GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:121
Tarih:20.07.2014

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 31'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun vermiş olduğu değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle ilgili gerekçemizi sizinle paylaşmadan önce gündemdeki bazı konuları sizlerle paylaşmak istiyorum. Gerçekten dünyadaki ve çevremizdeki olayları değerlendirdiğimizde, ülkemiz hiç de iç açıcı bir konumda değildir. Etrafımız bir yangın çemberi hâline gelmiştir. Bize komşu ülkelerdeki olayların ülkemiz için ağır siyasal, sosyal ve ekonomik boyutları vardır. Israrla ve inatla izlenen yanlış politikalar ülkemizi dünyada inanılmaz derecede yalnızlığa itmiştir. Sayın Başbakanın başta komşularımız olmak üzere diğer ülkelerle gereksiz tartışmalara girmesi ülkemizi dünya kamuoyunda itibarsızlaştırmış, sözde "Dünyada sözü geçen bir ülke hâline getirdik." dedikleri ülkemizi yalnızlığa itmiştir.

Özellikle vurgulamak isterim ki ülkemizi bu dünyadan izole etme politikalarında Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin yanlış öngörüsü ve derinliği olmayan dış politikalarının etkisi büyüktür. Komşumuz Suriye'de 2011 yılında baş gösteren olayları doğru okumak şöyle dursun, izlenen politikalar Suriye'de akan kanın artmasına ve ortada birtakım terör örgütlerinin palazlanmasına, buradan Irak'a terör ihraç edilmesine, ülkemiz için ise tehlike oluşturmasına sebebiyet vermiştir.

Sözde, demokrasi getirmek iddiasıyla Suriye'ye yapılan müdahaleler Suriye'nin kanlı bir bataklığa saplanmasına sebep olmuştur. Bugün Suriye'de terör örgütleri cirit atmaktadır. Burada bizzat Türkiye'nin katkılarıyla da bu terör örgütlerinden IŞİD, Irak'a sıçramış, Irak-Suriye coğrafyasında, sözde bir İslam devleti kurma iddiasıyla Musul'u işgal etmiş, Telafer'de Türkmenleri katletmiş, Kerkük Türkmenlerini de tehdit etmektedir. Hâlen 49 konsolosluk mensubumuz IŞİD'in elinde kalkan olarak kullanılmaktadır.

Hükûmetin Irak politikası ise ayrı bir gariplik taşımaktadır. Türkiye Irak politikasını tamamen Kürt Bölgesel Yönetimi üzerinden yürütmüş, her konuda peşmergebaşını muhatab almış, Türkmenleri de bu yapı içerisine almaya zorlamıştır. Bu yüzden, Irak Merkezî Hükûmetiyle de maalesef ilişkilerimiz bozulmuştur.

Hükûmet, Suriye'den 1 milyondan fazla mültecinin Türkiye'ye getirildiğini dünya kamuoyu önünde böbürlenerek söylemektedir. Ancak, Suriyeli göçmenlerin oradan getirdikleri çeşitli hastalıklar ve Türkiye'de kötü koşullarda yaşadıkları için ülke sağlığını bozuyor olmaları, dilencilik ve fuhuş yapmaları sosyal yapımızı tehdit eder hâle gelmiştir. Bunun yanında, Hükûmet, 120 bin Türkmen'i ülkemize kabul etmeyerek onları IŞİD'in ve peşmergenin insafına terk etmiştir.

Değerli milletvekilleri, dış politika da öyle ucuz kabadayılıklar içeride insanlara gaz vererek onların algısını yönetmek için kullanılacak bir şey değildir. Özellikle, dış politikada çok öngörülü olmak gerekmektedir. "Orada burada, milletin gazını almak için sağa sola sallasam da bunu muhataplarıma yuttururum." demek, özellikle dış politikada cahilliğin ta kendisidir. Bugün Orta Doğu ve Arap ülkeleri arasında Türkiye'nin yeri yoktur. Kürecik'e İsrail'in güvenliği için yerleştirilen füze rampaları hâlâ orada durmaktadır. Başbakan ise sağda solda İsrail'e boştan yere üflemektedir. Bizim Dışişleri Bakanlığında çok iyi yetişmiş diplomatlarımız vardır. Sayın Başbakan ve Davutoğlu onların uyarı ve öngörülerini dikkate almalı ve dış politikamızı ona göre geliştirmelidir.

Değerli milletvekilleri, değişiklik önergesi verdiğimiz 31'inci maddeyle ilgili olarak ise 3201 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesinde, kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanlar, talep ettikleri takdirde, tahakkuk ettirilen borçlarını tamamen ödemeleri şartıyla kısmi aylıklarının tam aylığa çevrilebileceği ifade edilmektedir.

Biz bu maddenin yürürlükten kaldırılmasını talep ediyoruz. Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)