| Konu: | CHP GRUBUNUN, TOKAT MİLLETVEKİLİ ORHAN DÜZGÜN VE 20 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN, ASTSUBAYLARIN ÖZLÜK HAKLARIYLA İLGİLİ SORUNLARIN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 29/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 18 TEMMUZ 2014 CUMA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 18.07.2014 |
MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis Başkanlığımıza verilen, astsubaylarımız hakkındaki Meclis araştırması önergesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, görevini çağın şartlarına uygun ve başarılı bir şekilde yerine getirmesi, milletimiz ve ülkemiz açısından çok büyük önem taşımaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türk vatanı ve milletinin şan ve şerefini, dışarıdan ve içeriden gelecek olan tehlikelere karşı koruma görevi vardır. Bu görevi yüzünden Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, ülkemizde çok kutsal ve şerefli bir görevi üstlenmiş durumdadır. Bu nedenle, zaman zaman yasalarında birtakım değişikliklere gidilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyada ortaya çıkan gelişmelerin, teknolojinin, savaş taktiklerinin gerisinde kalmamak için çok büyük bir mücadele ve gayret sarf etmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak biz de bunlara yardımcı olmalıyız, buna mecburuz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin omzundaki yük çok ağırdır. Türk ordusunun binlerce yıllık gelenekleri vardır. Bu gelenekleri bugüne kadar şanla, şerefle ve gururla sürdürmüşlerdir. Temenni ediyoruz ki bu gelenek ve görenekler bundan sonra da aynı şekilde devam etsin.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin artan sorunlarına mutlaka çözüm getirmelidir çünkü onlar içinde bulundukları durum itibarıyla çok büyük bir mutsuzluk içindeler. Türk milleti olarak varlığımızı, birliğimizi ve dirliğimizi borçlu olduğumuz Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin sorunları en kısa süre içerisinde tek tek maddeler hâlinde ele alınmak kaydıyla mutlaka çözümlenmelidir.
Son yıllarda ortaya çıkan ordudan istifalar üzüntü verici bir hâl almıştır. Son üç yıl içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden istifa eden subay ve astsubayların sayısı 13.751 kişiye ulaşmış. Sayın milletvekilleri, çok önemli bir rakam bu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için.
2009 yılında 67 bin olan uzman erbaş sayısının bugün 40 bin civarında olduğunu tespit ettik, 40 bin. Orada da çok büyük bir istifa, büyük bir azalma, ordudan büyük bir ayrılma durumu söz konusu. Bunun altında yatan nedenleri, bunun altında yatan sebepleri mutlaka ortaya çıkarmamız lazım. Gerekli tedbirleri hep beraber almak mecburiyetimiz var.
Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas olaylarından sonra 684 pilot Türk Silahlı Kuvvetlerinden istifa etmiştir. Bunun da elbette bir sebebi vardır, bunların da araştırılması lazım. Bunların ordumuzda, Türk Silahlı Kuvvetlerimizde yetişmiş olan personelin dışarıya çıkması ne demek? Yıllarca emek veriyor devlet bunların yetişmesi noktasında. Eğer bunlar ayrıldıysa, bunun sebeplerini araştırıp ortaya çıkartıp mutlaka çözüm noktasını da ortaya koyup gereğini yapmak mecburiyetimiz var.
İstifa eden pilotların sayısı her geçen gün artmaktadır. 2013 yılında 110 pilot Türk Silahlı Kuvvetlerinden istifa etmiştir. Sadece 2014 yılının Şubat ayında ordudan istifa eden pilot sayımız da 74 olmuştur. Alt alta topladığımızda "Demek ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinde pilot kalmamış." veyahut da "Çok genç subaylarımız, çok genç pilotlarımız uçakları uçurmaktadır." diyebiliriz. Yani başka bir anlatım tarzıyla, tecrübe yok olmuş, tecrübe ayrılmış, yerine genç arkadaşlarımız vazife yapmaktadır; bu da acilen düşünülmesi ve çözüme kavuşturulması gereken bir konudur.
