| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 12.06.2014 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Bakan" diye başladım, aslında konuya sizinle başlayacağım.
BAŞKAN - "Lafım size." diyorsunuz yani.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, lafım size.
Soma'da kaybettiğimiz 301 tane emekçinin, Soma cinayetinden sonra kaybettiğimiz 301 tane emekçinin yarın 1'inci ayı; bakın, yarın 1'inci ayı. Yanlış söylemiyorum değil mi, 13'ünde oldu kaza, yarın 1'inci ayı ve -ne tesadüf ki, tesadüf demeyeyim- Şırnak'ta madende de 3 tane işçi kardeşimiz, emekçi kardeşimiz hayatını kaybetti maden kazasında. Şöyle bir aya baktığımızda, değerlendirdiğimizde, Hükûmetin madenlerle ilgili Mecliste araştırma komisyonunun kurulması dışında hiçbir faaliyetinin olmadığını görüyoruz. Yine, AKP milletvekilleri, bölge milletvekili ve bölge milletvekili olmayan genel başkan yardımcıları gidip birtakım taahhütlerde bulunmuş olmalarına rağmen Soma'da, o taahhütlerin hiçbiri yerine getirilmemiş bir ayda. İşçiler ocaklara girmeye zorlanıyorlar, hatta girmeyenlerin de maaşları kesilmeye başlamış bile. Böyle bir durumla karşı karşıyayız.
Hep bu kürsüden bağırdık "Bu işin siyasi sorumluluğu var." dedik, siz hâlen bakanlık koltuğunda oturuyorsunuz, yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bakanlık koltuğunda oturuyor. Belki sizin direkt bu konuyla ilgili bir hatanız olmayabilir ama dünyanın her tarafında etik kurallar gereği nedir? Böyle büyük kazalar olduğunda, cinayetler olduğunda mutlaka birileri siyasi sorumluluğu üstlenir ve istifalarını verir. Doğru olan budur, etik olan budur.
Bir ay geçti, maden ölümleri 1 kişi, 2 kişi olmak üzere madenlerde devam ediyor. Bugün de Şırnak'ta -dün olan kaza sonucunda- 3 tane madenci hayatını kaybetti. Arkadaşlar, Türkiye'deki madenler gerçekten dökülüyor. Bunun için araştırma komisyonu kurmaya falan gerek yok, hiçbir şeye gerek yok. Kurulmuştur, doğrudur ama gerek yok. Hepimiz realiteyi ve gerçeği biliyoruz, madenlerdeki durumları, realiteyi, gerçeği biliyoruz.
Amansız para kazanma hırsı ve uygulamış olduğunuz yanlış enerji politikaları nedeniyle, iktidara geldiğinizde yüzde 43'lerde olan kömürden enerji üretimi sayenizde yüzde 28'e düşmüş. Özelleştirerek, redevans yaparak, kiralayarak daha çok üretim yapacağınızı düşünmüşsünüz; aksine, daha çok ithal kömür getirmeye başlamışsınız ve yerli üretim o kadar daha geriye gitmiş ve işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadan, TKİ direkt alıcı olduğu için de, ne kadar kömür üretirse üretsin TKİ alacağım dediği için de, sadece kantar kontrolü yaptığı için de orada gömülmüşler insanlar ve kömür üretimine zorlanmışlardır. Hatta vardiyaları dolmadan, saatleri gelmeden kömür madenlerinin dışına çıkartılmıyorlar.
Şimdi, bir kömür madeni kiralayan şirketin para kazanabilmesi için birtakım şeyler yapması lazım. Çünkü 70 lira ortalamadan kömür madenini veriyor veya yüzde 14 düşüğüne termik santrale kömür veriyorsunuz. Daha çok üretirse kazanacak. Siz de bu üretimi teşvik ediyorsunuz. Niye? Çünkü yaptığınız enerji anlaşmaları, doğal gazda yanlış tercihleriniz yüzünden enerji maliyetleri hızla yükselmiş ve 34-38 kuruşa vatandaşa elektriği satıyorsunuz, dünyanın en pahalı elektriğini satıyorsunuz.
Kömür madenlerinde çok acil tedbirler alınması gerekiyor. Bir defa, mutlaka bütün madenlerde PDKS sistemi dediğimiz personel devam sistemlerinin kurulmuş olması gerekiyor. İkinci bir özellik -kimse bunları konuşmuyor- diyor ki: "50 tane, 100 tane sensör vardı, karbonmonoksit gazını ölçüyor, haber veriyor." Kime veriyor? Yukarıda bir operatör var, alarm veriyor. Operatör aşağıya bunu haber vermiyorsa, madenciyi ocakta tutuyorsa bunun vebali de sizin üzerinizdedir kontrol edilmediği için, denetlenmediği için. Çünkü bir başka boyutu da, o "Kontrol ettik." dedikleri bilgisayar programlarının alt limit ve üst limitlerinde işverenin "admin password"üyle yapacağı değişikliklerle madenciyi ocakta tutmak için kriterlerle oynama ihtimali de yüksek çünkü başka türlü o madenci daha çok para kazanamayacaktır.
Aslında konuşmamın formatı bu değildi ama hazır Enerji Bakanını burada görmüşken bunu da hatırlatmak istiyorum. Özellikle yeni kayıplar vermemek için, yeni canlar vermemek için bir an evvel madenleri, hatta üretimi de durdurmamız lazım şu an itibarıyla. Üretimi durdurup, işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının uzmanları, Enerji Bakanlığının uzmanları gidip olur verip sorumluluğu üstlendikten sonra maden ocaklarının üretime geçmesi gerekiyor.
Bakın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı burada "Yüzlerce madeni kapattık." dedi. Kapattıklarının hiçbiri ruhsatlı maden değildi, hepsi kaçak madendi, tümü kaçak madendi. Zonguldak'ta ve Soma bölgesindeki kaçak madenleri kapattı ama ruhsatlar verdikleri, redevansla kiraladıkları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Devamla) - ...redevans usulü verdikleri veya kiraladıkları madenlere dokunmadılar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akar.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sizden acilen tedbir almanızı istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)