GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ARAŞTIRMA ALTYAPILARININ DESTEKLENMESİNE DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:112
Tarih:03.07.2014

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 7'nci madde üzerinde söz aldım. Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, AKP hükûmetleri döneminde çalışma yaşamında yaşanan iş, emek dünyasındaki sorunlar tam bir kaos hâline gelmiştir. Bakın, iş yaşamında yaratılan tahribat öylesine vahim tablolar ortaya koyuyor ki işte, en son 301 kardeşimizi kaybettiğimiz maden faciasından sonra, işçi hakları, taşeron sistemi gündemimize geldi ve inanın, şu anda taşeron sistemi, sizin hükûmetleriniz döneminde uygulanan ve iş yaşamında neredeyse kalıcı hâle gelen, bir sistem hâline gelen bu taşeron sistemi işçilerimizin âdeta çağdaş köle hâline gelmesini sağlıyor.

Bakın, Soma faciasıyla ilgili Soma Komisyonunda konuşuyoruz değerli arkadaşlarım. İnanın, az önce Komisyonda işveren işe "Daha fazla nasıl para kazanırım." noktasından baktığında orada, Soma'da işçilerimiz... Aynı aileden, burada defalarca söyledik, Bigadiç'in bir köyünde aynı aileden 3 erkek evlat aynı madende çalışıyor; 3 kardeşten 2'si hayatını kaybediyor, sağ kalan da bize soruyor: "Namık Ağabey, o madene gidersek biz yaşar mıyız?" Bakın, bu iş artık yaşam mücadelesi hâline geldi. Aynı şekilde insanlar sadece madenlerde ölmüyor, işte, belediyelerdeki taşeron sistemiyle neredeyse yaşayan ölü hâline gelmiş. Susurluk Belediyesinde tam 130 işçi kardeşimiz, bir şekilde, taşeron firmaya geçmek için zorlanmış ve bunların 76'sı işten atılmış. Hafta sonunda ben Susurluk'taydım. Susurluk'ta o kardeşlerimiz, işten atılan, ekmeği elinden alınan, işi elinden alınan ve parklarda haftanın üç günü eylem yapmaya zorlanan işçi kardeşlerimizin ızdırabını burada onlara söz verdiğim için sizlere ifade ediyorum.

Bakın, bu taşeron sistemi, Türkiye'de çalışma yaşamı işverenlerin acımasız kâr hırsının bir teslimiyeti hâline geldi değerli milletvekili arkadaşlarım. Sadece AKP döneminde -ben size şey veriyorum- 2002 yılında siz iktidara geldiğinizde 387 bin taşeron işçi vardı, bugün 1,6 milyon taşeron işçisi var Türkiye'de Neredeyse, çalışma yaşamının, kamu çalışma yaşamının tamamı taşeron işçilere teslim edilmiş durumda. Şimdi, bakın, taşeron işçi sayısı sizin iktidarınız döneminde tam 4 kat artmış. Böyle bir çalışma ve istihdam sisteminde o işçilerin iş güvencesinden yoksun, yarın evladına ekmek götürüp götüremeyeceği belirsiz, sendika, örgütlenme hakları tamamen yok, tamamen işverenin iki dudağı arasına alınmış...

Bakın, Susurluk'ta bir kardeşimiz, 17 defa -hangi iktidar gelirse gelsin- işten atılmış, 17 kez ve öyle bir İş Kanunu var ki Türkiye'de, biliyorsunuz, şu anda o 76 işçi kardeşimiz İş Kanunu'na göre dava açacaklar, işe iade edilecekler ama işveren isterse, bizim İş Kanunu'muz gereği, kanunen mahkemeler haklı görse bile işe almayabiliyor yani onun kıdem tazminatını öde, haklarını öde, gene kapının önüne koy, gene aç bırak. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok. Bakın, Uluslararası Çalışma Örgütü, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çalışmayı kutsal bir hak olarak değerlendiriyor. Bizim yasalarımızda, Anayasa'mızda, İş Kanunu'muzda işçilerin emeği, çalışma hakkı kutsal olarak değerlendiriliyor.

Evet, bugün bu mübarek günlerde, Müslüman âleminin oruç ayı olan ramazan ayında bu işçi kardeşlerimize belediyeler iftar çadırları kuruyor, iyi, güzel. Peki, bu insanların yasalara dayanan, haklara dayanan çalışma statülerini ne zaman tanıyacağız? İnsanları böyle iftar sofralarında bir ay içerisinde yedirip içirip doyurarak vicdani rahatlama mı sağlayacağız sadece? O belediye başkanlarına, Hükûmetin ve iktidarın, özellikle şunu söylemesi lazım: İftar çadırlarında insanları doyurmak, evet, bir dayanışmadır, bir kültürdür ama o çalışan insanların haklarını kutsal bilmek esas olan görevdir. Siyasi iktidarın burada ana görevi, taşeron köle sistemini düzeltecek yasal düzenlemeleri buraya getirmektir. O belediyede çalışan, madende çalışan, kömürde çalışan insanlarımıza insanca yaşayacak koşulları yaratmaktır, bu yasal düzenlemeleri yapmaktır diyorum ve Susurluk'ta ekmeğinden, aşından, işinden olan kardeşlerimizin haklarının teslim edilmesi için siyasal iktidarı o belediye başkanıyla ilgili gereken girişimleri yapmaya davet ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)