GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, KÜTAHYA MİLLETVEKİLİ ALİM IŞIK VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, ÜLKEMİZDE ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ YAŞADIKLARI İŞSİZLİK SORUNUNUN ARAŞTIRILARAK ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 9/4/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 19 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizde üniversite mezunlarının yaşamış olduğu işsizlik sorunlarının araştırılması amacıyla Milliyetçi Hareket Partisi Grubu milletvekillerimiz tarafından verilen araştırma önergesinin Meclis gündemine alınması önerisiyle huzurlarınıza geldim.

Özellikle, böyle bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından araştırma...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkan, uğultuyu... Konuşuyor herkes.

ALİM IŞIK (Devamla) - ...kapsamında detaylı bir şekilde ele alınıp sorunların belirlenmesinin ardından, gerekli çözüm önerilerinin yine bu yüce Meclis tarafından ortaya konulmasının çok önemli olduğunu düşünmekteyiz, çünkü bugün yetkililerin yaptığı açıklamaların aksine, her geçen gün Türkiye'de genel işsizlik oranının giderek yükseldiği, ancak bunlar içerisinde özellikle üniversite mezunu gençlerin oranının çok daha yüksek olduğu gerçeği hepimizce yakından bilinmektedir. Özelikle işsizlik, sefaletin, yokluğun, yoksulluğun, anarşinin, çatışmanın ve toplumsal girdabın temel kaynağı, sevk ve idare merkezi durumundadır. Ülkedeki giderek artan huzursuzluğun ana kaynaklarından birisi, özellikle genç nüfustaki işsizliğin giderek artmasıdır. Dolayısıyla, Hükûmetin on iki yıldan bu yana tek başına Türkiye'yi yönetmesine karşın, maalesef, istihdam alanlarını artıramaması, özellikle üniversite mezunu gençlerimizin istihdam talebine olumlu cevap verememiş olması büyük bir talihsizlik ve Türkiye'yi iyi yönetemediğinin çok önemli bir göstergesidir.

TÜİK'in resmî rakamlarına bakıldığında, özellikle ülkemizdeki işsiz sayısının 2012 yılında 2 milyon 800 bin civarında, 2013 yılında bunun 3 milyona yaklaştığını ve bugün 3 milyonun üzerinde bir rakamı aştığını da görmekteyiz. Özellikle iş aramaktan vazgeçen ve çalışmaya hazır durumdaki veriler de bu rakamlara katıldığında, bugün ülkemizdeki gerçek işsizlik oranının daha yüksek olduğu ve işsiz sayısının 6 milyona yaklaştığı bilinmektedir. Her yıl 1 milyona yakın yeni işsizin eklendiği Türkiye'mizde -özellikle son birkaç yılda bu rakam giderek yükselmekte- üniversite mezunlarının oranının bu genel pay içerisinde arttığı çok önemli bir tespittir. Bu, zaten TÜİK'in rakamlarında da var, her ne kadar oranlar düşük olsa da. Çünkü, gerçekte iş aramaktan vazgeçmiş ama çalışma yaşında olan nüfus, bilindiği gibi, bu resmî rakamlara yansıtılmadığı için oranlar düşük görünüyor. Yani, yüzde 15-20 aralığında gösterilen bu genç işsizlik oranının gerçekte çok daha yüksek olduğunu bilmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, tabii ki üniversite mezunlarının kendi grupları içeresinde ayrı ayrı ciddi sorunları var. Fen edebiyat fakültesi mezunları formasyon derdiyle boğuşmakta, her yıl değişen sistemin gereği olarak üniversitenin kapılarında acaba formasyon alabilir miyim derdiyle kapıdan kapıya koşmakta, birçok yerde birçok masraf yapmakta. Sonuçta, formasyon alamayanlar bir taraftan dertlenirken formasyon almış ama ataması yapılmayanlar ayrı dert içerisinde çırpınmaktadırlar. Öğretmen olma hayaliyle yıllarca okuyan gençlerimiz maalesef birçok branşta yetersiz kontenjan nedeniyle atanamadığı için intiharlara varan sosyal olaylara muhatap olmaktalar.

