| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 10.06.2014 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu görüşülmekte olan kanun tasarısının aslında cemaatle, daha doğrusu paralel yapı, iktidarın "paralel yapı" diye adlandırdığı cemaat ile Hükûmet arasındaki denge savaşı olduğunu söylemiştim. Bu kavganın bir sonucu olarak bu gelmiştir. Aslında buradaki temel amaç bağımsız ve tarafsız yargı oluşturmak olmalıydı.
Hâkimlerin bireyin güvencesi olabilmesi için kendi vicdanları ve hukuk dışında hiçbir etki altında kalmadan karar verebilmeleri gerekir ve burada alacakları referans sadece uluslararası hukuk kuralları ve bizim kendi ulusal hukukumuz olmalıdır; bunun dışında hiçbir etki altında kalmamalıdırlar. Yine, hâkimler, kendi içlerindeki yanlı duygulara karşı da tarafsız olmalıdırlar. Ancak, yaşadığımız süreçte Danıştayda, Yargıtayda, kürsüde bazı hâkim ve savcıların -bırakın kullandıkları oyu- kimin kime ne zaman nasıl selam verecekleri, kimin kime soğuk mu sıcak mı davranacakları konusunda bile kendi iradeleriyle karar veremedikleri ve bağımsız olamadıkları bilinen bir gerçektir ve bu olay aslında son günlerde ülkemizde gerçekten telafisi güç olan mağdurlar yaratmıştır, mağdur yargılamalar yaratmıştır. Bu, aslında, hem hâkimlik mesleğinin hem de bu hâkimlik mesleğinin mensuplarının iflası demektir yani Türkiye'de yargı iflas etmiştir. Yargı iflas ettiği için de zaten son zamanlarda ülkemizde çok ciddi mağduriyet yaratan yargılamalar olmuştur.
Hatta, Başbakan da en sonunda, daha önce savcısı olduğu yargılamaların savcılığından istifa etmiştir, savunma tarafına geçmiştir ve orada yatan insanların günahsız olduğunu söylemiştir. Ancak, Sayın Başbakan ve AKP Hükûmeti bir yandan bu yargılamaların gerçekten mağduriyet yaratan, intikam amacıyla yapılan yargılamalar olduğunu söylemelerine rağmen, bunun sonuçlarını Parlamento olarak düzenleme konusunda aynı cesareti gösterememişlerdir. Kendileri yeniden yargılamayı telaffuz etmelerine rağmen, bu telaffuzun sonucunu Parlamentoda bir yasama organının iradesi olarak ortaya koyamamışlardır; bu bir eksikliktir.
Ben, aslında, Sayın Adalet Bakanının ülkemizdeki bu mağduriyetleri giderme konusunda cesaretli adım atacağını umuyordum ve bekliyordum. Bu pakette, gerçekten, o mağduriyet yaratan yargılamaların yeniden hukuk kurallarına göre yapılması gerektiğini düşünüyordum ama bu konuda doğrusunu isterseniz, gerçekten umudum kırıldı. Şimdi, yapılması gereken şudur arkadaşlar: Bakın, siyasetin bir kişisi olarak Başbakanın "haksız yargılamalar" dediği yargılamalardaki haksızlığı bu Parlamentonun düzeltmesi gerekirken Anayasa Mahkemesi düzeltti. Şimdi de yeniden yargılama konusunu yani o Balyoz davası ve diğer davalarda verilen haksız kararların düzeltilmesini Başbakan ve Adalet Bakanı sanıyorum Anayasa Mahkemesinden bekliyor.
Değerli arkadaşlarım, bir yandan "millî irade" diyoruz, "Yasama yetkisi Parlamentonundur." diyoruz, öbür taraftan da gerçekten o haksızlığı ve hukuksuzluğu giderme konusunda isteksiz davranıyoruz. Ya, bunun için de mi mutlaka Başbakana dokunması lazım ya da Adalet Bakanına dokunması lazım ya da AKP'ye dokunması lazım bu haksız yargılamaların, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bu yeniden yargılama konusunun mutlaka Parlamento tarafından çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer, Sayın Başbakan ve Adalet Bakanı bu yeniden yargılama konusunda, 5 Ocaktan itibaren söylediği laflar konusunda samimilerse bu lafları 17 ve 25 Aralıktaki rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla yapılan soruşturmaları örtmek, bunları önlemek için...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - ...söylememişlerse o zaman, Parlamentonun gündemine getirip bunun yasal düzenlemesini yapmaları gerekir diye düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)