| Konu: | ÜLKEMİZDEKİ MÜLTECİLERİN VE KAÇAK GÖÇMENLERİN SEBEP OLDUĞU SORUNLARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 15.07.2014 |
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şunu en başta söylemek istiyorum ki hiç kimse çerden çöpten bile olsa evini, yurdunu, eşini, dostunu, akrabasını, doğup büyüdüğü toprakları isteyerek terk etmez ancak mutlaka mecburiyetten terk eder.
Ülkemiz, kaçak göçmen yolu haritası üzerinde olması ve etrafında oluşan sorunlar nedeniyle çok ciddi mülteci ve kaçak göçmen akınına uğramaktadır. Orta Doğu ülkelerinden, özellikle İran, Afganistan ve Türkistan coğrafyasından Avrupa ülkelerine gitmek üzere transit olarak kullanılan bir ülkeyiz. Bu önemli bir rahatsızlık veriyor. Mültecilerden ziyade, kaçak göçmenler sorunu daha ciddi bir sorun olarak karşımızda bulunmaktadır, zira ne kayıtları var ne de takipleri. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği mültecileri takibe çalışıyor. Avrupa Birliği ülkeleri ise mültecileri Türkiye'de tutmamızı, kendi coğrafyalarına geçmelerini engellememizi istiyor ama buna mâni olmak da çoğu zaman mümkün olmuyor. Özellikle, deniz yoluyla çok geniş bir sınır var. Ayrıca, bunların barınmalarının yapılması için çok ciddi maddi ve lojistik bir desteğe ihtiyaç var, Türkiye'nin önemli maddi kaynaklara ihtiyacı var. Bunlar sağlanamadığı için de gerek ülkemizin gerekse tüm dünyanın sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Ancak, Türkiye için çok öncelikli ve acil olarak çözüm bekleyen önemli bir sorundur. Özellikle, Irak'a Amerika Birleşik Devletleri'nin demokrasi bombaları atmasından ve Suriye'deki iç savaş sonrası ülkemiz ...
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkanım, uyarınız kâfi gelmemiş.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
KEMALETTİN YILMAZ (Devamla) - ... bu sorunu daha yakından, daha sıcak ve yoğun bir şekilde yaşar olmuştur. Önceleri kamplarda iskân edilen bu insanlar, sınır şehirlerimiz başta olmak üzere tüm ülkemize kayıtsız, kontrolsüz bir şekilde yayılmışlardır. Bu yayılma, maalesef, kayıt ve kontrol dışıdır. Emniyet kayıtlarına göre, seçim bölgem olan Afyonkarahisar'da bile 2012 yılında 1.071 kişi kayıtlı mülteci varken bugün bu sayı 2.144'e çıkmıştır temmuz ayı itibarıyla. Bunlar kayıtlı olanlar. Hiçbir kaydı kuydu olmayan kaçak sayısının ilimizde 8-10 bine ulaştığını biliyoruz, gözlemliyoruz.
Değerli milletvekilleri, bu durum, ülkemizi ekonomik, sosyal ve kültürel yönden son derece olumsuz etkilemektedir. Ülke içinde kontrolsüz şekilde hareket etmeleriyle asayiş ve ülke güvenliği riski oluşturuyorlar. Kimse bunlara kimlik bile sormuyor. Bu durum, bu insanları, bazı art niyetli, kötü niyetli insanların hedef kitlesi hâline getirmektedir. Bazıları bunları ucuz, hatta boğaz tokluğuna işçi gözüyle görüyor. Bu durum, işsizlik problemi ve kayıt dışılığı ve de haksız kazancı cazip hâle getiriyor. En yakın yer AŞTİ değerli milletvekilleri. Diğer illerde otogar ve tren istasyonlarında, parklarda, terk edilmiş binalarda yerleşip buraları mesken tutuyorlar. Bu durum ülkemize hiç yakışmıyor. Ekonomik sıkıntı içinde olan bu insanlar, ülkemizin insanının ahlaki yapısına da çok ciddi zararlar veriyorlar. Para karşılığı veya evlenmek bahanesiyle kandırılanlar yanında, yeni bir fuhuş sektörü doğmasına da sebebiyet veriyorlar. Hele hele, sizin 12 Ekim 2013 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan zinanın suç olmaktan çıkarılmasını sağladığınız TCK'nın 26'ncı maddesindeki değişiklikten sonra bu ahlaksızlık sektörü ülkemizde maalesef çok yol almıştır.
Ülkemizin her yerinde binlerce kaçak göçmen dilencilik, hırsızlık, kapkaç gibi olaylara karışmaktadır. Gazetelerin 3'üncü sayfa haberlerinde her gün en azından 3-4 mülteci haberlerini görmek mümkündür.
Bazı şehirlerimizde mülteciler ile şehir halkı arasında ciddi sürtüşmeler, kavgalar, toplu olaylar gerçekleşmekte; bu, illerde daha büyük olaylara zemin hazırlayacak niteliktedir. Nitekim İstanbul, Ankara, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Adana'da son birkaç günde yaşanan olaylar bunların habercisidir.
Zorda kalan insanlara kesinlikle yardım edilmelidir ancak bunu bir usul, yönetmelik ve belirli bir politika içinde, kayıtlı ve takipli bir şekilde yapmak esastır.
Dünyada ve komşularımızda yüz binlerce insan zor durumdadır. Sadece Suriye halkı değil, Irak'ta Türkmen kardeşlerimiz, Çin'de Uygur Türkmenleri de çok zor durumdadır.
Suriyelilere ülkenin kapılarını kayıt kuyut aramadan açan Dışişleri Bakanımız, her ne hikmetse Uygur Türklerini aylarca havalimanında bekletebiliyor, Uygur Türklerinin lideri Rabia Kadir'e turistik vize dahi vermeyebiliyor. Bu konularda daha hassasiyet göstermenizi istiyoruz.
Ülkemizde kayıtsız ve kontrolsüz bir şekilde kol gezen bu sorun önemlidir, hatta ülkemizin insanının huzuru, toplumsal barışı, iç güvenliği ve dış güvenliği de gözetilerek acil çözülmelidir.
Saygılar sunuyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)