| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 18.07.2014 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu 14'üncü madde gerçekten, peşin olarak söyleyeyim anayasal düzenlemelere aykırı bir durum içeriyor. Anayasa'ya aykırılığı çok açık, çünkü hiç kimse sendikaya üye olamaz, sendikaya üye olmaya zorlanamaz, üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Kamu işveren sendikaları zaten kuruluş itibarıyla doğru bir düzenleme değil ta baştan bu yana. Kurulduğunda devletin organları kamu işveren sendikalarına üye değildi, şimdi bakanlıklara bağlı işyerleri kamu işveren sendikalarına üye ve kamu işveren sendikaları da TİSK'e üye, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonuna üye. Dolayısıyla, devletin çalışanlarına karşı, emekçilerine karşı işverenlerle TİSK aracılığıyla iş birliği içerisinde olduğunun somut belgesidir. O nedenle de "Kamu işveren sendikalarına üye olan bir sendikayla imzalanacak toplu sözleşmenin fiyat farkını veririm, başka sendikalarla imzalarsan..." ya da "Kurumlar kendi başına sözleşme yapamazlar." demek doğru bir yaklaşım değildir.
Değerli arkadaşlar, bu düzenleme her yönüyle gerçekten vahim bir düzenleme. Hele biraz evvel okunan sizin önergenizi hayretle ve ibretle izledim. Ben önceki gün bütünü üzerine yaptığım konuşmada "Bu kanunun namusu yok, bu kanunun ahlakı yok." demiştim. Ahlakının olmadığının en somut göstergelerinden bir tanesi, biraz sonra iktidar partisinin, bizim Plan ve Bütçe Komisyonunda reddettiğimiz önergesini yeniden gündeme getirmesinde yatıyor. Bu önergenin ahlakı yok, bu önergenin namusu yok çünkü 10'uncu maddeyi biraz evvel geri çektiniz ama 10'uncu maddeden daha vahim bir düzenlemeyle yeniden geliyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bizim kamu ihale mevzuatımız, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu'nun 8'inci maddesinin son fıkrası diyor ki: "Sözleşmelerde yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz." Şimdi siz, yapmış olduğunuz düzenlemeyle, 22/09/2012'den önce yapılmış ihalelerde değişiklik getiriyorsunuz ve fiyat farkı... Neymiş? Giderlerinin büyük bir bölümü ya da yüzde 50'sinden fazlası akaryakıt gideriyse uydurma bir endeksle oluşacak fiyat farkını millete küfreden müteahhitlere doğrudan aktarmayı burada düzenleme olarak karşımıza getiriyorsunuz. Ben AKP'li dürüst ve namuslu milletvekillerine sesleniyorum.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Nasıl konuşuyorsun be!
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Hepimiz dürüstüz.
İZZET ÇETİN (Devamla) - Bu önergenin namusu yok arkadaşlar.
ÜLKER CAN (Eskişehir) - Hepimiz dürüstüz.
İZZET ÇETİN (Devamla) - Öbür taraftan size söyleyeyim. Bakınız arkadaşlar, eğer Almanya bugün Almanya olmuşsa koyduğu kurallarına uymasından kaynaklanıyor. Almanya kamu ihale mevzuatını 1946 yılında yürürlüğe sokuyor, günümüze kadar 2 kez değişiyor. O 2 değişikliği de Avrupa Birliğine uyum süreci için, Avrupa Birliği istediği için yapıyor. Biz ne yapmışız? 2002 yılının Ocak ayında kamu ihale mevzuatında değişiklik yapmışız, "Çok ileri." demişiz, "Hırsızlıklar, yolsuzluklar engellenecek." demişiz ama Kamu İhale Kanunu'muz ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu AKP'nin mantığıyla örtüşmemiş. Mantığıyla örtüşmediği için bugüne kadar bizzat kanunun kendisinde 42, özel yasalarla 58, kararnamelerle 82 olmak üzere 182 kez delmişsiniz. Yani kamu ihale mevzuatında on iki yılda 182 kez delik açmışsanız, gedik açmışsanız bu yaptığınız ihalelerin ve devlet yönetme anlayışınızın resmini ortaya koymaya yetiyor. Gerçekten hırsızlıklarla, yolsuzluklarla mücadele edilecekse kamu ihale mevzuatıyla bu kadar oynanmamalı. Bu on iki yılık süre içinde bir tek 2006 yılında değişiklik yapmadınız.
Değerli arkadaşlar, bu kadar müteahhit kayırmanın, bu kadar işveren yanlısı olmanın, bu kadar havuza para aktaracaklar diye onlara devlet olanaklarını önergelerle, yasalarla sunmaya kalkışmanın sonucu, yarın sizin çocuklarınızın da boynunda birer yafta gibi asılı dolaşmaya mecbur kalacaklarını hatırlatıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)