| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.06.2014 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz maddeyle ilgili olmak üzere, Adalet ve Kalkınma Partisi tek adam yönetimine ilişkin bir devlet anlayışını bu maddeye de olduğu gibi yerleştiriyor; hukuki sonuç doğuran tebligatın usul ve esaslarının kanunla belirlenmesi gerekirken onun usul ve esaslarını yürütmenin bir organı olan, bir idari ajan olan TİB Başkanına devrediyor. Bu, demokratik değerlere, parlamenter sistemin özüne, yasama ve yürütme arasındaki ilişkiye aykırıdır. Bu aykırılığın AKP oylarıyla giderileceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla, meseleyi başka bir noktaya getirmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Irak'ın Türkmeneli Bölgesi'nde kan akmaktadır, Irak'ın Türkmeneli Bölgesi'nden Türkmen çığlığı bütün dünyaya yayılmaktadır. Orada akan kan insanlık vicdanında ağır lekeler bırakacak şekilde göle dönüşmüştür. Bu çığlığı, Telafer'de, Musul'da, Tuzhurmatu'da ortaya çıkan bu çığlığı AKP Hükûmeti görmüyor, duymuyor, bunlara karşı kör, sağır ve dilsiz.
Değerli arkadaşlarım, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türk milletinin her unsurunun hukukunun korunacağı yer burasıdır. Bu Meclis kurulurken Musul, Kerkük ve o civardaki Türkemeneli'nin diğer bölgeleri Misakımillî içerisindeydi. Şimdi, o Misakımillî içerisinde olan yerler Kurtuluş Savaşı'ndan sonra nasıl Türkiye'den koparılmış ve petrol ağalarının, petrol babalarının, petrol tröstlerinin, kartellerinin elinde oyuncak edilerek cetvellerle sınırlar çizilmiş ise 2014 yılında o cetveli elinde tutanlar, o kalemi elinde tutanlar şimdi tekrar masabaşında ve tekrar yeni bir harita çizmeye çalışıyorlar. Bu amaçla da "BOP projesi" adı altındaki Orta Doğu'yu yeniden şekillendirme projesinin adım adım ilerleyişini görüyoruz. Bu ilerleyişte BOP projesinin Eş Başkanı olarak Sayın Başbakan da çok önemli görevler ifa etmiştir. Suriye'nin istikrarsızlaştırılması süreci içerisinde elbette ki gaddar olan, elbette ki zalim olan Esed'e karşı mücadelede kantarın topu kaçırılmış, orada silahları bir gün Türkiye'ye dönecek olan terör örgütleriyle birtakım ilişkiler kurulmuştur. Bu terör örgütlerinin karargâhları Türkiye'de toplantılara davet edilmiş, birtakım lojistik eğitim, destekler verilmiş ve şimdi karşımıza IŞİD eşkıyası, IŞİD teröristi ve IŞİD katliamcısı olarak çıkmıştır. IŞİD'in elde etmiş olduğu, katetmiş olduğu mesafede AKP'nin vebali vardır, IŞİD'in katletmiş olduğu Türkmen kanında da AKP'nin vebali vardır. Desteklediği, beslediği IŞİD, şimdi, Musul'da Türk Bayrağı'nın, nazlı ay yıldızlı al bayrağın dalgalandığı Musul Konsolosluğunu tek kurşun atmadan teslim almış ve oradaki Türk vatandaşlarını, diplomatlarını her türlü hukuki değeri çiğneyerek, tam bir terörist anlayışıyla esir almış, rehin almış durumdadır.
Buna elbette ki çare bulmak AKP Hükûmetinindir ancak şu tehditle karşı karşıyadır: Eğer bir operasyon yapılırsa bunların hayatı tehlikededir. AKP teröre karşı teslimiyet politikasını izlediği için IŞİD'in bu tehdidine karşı da boyun eğmiş, geçtiğimiz cuma gününden itibaren Meclisi bilgilendirme çerçevesi içerisinde bir adım atması beklenirken aradan dört gün, beş gün geçmiş hâlâ AKP, Meclisi bu konuda bilgilendirebilecek bir adım dahi atamamıştır. Çünkü, buradan yükselen sesler IŞİD'in terörist olduğunu, barbar olduğunu, elini Türkmen kanına buladığını açıklayacak ve Türkmen'in çığlığına, bir imdat sesinin duyurulmasına imkân sağlayacaktır. Bunu dahi duyurmayı düşünemeyen, beceremeyen Adalet ve Kalkınma Partisi, tam bir teslimiyet politikası içerisinde, Türkmen kitlesini kaderiyle baş başa bırakmıştır. Bunun vebali büyüktür, ağırdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK BAL (Devamla) - Nasıl Mısır'da, nasıl Açe'de, nasıl Somali'de, nasıl Sudan'da birtakım haksızlıklara, usulsüzlüklere karşı bir mücadele veriyorsa, Müslüman Türkmen'in de mücadelesinde AKP'nin bir yerde durmasını bekliyoruz. Ancak sizin duracağınız yer belli, belli besbelli, Türkmen'in yanında değildir. (MHP sıralarından alkışlar)