| Konu: | TERÖRÜN SONA ERDİRİLMESİ VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNE DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 10.07.2014 |
ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 629 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi ve ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyor, tüm vatandaşlarımızın ramazan ayını kutluyorum.
Bu çerçeve yasa tasarısı, Parlamentonun çıkardığı ve çıkaracağı bence en hayırlı yasalardan biri diye Türkiye'de anılacaktır çünkü Kürt meselesinde siyaset kurumunun ülkede ilk defa sorunların çözümü yönünde bu kadar güçlü bir irade ortaya koyuyor olması elbette ki çok önemlidir. Biz yıllarca hep sorunları halı altına süpürerek, başka kurumlara havale ederek sürekli öteledik. Olayları sadece güvenlik perspektifinden değerlendirerek bir yere varamayacağımızı artık herkes görmüş oldu ve bununla ilgili bir çözüm sürecini başlatmış olduk. 30 binin üzerinde insanımızı toprağa verdik. Milyonlarca insanımız yerinden yurdundan edilerek göç ettirilmek zorunda kaldı. Binlerce köyümüz boşaltıldı, yakıldı. Ovalarımız, dağlarımız insansızlaştırıldı. Binlerce faili meçhuller yaşandı, zulümler, işkenceler yapıldı. İnsanlarımıza aklın dahi alamayacağı binbir çeşit mağduriyetler yaşatıldı. Ama bütün bu oyunlara, tezgâhlara, kışkırtmalara rağmen halklar hiçbir zaman karşı karşıya gelmedi ve getirilemedi; ne Türkler Kürtlere ne Kürtler Türklere ne Çerkezler Lazlara ne Araplar Türklere bir kin, bir buğuz beslemedi. Bu yüzden halklar arasında kardeşlik hukukunu zedeleyecek bir durum yaşanmadı, ülkede toplumsal ayrışma ya da nefret söz konusu olmadı.
Geçmişte yapılan hatalar bugünün çerçevesini çizemez ve çizmemelidir. Yıllarca ötekileştirilen, ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabi tutulan Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle bu ülkenin esas sahipleri artık kendi sorunlarını çözme iradesini ve cesaretini gösteriyorlar. Bu Parlamento çatısı altında bu konuyla ilgili söylenmedik söz kalmadı. "Artık eylem zamanı." sözlerini pratiğe yansıtma zamanı gelmedi mi? Bu kürsüde hatipler sorunla ilgili, bölgeyle ilgili birçok sözler sarf ettiler. Biz bölgede yaşayan insanlar olarak "Artık yeter!" diyoruz. Gelin bu çözüme, bu barışa, bu huzura omuz verin, destek verelim. Başkaları gelip evimizin içindeki problemleri çözmez ve çözemez, başkasının böyle de bir derdi olamaz. Kimseden medet ummamıza gerek kalmadan gelin kendi sorunumuzu kendimiz çözme iradesini gösterelim. Bu Parlamento çatısı altında yer alan herkesin bölgenin, ülkenin özgürleşmesi ve demokratikleşmesini istediğine ve bu yönde çalıştığına gönülden inanıyorum çünkü her birimiz dolaylı ve dolaysız bu sorundan ciddi manada etkilendik, bir şekilde bedel ödedik. Artık bizler de daha güzel, daha demokratik, daha yaşanır bir Türkiye'de, özgür bireylerin eşit bir şekilde yaşayabildiği, hak ve hukukun üstün tutulduğu bir ülkede yaşamayı hak etmiyor muyuz?
AK PARTİ olarak bizler bu sorunu kendimize dert edindik. Parti Tüzük'ümüzde, hükûmet programlarımızda ve seçim beyannamelerimizde bu sorunu çözme iradesini ortaya koyduk ve çözüm önerilerimizi milletimizle paylaştık. Millet de bu çözümün yanında ve arkasında yer alarak her seçimde daha fazla destek vererek, her zaman destek oldu. AK PARTİ'nin iktidara geldiği günden bugüne Türkiye'nin demokratikleşmesi, normalleşmesi yönünde ciddi adımlar atıldı; ret, inkâr, asimilasyon politikalarına son verildi. Bu bir paradigma değişikliğiydi Türkiye'de ve bu yöndeki bu irade toplumla paylaşıldı ve halk da bu desteği verdi. Kişi hak ve hürriyetlerini genişlettik bu süreçlerde.
BAŞKAN - Artı bir dakikayı konuşuyorsunuz Sayın Özdemir.
ZİVER ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
İktidar milletvekili olma dezavantajını biz hep yaşadık. Çok teşekkür ediyorum, bugün bir dakikayı da kullanayım.
Demokratikleşme adımlarını attık, anayasal, yasal birçok düzenleme gerçekleştirdik, ana dilin önündeki engelleri kaldırdık. Çok daha fazla şeyler sayabiliriz ama çok önem verdiğimiz ve hakikaten iki yıla yakın bir süredir kanın durduğu bu çözüm sürecine katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Bu Parlamento çatısı altında katkı sunan, bu yasaya olumlu olumsuz katkı sunan, eleştiri getiren tüm herkese teşekkür ediyorum bir bölge insanı olarak. Çünkü kırk yılı aşkın bir süredir biz normal bir ortamı da yaşayamadık ve göremedik. Dağlara baharlar gelmiş, ovalarımıza baharlar gelmiş, şehirlerimize artık kardeşlik hukuku gözeterek baharlar gelmiş.
Bu vesileyle hepinize çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)