Mühendislik fakülteleri ayrı bir dert içerisinde. Özellikle özel sektörde kendi adlarına iş yapma derdinde olan mühendislerin en son muhatap olduğu ciddi bir sorun var. Bilindiği gibi yine yüce Meclis geçen yıl bir kanun çıkardı, en az yüzde 50 oranında ortak olan mühendislerin kamu ihalelerine girebileceği yönünde. Fakat, buna Mimarlar Odasının itirazı üzerine mahkeme kararıyla bu şart iptal edildi. Şu anda özel iş yeri bulunan mühendisler, maalesef, sizlerin sayesinde, yanlış çıkarılan bu düzenleme sayesinde şimdi kamu ihalelerine giremez hâle geldi. Bu torba yasada mutlaka bu sorunun giderilmesi lazım. "Mimar veya mühendis" ya da "mimar ve/veya mühendis" eklemesiyle bu sorunun çözülebileceğini tüm meslek odaları ve bu sorunla yüz yüze kalmış olan mühendisler sizlere de, bizlere de ilettiler. Umarım bunu bu torba yasaya dâhil ederek bu sorunu giderebiliriz. Dolayısıyla, mühendislik fakültelerinin kamu kurum ve kuruluşlarında ilan edilen kontenjanlarının son derece düşük olması nedeniyle, mümkün olduğunca kendi alanlarında iş sahası bulma ve iş yeri açma arayışı içerisinde olan bu gençlerimizin önündeki bu sıkıntının da derhâl giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Diğer taraftan, iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarının sayısı her geçen gün artmakta ama maalesef yine bunların kamuda istihdamıyla ilgili ciddi sorunlar hâlen çözülmeden yaşanmaya devam etmektedir.

Ayrıca, özellikle eğitim fakültesi mezunlarının kendi içerisinde öğretmen atamalarında branş dağılımlarının doğru yapılmadığı, bazı branşlarda ciddi sayıda kontenjan ilanı yapılırken bazılarında son derece yetersiz kalındığı, dolayısıyla en yüksek derecelerle ve KPSS puanlarıyla sıralamaya girmiş olan gençlerimizin dahi atanamadığı bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuzu yine hepimiz bilmekteyiz. Bunların mutlaka detaylı bir şekilde araştırılıp gençlerimizin istihdamını artıracak ve özellikle üniversite eğitimini tamamlamış olan gençlerimizdeki moral çöküklüğünün giderilmesini sağlayacak önlemlerin yine bu yüce Meclis tarafından alınması gerektiğini düşünmekteyiz.

Önemli bir diğer alan, teknik eğitim fakültesi mezunları ve son dönemde yapılan değişiklikle teknoloji fakültesi mezunlarının yaşadığı sorunlardır. Maalesef defalarca bu yüce Mecliste gündeme getirmemize, hatırlatmamıza rağmen teknik eğitim fakültesi mezunu matbaa öğretmenliği ve yapı ressamlığı ya da yapı tasarımı bölümü öğrencilerinin mühendislik tamamlama programına dâhil edilmemesi hâlen çözülmeyen, çözüm bekleyen önemli sorunlardan birisidir. İlgililere söyledik, "Çözeceğiz." dediler ama bugüne kadar çözülmedi.

Yine, teknik eğitim fakültesi mezunlarının teknoloji fakültesi mezunlarıyla aynı şartlarda diploma denkliğinin sağlanması yönündeki talepleri yüce Meclis tarafından dikkate alınmak zorunda ve bu sıkıntının uygulamada yarattığı dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Özellikle bazı illerimizde işsizlik oranının düşük çıkmasıyla övünen arkadaşlarımız da var içimizde. Örneğin, benim seçim bölgem Kütahya'da işsizlik oranı çok düşük diye övünen, sevinen, güzel demeçler veren değerli milletvekillerimiz de var ama bu iller göç vermektedir. İşsizlik oranının yüksek olması ve istihdamın yetersiz olması nedeniyle gençlerin ili terk etmesinden sonra kalan ihtiyarlar arasındaki işsizlik oranının TÜİK tarafından yayınlandığı gerçeğini bir tarafa saklayarak "Memlekette işsizlik yok." demenin hiçbir sorunu çözmediğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Özellikle Anadolu'nun birçok ilinde yaşanan göç sorununun temeli, üniversite mezunu işsizler başta olmak üzere genç işsizlik oranının giderek yükselmesidir. Her hâlükârda bunu, illere getirilecek yatırımların teşvikiyle çözmek zorundayız.

Önergemize desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)