GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

MHP GRUBU ADINA FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni madde ihdasıyla ilgili verilmiş önerge üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun düşüncelerini açıklamak üzere huzurunuzdayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 61 madde olarak gelen bu kanun tasarısı tam otuz yedi gün boyunca Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüştür. Otuz yedi gün boyunca görüşülürken 61 madde 148 maddeye çıkmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi bu ülkeyi on iki yıldır yöneten bir partidir. On iki yıldır iş, işçi, işveren ve bunların düzenleme ve denetlemesinden sorumlu devlet yetkisini kullanan AKP'nin bu kanun görüşülürken şimdi aklı başına geldi ve bir madde ihdasıyla ilgili olmak üzere önerge verdi. Otuz yedi gün boyunca Plan Bütçe Komisyonunda yapılan görüşmelerde aklınız neredeydi veya bu kanun tasarısı hazırlanırken aklınız neredeydi? Tabii ki bu akıl meselesi değil, bu hak meselesi değil, bu hukuk meselesi değil. On iki yıl boyunca Adalet ve Kalkınma Partisi, demokratik toplum gereklerinin vazgeçilmez unsuru olan sendikaları sarı sendikalaştırmıştır, gerek devlet memurluğu kapsamı içerisindeki kamu sendikalarını gerekse işçi sendikalarını iğdiş hâline getirmiş, işlevsiz hâle getirmiştir. Taşeronlukla ilgili yapmış olduğu düzenlemelerle, taşeron işçiyi, Adalet ve Kalkınma Partisinin emrinde memur olarak çalışan kişileri işe alırken önce sarı sendikaya kaydettirmiş, önce yandaş sendikaya kaydettirmiş, ondan sonra işe başlatmıştır. Şimdi bütün bunların düzeltilmesi, taşeronlarla ilgili düzenlemeler yapılması gerekirken son dakika golüyle yeni bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Aslında bu, AKP'nin önündeki zamanlamayı yapamamasından kaynaklanan bir durumdan değil ama şundan kaynaklanmaktadır: Bu yasa tasarısı içerisinde çok ciddi zerzevat maddeler bulunmaktadır. Bu zerzevat maddelerle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu tasarının 112'nci maddesi, hukuk devleti ilkesini ortadan kaldıran, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini ortadan kaldıran, kesinleşmiş Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını kanunla engelleyen ve bütün bunlar yapılırken yandaş sermayeyi devlet kaynaklarından zenginleştiren, hakkı, hukuku, adaleti, hakkaniyeti bir kenara iterek yandaşlardan oluşturulacak sermayenin gücünden yararlanma tasarısıdır. 112'nci maddeye göre, özelleştirilmiş olan devletin 5 tane malıyla ilgili mahkemeler iptal kararı vermiştir. Bunlardan bir tanesi Seydişehir Alüminyum Fabrikası'yla ilgilidir, biri TÜPRAŞ hisseleriyle ilgilidir, diğeri Çeşme Limanı'yla ilgilidir, bir diğeri SEKA Fabrikası'yla ilgilidir ve bir diğeriyse Kuşadası Limanı'yla ilgilidir.

Değerli milletvekilleri, bunlardan Seydişehir Alüminyum Fabrikası hem hukuken beni çok ilgilendirmekte hem de o fabrikada çalışarak hayatını kaybeden bir babanın evladı olarak, hukuk fakültesini orada kazanmış, helal parayla okumuş, bitirmiş bir insan olarak yüreğimi sızlatmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, Seydişehir Alüminyum Fabrikası ihaleye çıktığında, Oymapınar Barajı ihale şartnamesinde yoktu. Dolayısıyla, ihaleye girecek olan kişiler, Oymapınar Barajı'nın ihale şartları içerisinde olmadığını bildikleri için ihaleye girmemişlerdir. Bu, yandaş bir firmaya avantaj sağlamak üzere ihale şartnamesinden sonra bonus olarak -koskoca Oymapınar Barajı- yandaş şirkete hibe edilmiştir, yandaş şirkete peşkeş çekilmiştir.

Bununla ilgili bir hikâyem daha var. 57'nci Hükûmet döneminde Seydişehir Alüminyum Fabrikası zarar eden bir fabrikaydı. Teknolojisi eski bir fabrikaydı. Teknolojisinin rehabilitasyonu için, o tarihte bu fabrikayı inşa etmiş olan Rus şirketleri ve kuruluşlarıyla temasa geçilmiş, Eximbank'ın bir türlü tahsil edilemeyen 250 milyon dolarlık alacağı karşılığında bu fabrikanın rehabilitasyonu konusunda anlaşmaya varılmıştı. Kaynağı hazır ve bu fabrika verimli, kaliteli üretim yapar hâle getirilecekti. Bunu temin edebilmek için de devletin Oymapınar Barajı, 57'nci Hükûmet döneminde, ucuz elektrik temin etsin ve enerji sarfiyatındaki maliyet düşürülsün diye Seydişehir Alüminyum Fabrikasına tahsis edilmiştir.

