GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:12.06.2014

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 67'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısı görüşmelerinde de ortaya çıkan bir sonuç, ne yazık ki iktidar partisinin muhalefetten gelen öneriler ne kadar doğru olursa olsun kendi bildiğinin dışında hiçbir görüşe açık olmadığını bir kez daha göstermektedir. Verdiğimiz önergeler toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek mahiyette olmasına rağmen, maalesef, kurgunun dışına çıkılmaması anlayışı yine kendini göstermektedir. Daha önceleri de defalarca, ülkenin sorunlarının çözümü konusunda burada çok olumlu yaklaşımlarla birçok öneriyi dile getirdik, iktidar partisinin değerli milletvekilleri ve yöneticileri kulaklarını tıkadılar ve bugün Türkiye'nin geldiği son durum hepimizi üzer hâlde. Bayrak krizi daha çözüme kavuşmadan Türkiye yeni bir krizle karşı karşıya kaldı ve Musul'daki Türk Konsolosluğu iktidar partisinin yıllarca beslediği ve büyüttüğü terör örgütlerinden birisi tarafından işgal edildi ve 80 dolayında Türk vatandaşının akıbeti maalesef şu anda belirsiz.

Yine, bu ülkede birçok olumlu önerimize bugüne kadar hiçbir olumlu yaklaşım göremediğimizin bir başka örneği, bugün seçim bölgem Kütahya'da Seyitömer Linyitleri İşletmesi ve Termik Santrali'nin özelleştirilmesinin ardından yaşanan işçi çıkarma olayları ve gelinen toplumsal noktadır. Defalarca buradan uyardık "Bu özelleştirme yöntemi yanlıştır. Ülke kaynaklarının birilerine peşkeş çekilmesi anlamına gelir. Bu, yarın birçok mağduriyeti de beraberinde getirecektir." dedik, kimse kulağını açıp "Bunlar ne diyor?" diye bizi dinlemedi ama bugün Seyitömer Linyitleri İşletmesinde önce 20 kişilik bir grup işten atıldı, arkasından, verilen sözlere rağmen "İşçi çıkarılmayacak, mağdur edilmeyecek." denmesine rağmen, iki gün önce 18 işçinin daha iş akdine son verildi. Şimdi, iki gündür, Seyitömer'de çalışan binlerce işçi, işçi arkadaşlarının işe iadesini talep ediyorlar ve oturma eylemindeler. Bir gün, iki gün bastırabilirsiniz ama bu sorun çözülmediği zaman, yarın yeni toplumsal olaylar yaşandığında iş işten çoktan geçmiş olacaktır.

Buradan Hükûmet yetkililerini bir kez daha uyarıyorum: Kütahya'nın Seyitömer Termik Santrali ve Linyitleri İşletmesindeki işçi kıyımını derhâl durdurunuz. Seçim öncesi işletmenin yeni sahiplerine verilen sadece seçime yönelik olduğu için, olmayacak sözlerin bugün Hükûmet tarafından yerine getirilememesi nedeniyle fatura işçiler tarafından ödenmektedir. İşletmenin bir talebi var: "Sözleşme hükümlerinde yer almadığı hâlde açık ocakta kömür çıkarılması amacıyla işçilerin istihdamını sağlamak istiyoruz ama bu sahayı da bize veriniz. Buradan çıkan kömürleri de piyasada satma hakkı bize tanıyınız." dendiğinde, herhâlde seçim öncesi, sadece oy hesabıyla "Evet, biz bu sorunu çözeriz, merak etmeyin." denmiş olması bugün bu noktaya gelinmesinin temel sebebidir. Kimse ihale sürecinde, ihale sözleşmesinde yer almayan bir hakkı sonradan isteyemeyeceği gibi herhangi bir bakanın veya bir milletvekilinin bu konuda bir söz vermesi de mümkün değildir. Nitekim, mümkün olmadığını yaşanan mağduriyetler göstermektedir.

Ben, bu vesileyle, değerli iktidar partisi milletvekillerinden, muhalefet partilerinden gelen önerilerin neyi amaçladığını ve hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu irdeleyerek oy kullanmalarını talep ediyorum. Bu önergemiz de, yine, uyuşturucu kullanımındaki cezaların artırılmasına yöneliktir, toplumun beklentileri doğrultusunda verilmiştir.

Umarım bu yanlışı bu kez de yapmazsınız diyorum, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)