GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:98
Tarih:05.06.2014

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yemek arkasından salonda oldukça az sayıda milletvekilleri var ve biz bu kanunu görüşmeye çalışıyoruz.

12'nci madde üzerinde grubum adına önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, son dönemde, özellikle de Soma'da yaşadığımız iş cinayetinden sonra gördüğümüz üzere iş ve işçi güvenliğini insani duyarlılıktan son derece uzak bir biçimde torba yasalarda birkaç madde içinde geçiştiren Hükûmet, bu defa kadın ve çocuk haklarını, cinsel taciz ve istismarı, adalet arayan milyonlarca insanın sesini birbirinden tümüyle kopuk konuların içinde görüştürmeyi deniyor. Biz kadın ve çocuk haklarında esaslı çözüme odaklanıyoruz, Hükûmet ise 12'nci maddede olduğu üzere cinsel istismar ve şiddet gibi esaslı bir sorunu "mahkemelere yazı işleri müdürlüğü kurma" başlığıyla aynı torba içine atıyor.

Sayın milletvekilleri, verdiğimiz kanun teklifi ve araştırma önergelerini aylardır bekletenler, kadın ve çocuk istismarının, cinayet ve tecavüzlerin yoğunlaştığı bir dönemde yine kayıplar büyüyünce kanun değişikliğine gitmektedir. Bugün bu salonda, kadınlar öldürüldükten sonra, çocuklarımız taciz ve tecavüzle karşı karşıya bırakıldıktan sonra ceza artırmayı konuşan bir Meclis var. Çocuklar kaçırıldığında, kayıplar arttığında, taciz ve tecavüz sayıları rekor kırdığında yasa çıkaran boş sıralar var karşımızda. İçimizde, kadın ve çocuklarla ilgili kurulmuş komisyonların üyesi kadın milletvekilleri var. Öncelikle onlara sormak isterim: Kadın ve çocuk istismarında bugüne kadar kurulmuş araştırma komisyonu raporlarınız Hükûmet tarafından yeterince dikkate alındı mı? Gerek Meclis gerekse Hükûmet onca uyarınıza rağmen zamanında ve kalıcı düzenleme getirdi mi? Biz, bugün, öncelikle kendi komisyonlarının raporları doğrultusunda sağlam irade ortaya koyamayan, millî iradenin ürettiği çalışmaya kulak tıkayan bir Hükûmetle karşı karşıyayız.

Kız çocuklarından eğitimi esirgeyen, küçük yaşta okul yolundan alıp ev duvarlarına hapseden, 8 milyon çocuğumuzu ev içi işlerde çalıştırmaya iten, erkeklerle eşit koşulda yaşama hazırlanmak varken çocuk yaşta evlenmeyle yüz yüze bırakan bu Hükûmet, geleceklerinden çaldığı çocuklarımıza nasıl bir hesap verecek? Bebeğiyle oynayacağı yaşta kendi doğurduğu bebeğe anne olmaya zorlanan binlerce kızımızın çocuk yaşta evliliğe "kader", "gelenek" ya da "fıtrat" deyip kabullenmesini mi bekleyecek?

Sayın milletvekilleri, istediğiniz yasada istediğiniz ceza süresini artırın, bunun kalıcı bir anlamı olmayacak. Eğer çocuklarımızın refahına, adil yaşam koşullarına, geleceğine yatırım yapacak işlere imza atamıyorsak biz, bugün, öncelikle çocuklarımızı değil, tecavüzcüyü, tacizciyi ana gündeme taşımışız demektir. Tecavüzcüye, tacizciye, eş katiline vereceği cezayı öne alıp kadınların hayata tutunması için güvenceli istihdama, koruma önlemlerine yatırım yapmayı erteleyen bir devlet kalıcı çözüm bekleyenleri oyalıyor demektir.

Siyaset, öncelik belirleme işidir sayın milletvekilleri. Gezi'nin yıl dönümünde hukuksuzca şiddet uygulanması için polise "A'dan Z'ye ne gerekirse yapın." talimatı veren Başbakan, sokağa çıkar "idam" der. Aynı Başbakan kadın örgütleri Meclis önünde "A'dan Z'ye koruma ve ceza artırımı" deyince duymazlıktan gelir, istihdamı, kadın emeğini, çocukların yaşam hakkını görmezden gelir. Eğer Meclis ve Hükûmet kadınların ve çocukların gelecek beklentisine çözüm aramayı erteliyorsa, şiddete yol açan nedenleri yok etmeye çalışmıyorsa biz bu salonda daha çok uzun süre şiddet yasalarını konuşuruz.

Kadın ve çocukların ekonomik, fiziksel, duygusal ve cinsel istismarına sosyal adaletle çare olacak yeni bir düzenleme dileğiyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)