GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, tabii, buradaki maddede amaçlanana biz de katılıyoruz esasında. Fakat, benim üzerinde durmak istediğim konu İşsizlik Sigortası Fonu'nun yönetimine ilişkin düzenlemelere ve fonun bugüne kadarki yönetimine ilişkin. Gerçekten İşsizlik Sigortası 1999 yılının Ağustos ayında yasalaşmış ve yürürlüğe girmiş bir fon. Bugün itibarıyla fonun kaynakları bir hayli büyüdü, fon şu anda 75 milyar liralık bir büyüklüğü geride bıraktı. Tabii, fonun kullanımı kuruluş kanununun amacının dışında gerçekleşti hep. Hükûmetin bu konudaki yanlış uygulamaları bundan sonra ihtiyaç duyulan fonlara da yurttaşların yanlış bakış açılarının bir temelini oluşturacak. İşsizlik Sigortası Fonu AKP'nin iktidar olduğu 3 Kasım seçimlerinden çok kısa süre önceye rastlamakla birlikte, AKP döneminde önce iç finansman, iç borçlanma aracı olarak Hazinece kullanılan fon gelirleri, daha sonra da o 2008-2012 yılları arasında 11,5 milyar lirası, -eski deyimle katrilyon lirası- GAP yatırımlarının tamamlanması adı altında çıkarılan kanunlarla başka amaçla kullanıldı. GAP yatırımlarına da değil, kimi, bazıları duble yollara, bir büyük bölümü de yandaş müteahhitlere kaynak olarak aktarılageldi. Gerçekten, İşsizlik Sigortası Fonu'nun esas amacı, işsiz kalan işçilere iş bulmak, onlara belli bir süre, iş buluncaya kadar yaşamlarını idame ettirebilmek için yasada öngörülen sürelerde bir ödenek sağlamak, işverenlere de yeni istihdam alanları ve teknoloji yenilemeleri için birtakım imkânlar sunmak iken hiç özüne uygun kullanılmadı. Hepimizin yüreğini yaralayan 13 Mayıs 2014'teki yani iki buçuk ay önce yaşadığımız Soma'daki büyük faciadan sonra oradaki işçilere yönelik bu fon kaynaklarının ilk anda akla gelmiş olması belki hepimizin susmasına neden oldu, "O yaralar bir an evvel sarılsın." denildi ama Hükûmet burada 76 milyon yurttaşın yüreğindeki sızıyı hafifletebilmek için genel bütçeden hiç duraksamadan kaynak aktararak orada ölen madencilerin, geride kalanlarının ve hak sahiplerinin acil ihtiyaçlarını karşılayarak ve orada çalışan işçilere çalışmadıkları süreler için yasada öngörülen maaşları genel bütçeden vererek başka biçimde değerlendirebilirdi. Hükûmet ne yaptı burada? 3 Haziranda görüşmelerine başladığımız bu tasarının içine 20'nci madde olarak alt komisyonda görüştüğümüz bir maddeyle bunu, fonun kaynaklarının kullanılmasını gündeme getirdi. Biz bunun doğru olmadığını söyleyince de apar topar, Türk Ceza Kanunu görüşülürken haziran ayının ilk günlerinde, oradan kopartıp geldi. Türk Ceza Kanunu'yla sanki Soma'daki facianın bir ilişkisi varmış gibi, torba yasa mantığı orada da nüksetti, oraya monte ederek fonun kaynaklarının bu şekilde kullanılmasını sağladı. Tabii, düzenleme hoş olmadı, iyi olmadı çünkü bundan sonra -Sayın Bakan burada oturuyor, ikide bir "Kıdem tazminatı fonu şöyle olacak, kıdem tazminatı fonu böyle olacak." diyor- İşsizlik Sigortası Fonu'nu ne kadar kötü kullandığınız ortada iken başka fonları gündeme getirmenizin kabul görmeyeceğini siz de çok iyi biliyorsunuz Sayın Bakan. Yani, fonu sanki, orada ölen madenciler işsiz kalmış gibi onların amacına sunmanıza biz ses çıkartmadık, diğer muhalefet partileri ses çıkartmadı ama bu etik olmadı, bu doğru olmadı; doğru olan, 76 milyonun ödediği vergilerden oluşan millî bütçeden oraya hiç duraksamadan bir kaynak aktararak o yaraları sarmak olabilirdi. Fonun gerçekten özüne, amacına uygun kullanılması belki ileride başka düşünceleri de besler ama bu şekilde yanlış kullanımlar ne yazık ki diğer fonların da görüşmelerinde birtakım engellerin çıkmasına neden olacaktır.

Biz, 24'üncü maddedeki düzenlemenin bir eksikliği giderme amacına yönelik olduğunu biliyoruz, o nedenle kürsüye geldim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)