İşte 57 Hükûmetin millî ekonomiye, Londra'daki alüminyum borsasını etkileyecek kadar güçlü bir entegre tesise, millî bir ekonominin unsuruna böyle vermiş olduğu destek, AKP Hükûmeti tarafından bu Oymapınar Barajı'nın yandaş bir şirkete peşkeş çekilmesiyle hazin bir sona ulaşmıştır. Bu yandaş şirket bunu yapmakla kalmamıştır, aynı zamanda Oymapınar Barajı'ndan -elektrik üretiminde- elde ettiği enerjiyi kullanmamış, peşkeş çekilmiş olan Oymapınar Barajı'ndan elde etmiş olduğu elektriği devlete yüksek fiyatla satmıştır ve trilyonlarca lira haksız menfaat elde etmiştir.

Bununla da yetinilmemiştir. 57'nci Hükûmet döneminde Seydişehir'e, bu fabrikanın enerji fiyatlarını düşük mal edebilmesi için doğal gaz götürülmüştür. Doğal gazın muslukları da kapatılmış, onun yerine Seydişehir'de ve Konya havzasında...

HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Doğal gazın hangi tarihte gittiğini bile bilmiyorsun Faruk Bey.

FARUK BAL (Devamla) - Sen onları iyi bilirsin Hüseyin Üzülmez, onları gayet bilirsin, bizim ne yaptığımızı da bilirsin. Konya'ya doğal gazın ne zaman geldiğini sen de bilirsin...

HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Doğal gazın Konya'ya ne zaman gittiğini bile...

BAŞKAN - Sayın Üzülmez, lütfen.

FARUK BAL (Devamla) - ...doğal gazı getirmek için benim Bakan olarak verdiğim mücadeleleri de bilirsin, sen de ihale için ne mücadele yaptığını bilirsin, onun ihalesi için ne mücadeleler yaptığını bilirsin. Ben tarihî bir... (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Doğal gaz Seydişehir'e 2005'te gitti.

BAŞKAN - Sayın Üzülme, lütfen.

FARUK BAL (Devamla) - Bana tarihî bir gerçeği açıklama imkânı verdiğin için de teşekkür ederim.

Biz Konya'ya doğal gaz getirmek için mücadele ettik, o zamanın TOBB'da görevli olan Hüseyin Üzülmez'i de ihaleyi kimlerle paylaşacağının mücadelesini yapmıştır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Değerli arkadaşlarım, şimdi, o doğal gaz...

Benim dediklerimi Sayın Hüseyin Üzülmez daha iyi anlıyor.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ayıp, ayıp, müteahhitlik yapmak suç mu?

HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Millete yalan söylüyorsun.

FARUK BAL (Devamla) - Laf atana cevap veririm.

HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Bilmiyorsun, millete yalan söylüyorsun.

FARUK BAL (Devamla) - Laf atana cevap veririm.

Şimdi, o doğal gazın fabrikanın üretiminde kullanılması gerekirken, doğal gazın musluğu kapatılıyor, yerine kömürden tribünler kuruluyor ve oradaki hava kirliliği ihlal ediliyor.

Değerli arkadaşlarım, bununla da yetinilmiyor, fabrikanın içerisinde stadyum var, bu stadyum Seydişehir Belediyesinin malı, bu stadyum da şimdi mülkiyet olarak yandaş şirkete geçirildi; orada lojmanlar var, teker teker hepsi satılıyor ve dolayısıyla bu kul hakkını... bugün sizin kaldıracağınız parmaklarla bir yandaş şirkete peşkeş çekeceksiniz. Neye rağmen? Peygamber postunda oturan hâkimlerin "Bu bir haksızlıktır, bu bir hukuksuzluktur, bu bir yolsuzluktur." demesine rağmen. Neye rağmen? O şirketin sahibinin havuz medyasında AKP'ye propaganda yapacak yüz milyonlarca doları Başbakanın talimatıyla götürüp takır takır vermesine ve verirken de bu milletin anasına, bilmem, telaffuz edemeyeceğim galiz küfürler sarf etmesine rağmen.

Mübarek gündeyiz, vicdanın -ortaya koyduğu- bir hakkaniyeti ortaya çıkaracağı bir gündeyiz, böyle bir günde böyle bir haksızlığa "hayır" diyecek yüksek vicdanların AKP milletvekilleri içerisinde de bulunduğunu düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)