| Konu: | TERÖRÜN SONA ERDİRİLMESİ VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNE DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 08.07.2014 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, konuşmalara baktığımız zaman, toplumsal bütünleşme, kucaklaşma, barış, dağlardaki çiçekler, silahların susması, anaların ağlamaması, bu pozitif kavramlar üzerinden konuştuğunuzda insan olan hiçbir kimsenin buna karşı çıkması mümkün müdür? Kalbinde ve yüreğinde insan sevgisi olan, vatan sevgisi olan, Allah sevgisi olan hiçbir insan bu söylenenlere karşı çıkabilir mi, bunlara karşı çıkmak mümkün mü? Ama şimdi ben size buradan soruyorum: PKK terör örgütü kimdir? PKK terör örgütü, askerimizi, polisimizi şehit eden, kundaktaki bebeği katleden, oradaki çocuklara eğitim vermek, bir harf öğretmek için gecesini gündüzüne katan öğretmeni katleden bir terör örgütüdür. Şimdi, Kumrular'da evine giderken ölen genç kardeşimizin, askerden terhis olan 33 askerin katledilmesine ne diyeceğiz? Dershanesinin önünde beklerken PKK'lı teröristler tarafından katledilen o genci nereye koyacağız?
Burada barıştan, burada demokrasiden, toplumsal kucaklaşmadan bahsetmek güzel kavramlar, bunları hep beraber sağlayalım. Kiminle yapacaksınız bunları? Bunları, eğer siz, sizin yol haritanızı çizen, bu eli kanlı terör örgütünün elebaşısı Abdullah Öcalan bu yol haritasını size dayatıyorsa ve onunla bu çözüme gidecekseniz zaten yanlış başlamışsınızdır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Yoksa hiç kimse, Milliyetçi Hareket Partisini kanın akmasını, anaların ağlamasını bekler noktada suçluyorsa, en önce bu ülkeye ihanet eder.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, bu ülkede bir vatandaşımızın dahi burnunun kanamasını istemiyoruz. Bununla ilgili ne yapılması gerekiyorsa, işte, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu burada, burada yapacağız. Ama orada nöbetinin başında görevini yapan askeri katleden sizin yol arkadaşınızsa, onunla çözüme gidecekseniz, bu çözüm olmaz. Yanlışla doğruyu bulamazsınız, yanlışla sonuca gidemezsiniz. Yoksa toplumsal bütünleşmeyi sağlayalım, bizim bu konuda bir sorunumuz yok. Bunu nasıl değerlendirirlerse değerlendirsinler, Kürt kökenli vatandaşlarımız bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Kim onu ayrı görüyor? Burada diyor ki: "Kabul etmiyor." Kim kabul etmiyor? Ya, benim sülalemde Kürt kızı almışız, Kürt'e kız vermişiz, nereye koyacaksınız bunu, nereye sayacaksınız bunu? Et ile tırnak gibi bir araya gelmişiz; biz biriz. Çanakkale'de hiç kimse Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Boşnak, Çerkez demedi, bu deyimler sizle geldi. Hepsinin tek amacı vardı: Bu vatanın korunması, bu milletin korunması. Kurtuluş Savaşı'nı biz beraber yaptık, bu mücadeleyi beraber verdik. Eğer yapılan bir eksiklik, yanlışlık varsa hep beraber sorgulayalım; kime haksızlık yapılmışsa, kime faili meçhul yapılmışsa, kiminle ilgili, kamu görevlisi dâhil olmak üzere, bir yanlışlık içerisinde ise bunu hep beraber sorgulayalım. Ama siz PKK terör örgütüyle yol arkadaşlığı yaparak, benim kundaktaki bebeğimi katledecek, okuluna giderken kolunun altında kitabıyla PKK'lı terörist tarafından katledilecek ve bu yasayla ne getireceksiniz? Ona af getireceksiniz; neyi sayarsanız sayın, bu yasanın içeriği bunu getiriyor. Yani o şehitler neyin mücadelesini verdiler? Bu vatanın birliğinin mücadelesini verdiler, bayrağın mücadelesini verdiler. Burada, Kürt kardeşim de Türk kardeşim de hangi etnik kökenden gelirse gelsin bu vatanın içerisinde, huzur içerisinde, güven içerisinde... Adana'da nöbet tutarken polis karakolunda PKK'lı teröristler tarafından şehit ediliyor. Şimdi, bunları görmeyeceğiz, burada lafa gelince, işte, "Dağlarda çiçek açacak, analar ağlamayacak, silahlar susacak." Buna karşı çıkan mı var Allah aşkına? Ama bunu doğru yapın. Nereye koyacağız bu PKK terör örgütünü? PKK terör örgütü katildir, eroin kaçakçısıdır, silah kaçakçısıdır, nemalananların içerisinde birçok güçler vardır. Tehditle yasa getireceksiniz; Kandil'de diyecekler ki: "2 Temmuza kadar bu yasayı getirmezseniz '...'(X) adı altında ayaklanmalar başlıyor." Bu tehditlere mi boyun eğeceğiz biz? Evet, bu vatanın birliği için ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Dün ne yapılmışsa bugün de aynısını yapacağız.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)