| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 17.07.2014 |
ERKAN AKÇAY (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6'ncı maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Hükûmetin önergemize katılmayacağını tahmin ediyorduk, anlayışla karşılamak mümkün değil ama... Şimdi, birinci paragraf -öncelikle önergemiz ve yapılan düzenleme- Yargıtayın yerleşik kararları da olduğu için olsa da olur olmasa da olur türünden bir düzenleme ama biraz da yarım bir düzenleme.
Şimdi, alt işvereni değiştiği hâlde aynı iş yerinde çalışmaya devam eden işçilerin yıllık izin sürelerinin çalıştıkları, çalışmaya devam ettikleri iş yerine göre hesaplanacağını ifade ediyor, ancak asıl işveren değiştiğinde durum farklı bir hâle geliyor. Eğer aynı, asıl işveren koşulu da konulsaydı bu düzenleme doğru bir düzenleme olurdu.
Gelelim bizim önergemize, önergemizin ikinci paragrafı fevkalade önemli değerli arkadaşlar. Diyoruz ki: "Kamuda asıl işveren-alt işveren Hükûmet üyelerinin telkin veya baskıları sonucu işçilerini iktidar partilerinin mitinglerine götürüyor, mitinglere ve siyasi parti çalışmalarına toplu hâlde götürmektedir." Bunun Türkiye'deki en belirgin örneklerinden biri de Manisa'daki Soma Kömürleri AŞ'nin yıllardır, 2003 yılından bu yana yaptığı yaygın uygulamadır. Nerede AKP'nin bir mitingi var, sadece parti liderinin, Başbakanın geldiği mitingler değil, ilçe düzeylerinde yapılan kampanyalarda da Soma'dan yüzlerce, binlerce maden işçisi zorla bu siyasi parti çalışmalarına götürülüyor. Efendim, insanlar zorla götürülebilir mi? Zorla götürülüyor ve paraları da veriliyor; bu, Soma Faciasını Araştırma Komisyonunda son derece açık, net, somut olarak da ortaya çıktı. Eğer arşivlere bakacak olursanız, Manisa mitinglerinde, AKP'nin Manisa mitinglerinde maden işçilerini simgeleyen baretli binlerce insan göreceksiniz. Kalabalık göstermek maksadıyla ve al gülüm ver gülüm ilişkileri nedeniyle bu yapılmaktadır. Bunu yasaklayan bir önerge verdik değerli arkadaşlar ve artık bu AKP ile Soma Kömürleri Maden Şirketi arasındaki organik ve inorganik, formel ve informel ilişkileri bilmeyen yoktur. Eğer bir gün yolunuz Soma'ya uğrarsa kime sorarsanız, hangi vatandaşa sorarsanız -AKP'li vatandaşlardan da başlamak üzere- hepsi bu ilişkileri sizlere anlatacaktır. Sadece mitinglere götürmekle kalınmadı, kime oy verecekleri, hangi partiye oy verecekleri de telkin edilmekte. Eğer -örnek veriyorum- Soma'da AKP belediyesi kazanmaz ise veya Manisa'da kazanmaz ise işten atılma tehdidi altında da kalmaktadırlar ve en son Soma Belediyesi AKP belediye meclisi üyesi bu şirketinin genel müdürünün eşi. Herkes ismini duydu, Melike Doğru ismini herkes duydu. Fakat 2014'ten önce de, 2009-2014 yerel seçim döneminde de bazı isimleri vermek istiyorum değerli arkadaşlar: Arif Sağbili, Yılmaz Taşkın, Abdullah Atmış benim hemen kısaca bugün tespit ettiğim isimler. Bunlar geçen dönem Soma Kömürleri AŞ elemanı, AKP belediye meclisi üyeleri. Artık parti yönetim kurulu üyelerini ve diğerlerini siz hesap edin.
Kızılay Başkanı Aziz Günal AKP'den Soma Belediye Meclisi üyesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Yine Kızılay yardımcısı da bir AKP kadın kolları başkan yardımcısı. Bunlar hep beraber bir erzak dağıtım organizasyonu içerisinde icrai faaliyet ediyorlar.
Devamını da bundan sonraki maddelerde görüşmek üzere hepinize saygılar. (MHP sıralarından alkışlar)