GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BALIKESİR'İN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:108
Tarih:25.06.2014

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada, Balıkesir Susurluk'ta işini, aşını, ekmeğini kaybedip sefalete mahkûm olan, işsizliğe terk edilen Susurluk işçilerinin sorunlarını gündeme getirmek için söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bakın, bugün Susurluk'ta, Susurluk Belediyesi görevi aldıktan sonra, tam 76 işçi kardeşimiz, sendikasızlaşmayı, taşeron çalışmayı reddettikleri için açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkûm edildiler. Susurluk Belediyesinin önünde her gün eylem yapıyorlar. Bu kardeşlerimizin tek suçu, bu insanların tek suçu, AKP'li olmamak ya da insanca yaşamak için sendikal haklarını ve insanca yaşayacak bir ücreti talep etmek. Bu işçi kardeşlerimiz verilen işi mi yapmadılar? Hayır. Emirlere karşı mı geldiler? Hayır. Bu insanlar iş disiplinine aykırı mı geldiler, iş devamsızlığı mı yaptılar? Hayır. Ama, bugün, sırf AKP'li Belediye onları bir şekilde ayrıştırdığı için, kendinden ayrı tuttuğu için ekmeğinden, aşından oldular, çoluk çocuk açlığa mahkûm oldular.

Bakın, ben size buradan söylüyorum değerli milletvekilleri: 30 Mart seçimleri sonrasında belediye, CHP'den AKP'ye geçti ve belediyede çalışan 127 işçiye, Belediye Başkanı, seçilir seçilmez baskı yapmaya başladı. Bu insanlar AKP'ye oy vermedi diye onlara şu teklifi getirdi: "Ya benim istediğim taşeron firmaya geçeceksiniz ya da işsiz kalacaksınız."

Bakın değerli milletvekilleri, Belediye Başkanı bir taraftan 76 kişiyi işten çıkarıyor, diğer taraftan 150 kişiyi de taşeron şirket üzerinden işe alıyor. Bakın, bu insanlar kimler: Melek Güler, dört buçuk yıldır belediyede çalışıyor, 2 çocuğunu okutuyor; Feyza Tavukçuoğlu, dört yıldır belediyede çalışıyor, ikiz bebekleri yeni yürümeye başladı; Sultan Yıldız, dört yıldır belediyede çalışıyor, üniversiteye hazırlanan 1 oğlu var; Cemil Dalkıran, beş yıldır belediyede çalışıyor, 1 çocuğu var; Turan Özdemir, dört buçuk yıldır belediyede çalışıyor, 2 çocuğu var. Bunlar insanlar.

Bakın değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; Soma'daki faciadan sonra, 301 yurttaşımızın ölümünden sonra işçi hakları aklımıza geldi. On iki yıllık AKP iktidarı var. Biz ne istedik, siz neyi reddettiniz, bakın: Biz, köylünün yaktığı mazottan aldığı yüzde 15 KDV'yi ve yüzde 30 ÖTV'yi kaldırıp köylünün ucuz mazot yakmasını istedik, siz reddettiniz; biz, asgari ücretliden vergi alınmaması için ve bu işçilerimiz 200 lira fazla alsın diye yasa teklifi verdik, siz reddettiniz; biz, öğretmenlerimizin, memurlarımızın toplu sözleşme hakkı için yasa teklifi verdik, siz reddettiniz; biz öğretmenlerimiz, memurlarımız serbest siyaset yapsın diye yasa teklifi verdik, siz reddettiniz; biz, taşeron sistemini kaldıralım diye yasa teklifi verdik, siz reddettiniz; biz, en son, size, Soma'da yaşanan olayların araştırılmasıyla ilgili bir araştırma önergesi verdik ve siz reddetmiştiniz ve 301 insanımız yaşamını kaybetmişti.

Bizim şu anda, Türkiye'de taşeron sistemiyle ilgili... Kamuda çalışan kardeşlerimizin işini, aşını insanca yaşayacak koşullarda alması için, taşeron sisteminin de kaldırılması için büyük bir mücadele yapıyoruz ama siz her defasında "Bu teklifler CHP'den geliyor..." Sizin döneminizde, on iki yıllık iktidarınız döneminde, bakın, bu Parlamentodan işçilerin, köylülerin, emeklilerin, esnafın insanca yaşayacağı koşulları yaratacak hiçbir yasa teklifi geçirmediniz.

Ben buradan işçi kardeşlerime, emeklilere, belediye önünde eylem yapan kardeşlerime sesleniyorum: On iki yıldan beri AKP iktidarlarının hiçbir yasası, buradan, işçinin, memurun, emeklinin, köylünün lehine geçmemiştir. Bakın, bunları biz teklif ediyoruz, "Taşeron sistemi bir kölelik sistemidir." diyoruz. Sadece, AKP iktidarında taşeron sisteminde çalışan işçiler 5 kat artmış. Bunların hepsi, şu anda açlık içerisinde, yoksulluk içerisinde bir çalışma düzeninde. Oysa, Adalet ve Kalkınma Partisi Tüzüğü'nün 4'üncü maddesinde sosyal devlet ilkesi olmazsa olmaz olarak tanımlanıyor. Peki, işçileri işsiz bırakmak, aç bırakmak, sosyal devletin neresine uyuyor, adalet kavramının neresine uyuyor? Onun için, biz diyoruz ki buradan: İş barışının sağlanması ülkemiz için çok önemli.

Susurluk Belediyesinde işten atılan işçi kardeşlerimizin ekmeğine, aşına yeniden kavuşması için Adalet ve Kalkınma Partisinin yetkili kurullarını göreve davet ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)