GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:118
Tarih:17.07.2014

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Soma'da yaşanan acıları hepimiz biliyoruz. Buraya kadar gelmesi gerekli miydi, bunu önleyebilir miydik; biz Manisa milletvekilleri olarak sekiz yıldan beri, on yıldan beri bunu anlatmaya çalıştık. Soma'da 1 kişi hayatını kaybetti, geldik, burada konuştuk, dinlemediniz. Hayatını kaybeden 2'ye çıktı, 5'e çıktı, 11'e çıktı, yine dinlemediniz ama 301'e geldiğinde inşallah iktidar milletvekilleri ve iktidar, Türkiye'deki muhalefetin ne kadar önemli olduğunu, Türkiye'deki muhalefet partilerinin söylediklerinin hiç olmazsa iktidar tarafından dinlenmesi gerektiğini anlamıştır. 301 fidanımızı toprağa verdik, ruhları şad olsun. Bunların hepsini daha önce söyledik, bu kürsüden anlattık ama ne yazık ki o tek AKP iktidarı, kafanızdaki bu algı "Muhalefetin ne söylediğine acaba bir bakmak gerekli mi? Dikkate alınsa iyi mi olur?" düşüncesini hiçbir türlü hafızanıza kazıyamadık. İşte geldiğimiz nokta bu. Bunun adı kader değil.

Eğer bir Enerji Bakanı gidip Soma'da bu madenlerle ilgili "Çok sağlıklıdır, çok güvenliklidir, iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili hiçbir problemi yoktur, her problemi çözülmüştür." diyebiliyor ise o zaman o Enerji Bakanının Avustralya'daki, Almanya'daki, Güney Afrika'daki, Amerika'daki madenlere gidip gitmediğinden veya oraları araştırıp araştırmadığından şüphe duyarım. Geldiğimiz nokta burası. Bundan iktidarın bir ders alacağını, muhalefetin demokratik ülkelerde ne kadar önemli olduğunu anlayacağını tahmin ediyorum.

Şimdi, verdiğiniz sözler var, dileğimiz ve temennimiz şuydu: Eğer arzu edildiği gibi Plan ve Bütçede bağırdığımız, Plan ve Bütçede rica ettiğimiz şekilde Soma'yı ayırabilmiş olsaydık bugün Soma'da bizi bekleyen esnafı, sanatkârı, kamyoncusu, işçisi, bu bayrama giderken, bu mübarek günde bu sorunların bir kısmının çözülmüş olduğunu görecekti. Ama yine inat ediyorsunuz, yine ısrar ediyorsunuz, ortak aklı kullanmak, ortak aklı Parlamentoda esas hâline getirme anlayışı ne Genel Başkanınızda ne Başbakanınızda ne de sizde var. Peki, 301 fidanın gitmesi hepimizde acı yaratmadı mı? Bundan önce bizi dinlemiş olsaydınız belki önleyebilirdik ama bunun muhasebesini sizler yapacaksınız.

Bu acıdan sonra geldiniz, sözler verdiniz, bu sözlerin olduğu yerde Manisa milletvekilleri bizler de vardık. Başta Sayın Salih Kapusuz olmak kaydıyla yetkili Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilleri işçilerin önünde 14 maddelik söz verdi, şimdi, bu sözlerin bir kısmını yapıyorsunuz, yapıyoruz. Yani muhalefetin on yıldan beri can güvenliğiyle ilgili, buradaki insan yaşamıyla ilgili dilinde tüy bitmesine rağmen anlatamadığını illaki 301 fidanımızın canını teslim ettiğinde anlama anlayışında olan sizleri ben Soma halkının duygularına, Soma halkının düşüncelerine gönderiyorum.

Değerli arkadaşlarım, buradaki sözlerinizi tutun, buradaki sözleri tutmaz iseniz Soma'daki insanları, Soma'da ve Manisa'daki bütün insanların yaşamını daha kötü duruma getirirsiniz.

Bakınız, dün burada bir tartışma oldu. 11 maden işçisi geldiğinde Sayın Grup Başkan Vekilimiz Akif Hamzaçebi'yle grupta toplandık. Burada Recai Berbere rica ettik "Bakınız, bu 11 temsilciyi getirdiniz. Enerji Bakanlığıyla yaptığınız toplantıya, Başbakanla yaptığınız toplantıya Cumhuriyet Halk Partisinin hiçbir milletvekili katılmadı ve biz burada bulunmadık. Lütfen, 11 Soma temsilcisiyle biz birlikte görüşelim." dedik ama ısrar ettik girmekte ve girdik. Orada söylediği şuydu Başbakanın işçilere: "Kaç para ücret alıyorsunuz?" "1.200-1.400 lira..." "Yapmayın bu kadar düşük mü?" Aynen aktarıyorum: "2 bin liradan aşağı ücretin olmaması gerekli, artı, altı ikramiye olması gerekli." dediğini orada söyleyen Recai Berber'dir. Ama ne hikmetse, gelecekteki koltuk korkularıyla buraya geldiğinizde farklı bir şey söylüyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, bu sözlerinizi tutmaz iseniz Somalılar sizi affetmeyecekler ve şu anda affetmiyorlar.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)