, bu son derece yanlış bir politika. Özelleştirme yapılacaksa da hakkıyla ve gerçekten değeriyle yapılmak zorunda, orada çalışan personelin de hakları mutlaka bir yasal güvence altına alınmak zorundadır.
Soma'da maalesef hayatını kaybeden 301 vatandaşımıza kısmi de olsa bazı düzenlemeler getirirken, orada hayatlarını kurtarmış insanlara, örneğin kamuda personel istihdamına yönelik bir hak verilmemesi veya yardımlardan onların da istifade etmelerinin sağlanmaması büyük bir haksızlıktır. Sürekli telefonla bizleri arıyorlar, eminim sizleri de arıyorlar.
Hiç olmazsa, bugüne kadar maden kazasında hayatını kaybetmiş yaklaşık 900'e yakın kişiye o 1 kişilik istihdam hakkının verilmesi gerektiğini düşünüyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)