GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:104
Tarih:17.06.2014

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, tasarının son maddesi, kanunu tamamlıyoruz. Biraz sonra tümünü de oylayarak sanıyorum arkadaşlarımız yasalaştıracak.

Şimdi, 104 maddelik bir tasarı.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Bu önergenin gerekçesi... Yani, çok önemli bir önerge!

TURGUT DİBEK (Devamla) - Tabii, önerge önemli bir önerge.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Çok! Açıklaması lazım!

TURGUT DİBEK (Devamla) - Evet, çok önemli bir önerge.

Son şeyde de söz alabilirdim yani son söz olarak da. Aslında benim amacım tasarıyla ilgili son değerlendirmeleri, böyle, kısaca, özet olarak yapmak.

Şimdi, arkadaşlar, on beş ayrı kanunda değişiklik yapan bir tasarı ki ilave değişiklik de oldu, on altı sanıyorum. Aslında omurgası biraz daha farklı. Yani, omurgada Türk Ceza Kanunu var, İdari Yargılama Usulü Kanunu var, Ceza Muhakemesi Kanunu var. Bu düzenlemeleri daha çok kapsıyor, onun dışında birer ikişer maddelik değişiklikleri de kapsıyor. Aslında o omurgaya baktığımızda kendi içerisinde bir anlam ifade ediyor. Yani, Danıştay ve Yargıtayın iş yükü -burada yıllardır ben de zaman zaman kürsüde konuşuyorum- sürekli şikâyet konusudur. Bir anlamda hem Yargıtayın hem Danıştayın bu iş yükünü azaltmak için istinaf mahkemelerinin, işte bölge adliye mahkemelerinin çok kısa bir süre içerisinde hayata geçmesinin amaçlandığı söyleniyor. O düzenlemeler anlaşılabilir. Uygulamada ne olacak onu da göreceğiz? Yani uygulamada bu yararlı mı olacak, zararlı mı olacak? Yoksa kısa bir süre sonra "Ya, biz yanlış yapmışız" diye, işte bir yılın içerisinde yeni düzenlemeler gelecek mi bilmiyorum.

Tabii, Ceza Kanunu'nda kamuoyunda konuşulan cinsel dokunulmazlığa yönelik saldırılar, özellikle çocuklara yönelik saldırılarla ilgili cezalarda artış düzenlendi, biliyorsunuz. Hırsızlık suçlarının nitelikli halleriyle ilgili olarak artışlar düzenlendi. Yine, uyuşturucu temini ve kullanımla ilgili olan düzenlemeler de var.

Şimdi, bunların dışında, aslında bu tasarıya hiç yakışmayan birkaç madde var değerli arkadaşlar. Yani bunları siz de biliyorsunuz, aslında bu, Meclise de yakışmıyor bence, bizlere de yakışmıyor, sizlere de yakışmıyor. Biz Adalet Komisyonundan buraya kadar yapıcı olarak bunları her fırsatta anlatmaya çalıştık. Komisyonda da Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, bu tasarıyı sanıyorum dört gün, beş gün tartıştığımızda, o şikâyetlerimizi orada da da, yanlışları orada da dile getirmiştik, burada da dile getirdik.

Şimdi bu tasarıyı bence bulandıran, lekeleyen, gerçekten hukuk dışına çıkaran, siyasallaştıran, Anayasa'ya da aykırı hâle getiren düzenlemeler var. İşte bir tanesi burada, değerli milletvekili arkadaşımız, sizin genel yöneticilerinizi kurtarmak için, o gerçeğe aykırı üye yapan, sahte üye kaydı yapan ve şu anda yargılanan kişileri kurtarmak için, işte Siyasi Partiler Kanunu'nun 114'üncü maddesindeki cezayı aşağıya çeken bir talebiniz oldu ve bunu kabul ettiniz. Aslında bu, Türk Ceza Kanunu'nun özel evrakta sahtekârlık suçunu düzenleyen 207'nci maddesine de çok açık bir şekilde aykırıydı yani o 2 madde bir bütün hâlinde düzenlenmişti. Orada ceza bir yıldan üç yıla kadar düzenlenmiş yani bir özel belgeyi sahte olarak kullanan, hazırlayan, düzenleyen, neyse, kişi bir yıldan üç yıla kadar ceza alıyor ama sizin arkadaşlarınız o suçu işlediğinde cezayı bir aydan üç aya kadar arkadaşlar düzenlediniz. Böyle tuhaf bir düzenleme yaptınız. Hiç yakışmadı değerli arkadaşlar.

Şimdi, bunun dışında yine Türk Ceza Kanunu'nun 277'nci maddesi var, yine sizi ilgilendiriyor. Sayın Bakan yerinde. Sayın Bakanı doğrudan ilgilendiriyor mu, bilemiyorum. Yani, telefon açtı mı savcılara? Yargı görevini yapanları etkileme suçudur o 277'nci madde. Ama müsteşarı açmıştır telefon, diğer başka kişiler de açmıştır. İşte "O dosyayı kapatın.", "Savcıyı değiştirin.", "O dosyayı alın." talimatlarıyla karşılaşılmıştır. O soruşturmaları da ortadan kaldıran... 277'nci maddedeki, yargı görevini yapanı etkileme suçunun soruşturma safhasındaki suç olmasını kaldırdınız. Bu da hiç yakışmadı değerli arkadaşlar, bunu da söyleyeyim sizlere.

Bunun dışında, bir ivedi yargılama usulü var, onu da belirtmiştik. Israrla biz de, muhalefetin diğer parti temsilcileri de belirttiler. O düzenleme de bu tasarı için özel bir düzenlemeydi, nokta bir düzenlemeydi. Değerli arkadaşlar, o da yerinde değildi. Bakın, o düzenlemeler Anayasa'nın 10'uncu maddesi, 36'ncı maddesi, 138'inci maddesi... O, bu tasarıyı, o maddeleri aykırı hâle getirmiştir.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - 104'te 4; 6...

TURGUT DİBEK (Devamla) - Var daha, birkaç tane daha var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURGUT DİBEK (Devamla) - Ama şunu söylemeye çalışıyorum: Bunlar keşke olmasaydı, keşke bu düzenlemeleri yapmasaydınız değerli arkadaşlar. En azından şöyle olabilirdi...

BÜLENT TURAN (İstanbul) - "Yetmez ama evet" diyorsunuz...

TURGUT DİBEK (Devamla) - Hayır, yani biz o diğer düzenlemelerle ilgili de aslında çekincelerimizi dile getirdik; sulh ceza mahkemesinin kaldırılmasını, hâkimliklere dönüşmesini... Ama o yaptığınız düzenlemeler bence burada not düşmüştür tarihe ve size de hiç yakışmamıştır.

Bunları takdirinize sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)