GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:100
Tarih:10.06.2014

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 43'üncü maddesi üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, bir haftadır Türk Ceza Kanunu'yla ilgili görüşmelere devam ediyoruz ama baktığımızda, kendinizi koruma içgüdüsüyle kanun çıkarıyorsunuz. Günlük ve kişilerin ihtiyaçlarına göre kanun çıkardığınız bu süreç içerisinde sonuca ulaşmak mümkün değildir çünkü kanunlar uygulanmak için vardır. Eğer siz kanunları uygulamıyorsanız ve kendinize göre yorumluyorsanız çıkardığınız kanunlar da bir anlam ifade etmez.

Şimdi geriye dönüp bir baktığınızda, 2010 yılında, hepimiz biliyoruz ki HSYK başta olmak üzere Anayasa'nın yapısını, Yargıtayın yapısını, Danıştayın yapısını değiştirecek -ve milletin kararıyla, yüzde 57 çoğunlukla- birtakım değişiklikler yaptınız ama bugün yaptığınız değişikliklerden kendiniz şikâyet ederek milletin iradesiyle değiştirilenleri yeniden değiştiriyorsunuz. Niye değiştiriyorsunuz?

Hepiniz biliyorsunuz ki Balyoz ve Ergenekon davalarını yürüten savcılar, o gün geldiğinde... Başta Sayın Başbakan ve bugün bakanlar sırasında oturan bakanlar başta olmak üzere şu ifadeyi kullanıyordunuz, diyordunuz ki: "Dokunulmazlara dokunuyoruz. Artık üstünlerin hukuk bitti, hukukun üstünlüğü başladı." Ama aradan dört yıl geçtikten sonra, başta Sayın Başbakan ve bakanlara dokunulduğunda şunu gördük ki "dokunulmazlara dokunmak"tan anladığınız, size muhalif olabilecek, sizin çıkarlarınıza, hedeflerinize engel olacak kimler varsa onlara dokunulduğunda hukukun üstünlüğü aklınıza geliyor ama ne zaman ki Sayın Başbakana, bakanlara ve bakan çocuklarına dokunulduğunda yargıyı vatan haini ilan ediyorsunuz. Eğer sizin anladığınız manada vatan bakan çocuklarının evindeki para kasalarıysa, vatan eğer bakanın kolundaki 700 bin liralık saatse, eğer vatan Urla'daki villalarsa, eğer vatan evdeki milyon dolarları sıfırlamaksa o zaman, sizin anlayışınıza göre, bu savcılar vatan hainidir.

Yine, Anayasa Mahkemesinde Adalet ve Kalkınma Partisinin kapatılması davası açıldığında, bugün Mahkeme Başkanı olan Haşim Kılıç'ın oyuyla kapatılmaktan kurtulduğunda "İşte gerçek yargıçlar." dediğiniz bir süreçte, ne zaman ki sizin görüşlerinizin tersine bir karar verdiğinde bir bakıyoruz ki Anayasa Mahkemesi Başkanı paralelci, Amerikan ve İsrail güçleriyle hareket eden, öngörüleriyle hareket eden bir kişi hâline geliyor.

Ve düşünebiliyor musunuz, bir İçişleri Bakanı "Gerekirse savcının kapısını kırarak, tekmeleyerek gireceksiniz." dediği bir noktada hâlâ İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsa burada bir yanlışlık vardır.

Eğer Adalet Bakanının hakkında yargıya müdahale etmekten dolayı dava açılıyor ve burada hâlâ Adalet Bakanı olarak bu Türk Ceza Kanunu'ndaki değişiklikleri getiriyorsa o Ceza Kanunu'ndaki değişikliklerden bu millete fayda gelmeyeceği kesindir.

Bir Başbakan "Mahkemenin verdiği kararı bir Başbakan olarak ben tanımıyorum." diyorsa bu ülkede yargıdan ve hukuktan bahsetmek mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, işte, yine, burada, hepimizin ciğerini parçalayan, Türk Bayrağı'nın indirildiği bir süreçten geçiyoruz ve Sayın Başbakan diyor ki: "İndirenler indirilmelidir." Evet, Sayın Başbakan, doğru söylüyorsun, indirenler indirilmelidir ama şunu ifade ediyorum: O indirilmenin kilometre taşlarını döşeyenler, o indirilmeye yol açanlar, o hainlere, o teröristlere indirme cesaretini verenler, on binlerce vatan evladının katlinden sorumlu teröristbaşını bugün siyasi aktör yapanlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu onlara teslim edenler, o bölgede yol kesmesine, vergi toplamasına, silahlarıyla o bölgeyi hâkimiyetleri altına almasına müsaade edenler kimlerse önce onlar indirilmelidir ve önce onlar indirilecektir ve şunu unutmayın ki: Yüce Türk milleti bunu mutlaka yapacaktır. O Türk Bayrağı'nın indirilmesine vesile olanları yüce Türk milleti indirecektir, Türk milleti son sözünü söyleyecektir.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)