| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 12.06.2014 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygıyla selamlıyorum.
Hâlbuki ben, Sayın Bakanımızın ve Komisyonun bu önergeye katılacağını bekliyordum çünkü bu önerge, Sayın Bakanımızın ve Başbakanın kamuoyuna taahhüt ettiği, taahhüdü karşılayan bir öneri. Ben kendisinin katılacağını düşünüyordum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, deminki konuşmamda yani hâkim ve savcıların bu tazminat sorumluluğunu düzenlerken hani dedim ya hâkim veya savcı ana avrat küfredecek, bir şey yapmayacaksın... Yanlış anlaşılmayı düzeltiyorum yani şu anda küfrediyor anlamında söylemiyorum yani sana küfretse bile hiçbir şey yapamayacaksın, o anlamda söylüyorum, o düzenlemenin o kadar ciddi ve vahim olduğunu söylemek için yapıyorum. O işte, onları hâkim ve savcı olmaktan çıkaracak, onları gerçekten, böyle hani kahraman savcılar, kahraman hâkimler oluyor ya...
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Öztürk.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Ondan sonra bakanın da tepesine binecekler, herkesin tepesine binecekler.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hiç demesen daha iyiydi.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Yok, Ramazan, senin de tepene binerler, hiç merak etme.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu verdiğimiz önerge... Evet, yeniden yargılama, Türkiye'nin gündeminde şimdi böyle bir sorun var. Bu sorunu da bu Parlamento çözmek zorundadır. Aslında bu yeniden yargılama meselesi, hepimiz biliyoruz ki Yalçın Akdoğan'ın yani Başbakanın Başdanışmanının kendi ülkesinin millî ordusuna, millî istihbaratına, millî bankasına kumpas kurulduğu iddiasıyla ortaya çıktı ve belirli bir süre yaşandı, Türkiye'de bir süreç geçti. Bu süreç içerisinde insanlar değişik suçlarla damgalandı ve bundan Türk Silahlı Kuvvetleri de nasibini aldı, bundan bilim adamları da nasibini aldı, gerçekten üniversite rektörleri de, gazeteciler de nasibini aldı.
Şimdi, şu konuda Sayın Başbakan o mahkûm olan insanların gerçekten haksız yere yattığını kabul etti ve "Yürütmenin başı olarak da biz yeniden yargılamaya sıcak bakıyoruz, Adalet Bakanına talimat verdim." dedi. Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da bu konuda Başbakanın kendisine talimat verdiğini basına açıkladı ve "Bu talimatın gereği çalışıyoruz." dedi. Aslında 5 Ocak günü yapılan açıklamada Sayın Başbakan bu çalışmaların bitmek üzere olduğunu söyledi. Ocak geçti yok, şubat geçti yok, mart geçti yok, nisan geçti yok, mayıs geçti yok, haziranda Sayın Bakan dedi ki: "Ya, biz formül bulamadık." Vallahi, Sayın Bakanım, istesen öyle bir bulursun ki... Bulursun sen formülü, bulmaz olur musun? Demek ki istemedin.
Şimdi, o formülü de biz kendisine verdik; bir kanun teklifi vermiştik, şimdi onu önerge hâline getirip buraya verdik aslında. O da şu değerli arkadaşlarım: "6352 sayılı Yasa'nın geçici 2'nci maddesinin (4)'üncü fıkrasının yürürlükte olduğu zamanda..." Yani burada bir zaman sınırlaması yapmışız. Diyoruz ki: "6352 sayılı Yasa'nın geçici 2'nci maddesinin yürürlükte olduğu zamanda kovuşturması yapılan ve kesin hükümle neticelenen veya kovuşturması yapılan ve hâlen temyiz incelemesinde bulunan, kovuşturması önceki CMK 250'nci madde gereğince yapılıp temyiz aşamasında ilgili fıkra gereğince -yani geçici 2'nci madde- gereğince işlemlere tabi tutulan kararlar ile kovuşturması yapılmakta olan davalar görev ve yetki yönünden hukuka aykırı bir düzenleme içinde bulunduklarından, verilen hükümler, kararlar ya da kovuşturma safhasında olan davalar başından itibaren yeniden görülür."
Sayın Bakan, bunun neresinde bir eksiklik var? Bizim önerimiz, formülümüz bu. Bunu beğenmiyorsanız siz bir formül getirirsiniz. Önemli olan bu meseleyi çözmektir yani haksız ve günahsız yere yargılanan, içeride yattığı beyan edilen insanların sorununu çözmektir. Amaç bu ise eğer, bu sorunu çözmek ise bunun formülü bulunur. Benim bulduğum formül bu. Siz de dersiniz ki: "Kardeşim, o formülün şurası yanlış."
Burada 6352 sayılı Yasa'nın geçici 2'nci maddesinin (4)'üncü fıkrası zaten yürürlükten kalktığı zaman hem terör mahkemeleri hem de o geçici (2)'nci madde hükmü gereğince faaliyetleri, yargılaması devam eden mahkemelerin yaptığı işlemler görev ve yetki yönünden hukuka aykırı hâle gelmiş olacak ve o dosyalar görev ve yetki yönünden görevli ve yetkili mahkemelere gitmek zorunda kalacak ve oralarda zaten otomatik olarak yeniden yargılanacak.
Şimdi, demek ki mesele siyasi iradenin bunu isteyip istememesidir. Ama değerli arkadaşlarım, Parlamentonun çözmesi gereken temel sorunlardan bir tanesi budur. Bunu da bu Parlamentonun çözmesi gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkür ederim.