GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:12.06.2014

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanun tasarısının en önemli maddelerinden bir tanesi üzerinde önergemizi açıklamak üzere söz aldım. Yüce heyeti saygıyla tekrar selamlıyorum.

Bu maddeyle sulh ceza mahkemesi hâkimlikleri kapatılmaktadır, yerine sulh ceza hâkimlikleri kurulmaktadır, sulh ceza mahkemelerindeki işler asliye ceza mahkemelerine devredilmektedir, sulh ceza hâkimleri başka mahkemelere görevlendirilmektedir, yeni belirlenecek sulh ceza hâkimleri de göreve başlayana kadar eski sulh ceza mahkemesi hâkimleri onların yerine görev ifa edeceklerdir.

Bu şekilde sıraladığım maddeler sadece birer cümleden ibaret değildir. Değerli milletvekilleri, bir sulh ceza mahkemesinin elindeki işe baktığınız zaman, ortalama bine yakın dava dosyası bulunmaktadır. Onun arşivinde on binlerce, yirmi binlerce, yüz binlerce dava dosyası bulunmaktadır. Onun elinde müteferrik işler kabîlinden binlerce dosya bulunmaktadır. Bu dosyaların hangi asliye ceza mahkemesine gideceği, ne zaman, nasıl gideceği çok ciddi bir sorundur ve bu sorunu da halletmek üzere iki satırla Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna görev verilmektedir.

Değerli arkadaşlarım, bütün bu işler, mevcut sistem içerisinde, sulh ceza mahkemelerinin yürütmüş olduğu adli hizmetlerin yapılmaması anlamına gelmektedir, kesintiye uğraması anlamına gelmektedir. Bu kesintiye sebep olabilecek gerekçe nedir? Makul bir gerekçe bulunmamaktadır. Sadece ve sadece, sulh ceza hâkimliklerinin sayısını azaltarak onların zülfüyâre dokunmayacak karar verebilecek nitelikte kişilerden oluşturulmasını sağlamak ve böylece 17, 25 Aralık operasyonlarında olduğu gibi Hükûmetin bakanlarına, bakanların çocuklarına, AKP'nin bürokratlarına, onların yakınlarına yönelik olarak yapılacak yolsuzluk operasyonlarında tedbir kararı, gözaltı kararı, arama kararı verecek olan yargı makamlarının kontrol edilebilmesi amaçlanmaktadır. Bu, doğrudan peygamber postunda oturması gereken hâkimi AKP koltuğuna oturtmak demektir. Bu, vicdanına göre karar vermesi gereken hâkimin AKP'den alacağı talimatlara göre karar vermesi sonucunu doğuracaktır. Böyle bir yargı kestiği parmağı acıtacak yer bulacaktır, böyle bir yargı mülkün temeli olan adaleti kökünden sarsacaktır. Mülkün temeli olan adalet kökünden sarsıldığı zaman devletin tüm sütunları da çökecek ve netice itibarıyla da Türkiye'nin içinde bulunduğu ateş çemberinde bir de adaletsizliğin doğuracağı sosyal kargaşa Türkiye'nin başına bela olacaktır. Bu belanın da banisi, müsebbibi sizler olacaksınızdır.

Size parmaklarınızı akıllarınıza göre hareket ettirmenizi tavsiye ediyor, sizi hiç olmazsa bu mübarek gecenin yüzü suyu hürmetine bu defa vicdanlarınızın sesini dinlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)