İstifaların önüne geçmek için mutlaka yeni ve kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Personelin pek çok konuda sorunları hâlâ devam etmektedir. Hükûmetin, çözüm konusunda ortaya atılan "bütçe dengeleri" mazeretinden de vazgeçmesi gerekmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapan diğer personelin yaşadıkları sorunlar da çok büyüktür. Bunlardan birkaç tanesini örnek vermemiz gerekirse ilki sözleşmeli subaylarımız. Sözleşmeli subaylarımızı almışız, üç yıllık mukavele imzalamışız, üç yılın sonunda yine o sözleşmeli subayımız sabahlara kadar uyuyamıyor. Neden? Peki, üç yıl sonra sözleşmesi yenilenmezse ne yapacak, nereye gidecek, nereye sığınacak? İkinci üç yılda, üçüncü üç yılda, nitekim dördüncü üç yılda, on beşinci yılın sonunda her gün bir sıkıntı içerisinde, bir acı içerisinde, o yaştan sonra "Benim sözleşmem yenilenmezse ben ne yapacağım, nerede çalışacağım, kimin yanında çalışacağım? Benim mesleğim artık Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur, savaşmak olmuştur, ben bu saatten sonra ne yaparım?" derdi, telaşı içerisine düşmüş. Buna mutlaka bir çözüm yolu bulmamız lazım. Ya almamamız lazım veyahut da aldıktan sonra diğer muvazzaf subay haklarını bunlara da mutlaka tanımamız lazım.
Bunların bu sıkıntının dışında yine birçok sıkıntıları daha var, yine küçük bir örneğini daha vereyim. Oldu ya -hastalık herkese mahsus, bizler de dâhil olmak üzere bütün insanlara mahsus- bir hastalığı çıktı, doksan günlük bir rapor alındı. Yine aynı şekilde, bu sözleşmeli subaylarımız kapının önünde, sözleşmesi feshedilmiş; 40 yaşından sonra, 45 yaşından sonra emekli olamadan ne yapacağının derdi, telaşı içerisinde.
Bunlarla beraber, yine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinde görev alan çok değerli mensuplarımız var. Uzman erbaşlarla ilgili zaman zaman Hükûmet tarafından yapılan düzenlemeler bu grubun sorunlarını da ortadan kaldırma konusunda ne yazık ki başarılı olamamıştır. Vatanı uğruna canını ortaya koyan erbaşlarımız, hâlen yarınların kaygısıyla yine sözleşmeli subaylarımız gibi sıkıntı içerisindedirler. Uzman erbaşlarımız çok zor şartlar altında görev yapmaktadır. Uzman erbaşlarımız aylarca evlerinden uzak bir şekilde dağlarda ve kışlalarda görev yapmaktadır.
Tabii, uzman erbaşlarımızla beraber astsubaylarımız da bunun içine dâhildir. Astsubaylarımız ordunun bütün yükünü çeken yani komutanından almış olduğu emirleri mutfakta, arka planda uygulayan ve gerçekleştiren personelimizdir. Onların da bu özlük haklarının mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yerine getirilip rahatlatılmaları gerekmektedir.
Yıllardır bu şekilde çalışan personelimiz hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Hükûmet "yan ödeme tazminatı" kapsamında 3'üncü kez şark görevini yine Türk Silahlı Kuvvetleri personeline reva görmektedir ve geçtiğimiz dönemde de ek maaş olarak 205 lira öngörülmüştür. Bu düzenlemelere göre subay ve astsubaylar yan ödeme tazminatlarını beş yıl içinde hak ederken uzman erbaşlar bu ödemeyi on yıl içerisinde hak etmektedirler. Subay ve astsubaylar için bir gidişte şarkta kalma süresi iki yıl, uzman erbaşlar için bir gidişte şarkta kalma süresi beş yıldır.
Uzman erbaşlarımız, sağlık hizmetleri konusunda yapılan düzenlemeler yüzünden de çok sıkıntı yaşamaktadır. Bu arkadaşlarımız bir yıl içinde, yine sözleşmeli subaylarda olduğu gibi doksan günden fazla hasta olmamalılar. Hasta oldukları takdirde sözleşmeleri feshedilip kapının önüne konulacaklardır.
Sözleşmeli subay ve astsubaylar üç ile dokuz yıl arasında sözleşme imzalayarak göreve başlamaktadır. Bunlarla ilgili de mutlaka düzenlemeler yapılması gerekmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vatan savunmasında cesurca öne atılanlara ve bu uğurda yaralanıp gazi olanlara, hayatını kaybedip şehit olanların yakınlarına da bu ülkenin borcu vardır. Gaziler arasındaki büyük problemlerden bir tanesi, çalışanların, muvazzafların dışında, gazi ve şehit yakınlarının -eş ve çocukları ile bakmakla yükümlü oldukları yakınlarının- da problemleri aynen devam etmektedir. Muharip gazilerin çocukları öncelikli olarak iş imkânlarından yararlanmalıdır. Ayrıca, bu gazilerimize, astsubay ve subaylarımıza Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından da uygun taksitlerde ev verilmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)