GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:114
Tarih:31.05.2012

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde yaklaşık 85 bin cami vardır, her 900 kişiye 1 cami düşüyor. Camiye ihtiyaç duyulmadığı bir ortamda, sanki cami yokluğu çekiliyormuş gibi cami yapımını teşvik eder gözükmek riyakârlıktır. Kaldı ki İslam'a göre sadece cami değil, yeryüzü ibadet yeridir. Siteler, rezidanslar ve bazı tesisleri yapanların cami yapmak durumunda kaldıklarında, zoraki cami veya rüşvet camisi yapmaktansa teşvik camisi yapması daha ehvenişer gözükebilir.

Şirketlerin, yaptıracağı cami harcamasını vergiden düşmesi doğaldır fakat hayır yapmak, sevap işlemek niyetiyle cami yapan şahıslar asla vergiden düşürme amacı gütmezler. Camiye ve Kur'an kursuna harcanan meblağın, vergiden düşüldüğünde yapılan hayrın Allah rızası için mi verildiği, vergiden muaflık için mi verildiği tartışılacaktır. İhlasla ve samimiyetle, sırf Allah rızası için yapılan hayır ve hasenata gölge düşürülmemelidir. Gönülden gelerek yapılan iyiliklere halel getirmeyiniz. En makbul sadaka Hazreti Muhammed'in buyurduğu gibi sağ elin verdiğini sol elin görmediği sadakadır. Sadakanın resmîleştirilmesi, vergi hesaplarına işlenmesi, vergi rekortmenleri listesine girmesi ne derece doğrudur? Sadakanın gösteriş ve şova dönüşmesi ibadetin genleriyle oynamaktır.

"Ne kadar paran varsa o kadar imanın var." anlayışına doğru gidiliyor. İktidarın esas amacı, camilere ve Kur'an kurslarına yardım değil, din örtülü, hileli bir kapı açarak zenginleri korumaya yöneliktir. 2003 yılında kanundaki "cami" ibaresini kaldırıp yerine "ibadet yeri" tabirini getirerek kilise, sinagog, kilise evi ve havraların önünü açtınız, şimdi bu yasayla daha çok kilise ve daha çok havra yapılması mı amaçlanıyor? Kiliselere ve havralara duyduğunuz muhabbeti neden cemevlerinden esirgiyorsunuz? Alevilerin vergilerini yiyorsunuz ama inançlarına ve cemevlerine hor bakıyorsunuz.

Sayın milletvekilleri, Sayın Başbakan, Üsküdar Çamlıca Tepesi'nde "Recebiye camisi" mi yapacak, harcamayı vergiden mi düşecek, yoksa yandaşların vergilerinden düşürülen harcamalarla mı yapılacak?

Sayın milletvekilleri, hiçbir İslam ülkesinde Türkiye'de devletin dine ayırdığı bütçe kadar büyük bir bütçe yoktur. Şeriatla yönetilen İslam ülkelerinde dahi Diyanet bütçesinin onda 1'i din işlerine ayrılmıyor. Buna rağmen, Türkiye'deki bidat ve hurafeler, dinin siyasallaşması gibi yozlaşma ve bozulma hiçbir İslam ülkesinde yoktur çünkü din siyasetin vesayetinde yürütülüyor, iktidar, Diyaneti toplum mühendisliğinde taşeron olarak görüyor.

Bugüne kadar halkımız tarafından yaptırılan mevcut camilerin hangisi vergiden düşülmüştür? Ayni yardımlar da vergiden düşürülecek mi? Cami inşaatlarında Allah rızası için meccanen çalışanların yevmiyeleri de vergiden sayılabilecek mi? Cami yapmak sünnettir, peki şimdi sünneti vergiye mi dâhil ediyoruz?

"Sünnetli vergi", "hayırlı vergi", "camili vergi", "Kur'an'lı vergi" ya da "harcaması vergiden düşürülen cami", "meblağı vergiye sayılan Kur'an kursu" gibi deyimler türeyecektir. Hatta "masrafı vergiden düşen bu camilerde" mi, yoksa "vergiye sayılmayan camilerde" mi namaz kılmak daha faziletlidir gibi sorunlar çıkacaktır. Hazreti Muhammed ve halifeler döneminde cami ve Kur'an kursu harcamaları devlete karşı mali sorumluluğa dâhil edilmemiştir. Hâlen dinî esaslara göre yönetilen devletler bile sadaka, hayır ve hasenatı kişinin ihtiyarına bırakır ve kişinin inisiyatifinde olan harcamaları resmî denetime tabi tutmaz.

Kanun tekliflerini din, iman, cami, Kur'an perdesiyle örtüp bu yüce Meclisin önüne getirerek, karşı çıkanları da cami ve Kur'an düşmanı gibi göstermek şeytanın bile tevessül etmeyeceği çirkin bir oyundur. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar) Allah ile kulları arasından çekiliniz, oynamayınız Allah'ın diniyle, karışmayınız insanların hayır ve hasenatına.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sabahtan beri sen karışıyorsun.

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Yüreksiz, yüreksiz! Kalıbına yazık, kalıbına!

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler.