| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 10.06.2014 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 592 sıra sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın çerçeve 37'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, Diyarbakır'da 2. Hava Kuvvet Komutanlığında meydana gelen bayrak indirme olayı karşısında âciz kalan Türk Silahlı Kuvvetlerinin düşmüş olduğu durumu tekrar yüce Meclisin değerlendirmesine sunuyor, o Türk Bayrağı'na el uzatan terör örgütü mensubunun nasıl Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğine girdiğini ve bayrak direğine çıkarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve aziz Türk milletinin bağımsızlık sembolü olan bayrağa el uzattığını gerçekten bu yüce Meclisin çok iyi düşünmesi gerektiğini sizlere hatırlatıyorum.
Özellikle son günlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bazı iller arasında gidiş-geliş yollarını kapatan terör örgütünün faaliyetleri karşılığında kabinenin 2 önemli isminin açıklamalarını sizlerle paylaşacağım. Birincisi, "Yol kesen teröristlere asker haddini bildirmeli." diyor. Bunu diyen Sayın Başbakan. İkinci önemli adam "Güvenlik birimlerimiz çözüm sürecinin hassasiyeti nedeniyle çok temkinli, çok dikkatli çünkü bizim talimatımızdır o." diyor. Bunu diyen kim? Yıkım projesinin koordinatörü, Başbakan Yardımcısı, eski İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay. Değerli milletvekilleri, bu ülkede Başbakan mı doğru söylüyor, yoksa Başbakanın da üstünde olan bir başkası mı doğru söylüyor? Bu ifadelere göre bu ülkenin Başbakanının Sayın Beşir Atalay olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü bu bayrak direğine çıkan terör örgütü mensubuna, maalesef verdiğiniz o talimatlar gereği Türk Silahlı Kuvvetlerinin herhangi bir şey yapamadığı gibi bir sonuca Türk milletini götürüyor.
Şimdi, Sayın Beşir Atalay'ın bu talimatların ne olduğunu gelip bu yüce Meclise anlatması lazım. Sayın Beşir Atalay kime, kanunların ve Anayasa'nın üzerinde hangi yetkiyle, ne talimatı verdi, bunu buradan açıklaması gerekiyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine düştüğü durum budur değerli milletvekilleri. Orada askerin gözünün önünde bayrak direğine tırmanılacak ve bu kişi indirilemeyecek. Bu konu derhâl ama derhâl gereği yapılarak yüce Türk milletinin infialini söndürecek bir noktaya getirilmelidir. Bugün Sayın Bakan açıklama yapıyor: "Gereği yapılacak." Bir gecede MİT Müsteşarı için burada apar topar kanun çıkaran bu yüce Meclis kırk sekiz saattir bunun gereğini yapamıyorsa Türkiye'de, o zaman hepimizin oturup iyi düşünmesi gerektiğini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, bu olaylar Diyarbakır'da "Çözüm Süreci Çalıştayı" adı altında bazı bakanların, meşhur danışmanların ve adına kanun çıkartılan bir bürokratın da katılımından sonra orada açıklanan ifadelerin ardından terör örgütünün yeniden cesaret bulmasının sonucudur. Kimse kimseyi kandırmasın, bu ülkede bir başbakan yardımcısı çıkıyor terör örgütünü cüretlendirecek her türlü tavizi veriyor ve bunu Türk milletiyle paylaşmaktan çekinmiyorsa terör örgütünün "Çocuk diye dokunmadık." denen bir mensubu bu milletin bağımsızlık sembolüne kirli elini uzatabilir.
Değerli milletvekilleri, bu kanunda yapılacak her türlü değişikliğin pratikte hiçbir anlamı yok. Bugün gelinen noktada bu yüce Meclis gereğini yaptırmalı. Bu açıklamaları yapan insanlar gelip burada bu yüce Meclisi bilgilendirme zahmetinde bile bulunmuyorlar. Eğer bugün, bu ülkenin güneydoğusunda Türk Silahlı Kuvvetleri kanuni görevlerini yapmıyorsa, yapamıyorsa bu ayıp hepimize yeter diyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)