| Konu: | CHP GRUBUNUN, NİĞDE MİLLETVEKİLİ DOĞAN ŞAFAK VE 24 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN AKKAYA BARAJ GÖLÜ'NDEKİ SU KİRLİLİĞİNİN ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞINA OLUMSUZ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN (10/217) ÖN GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURULUN 5 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 05.06.2014 |
DOĞAN ŞAFAK (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
"Denizde son balık öldüğünde,
Son ağacın kesildiğinde,
Son kuşun uçtuğunu gördüğünde,
Oksijen almaya nefesiniz kalmayacaktır." der bir şair.
Oksijeni bol bir dünya dileğimle Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum.
Değerli milletvekilleri, muhalefetin her söylediğine yanlış olarak bakan, "Her şeyi biz biliriz." diyen Hükûmetin ve AKP Grubunun muhalefetten gelen önerilere dikkatle kulak vermesi gerçeğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum.
26 Ekim 2011 tarihinde (10/217) esas numaralı, Niğde ilimizin Tabakhane Çayı üzerinde tarımsal sulama amacıyla inşa edilen Akkaya Barajı'nda meydana gelen ve insan sağlığını tehdit eden kirliliğin ortadan kaldırılması amacıyla Meclis araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz Meclis araştırma önergesi hakkında söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, Akkaya Barajı, Niğde ilinde Tabakhane Çayı üzerinde tarımsal sulama amacıyla 1964-1967 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Gövde tipi olarak dolgu olan baraj 426 bin metreküplük gövde hacmiyle 2.277 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir. Baraj 2003 yılında su kirliliğine bağlı oksijen yetersizliğinden çok sayıda balığın ölümüyle gündeme gelmiştir. Yaşanan balık ölümlerini takip eden yıllarda baraj gölü flamingolar başta olmak üzere çok sayıda göçmen kuşa ev sahipliği yapmaktaydı.
Bölge 2005 yılında Ramsar Sözleşmesi gereğince uluslararası öneme sahip sulak alan ilan edilmiştir. Böylece, sadece sulama amaçlı bir baraj konumundan çıkarak "Uluslararası Akkaya Sulak Alanı" olarak belirlenmiştir.
Niğde Üniversitesinin merkez yerleşkesi içerisinde bulunan, 1970'li yıllarda sulama amaçlı yapılan Akkaya Baraj Gölü, 100 bin nüfuslu Niğde kentine, 17 bin öğrenci ve öğretim görevlisi bulunan Niğde Üniversitesine, 40-45 bin civarında nüfusu bulunan Bor ilçemiz ve köylerine, dayanılmaz bir hava kirliliği yaratarak yaşamı zehir etmektedir. İnsanlar evinde oturamaz, öğrenciler okulunda okuyamaz, evde pencereler açılamaz, halk nefes alamaz hâle gelmiştir. İnsan yaşamını tehdit etmektedir, olay da ciddidir.
Kuşların göç yolu üzerinde bulunması ve sazlık, kamışlık, kayalık, maki, bozkır, ağaçlık gibi değişik habitat tiplerine sahip olması sebebiyle kuşların uğrak yeri olarak bilinirdi. Nesilleri hızla tükenmekte olan ördeklerin yanı sıra çeşitli türden balıkçıl, flamingo, pelikan ve 10 kadar da ördek türü bulunmaktaydı. Akkaya Göleti'nde kuş türü sayısı, yapılan çalışmalar sonucunda, geçmiş yıllarda tespit edilen 12 yeni türle birlikte 207'ye ulaşmıştı. Akkaya Göleti, üzerinde düzenli olarak görülen kuş türlerinin yarısına ev sahipliği yapmaktaydı. Sadece kuşlar değil, göletin su toplama havzasındaki bazı derelerde endemik türde balıklar da yaşamaktaydı. Ancak bugün bu türlerden görüntü kalmamıştır.
Sayın milletvekilleri, Niğde ve yakın çevresinde pek çok yerleşke ile Akkaya Barajı çevresinde bulunan belediyelerin, sanayi kuruluşlarının, cezaevinin ve Niğde Üniversitesinin atık sularının, mevcut arıtma tesislerinin tam randımanlı çalıştırılmaması nedeniyle baraj alanına intikal etmesiyle su kirliliği yaşanmaktadır. Niğde Belediyesinin on beş yıldır arıtma tesislerinin çalışmaması ve baraja intikal eden bu atıklar bölgede çok ciddi ekosistem bozulmalarına neden olmuştur. Bu nedenle, çeşitli basın haberlerinde baraj alanı Niğde'nin atık deposu olarak tanımlanmıştır. Akkaya sulamasının işletmesi Bor Belediyesine devredilmiş olup işletme bakım çalışmaları belediye tarafından yürütülmektedir. Yapılan su kontrolleri, suyun içinde yaşayan canlılar bir tarafa, barajdaki suyla sulanan Bor Ovası'ndaki tarla ve bahçelerin de ciddi risk altında olduğunu ortaya koymaktadır. Yörede otlatılan hayvanlarla insana ulaşan kist hidatik gibi çeşitli paraziter hastalıkların artışı dikkat çekmektedir. Mevcut kirlilik çevrede kötü kokuya sebep olmuş ve bu durum sinek, sivrisinek gibi hastalık taşıyan kanatlı böceklerin var olmasını sağlamıştır. Baraj, yaşam alanının içinde olması sebebiyle insan sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca, baraj suyuyla sulanan tarımsal alanlardan elde edilen ürünler insan sağlığı üzerinde risk oluşturma potansiyeline sahiptir. Suyun kirliliği barajdan sulama yapan kişiler tarafından da şikâyete sebep olmuştur. Akkaya Göleti'nin mevcut kirlilik durumuyla ilgili verilen bu soruların çözümüne yönelik bilgilerin yetersizliği sebebiyle, baraj gölü hakkında yorumlar sadece olasılıklara dayanmaktadır. Bugüne kadar farklı zaman ve platformlarda Akkaya Barajı Gölü ve çevre sorunlarıyla ilgili yapılan kısıtlı, bireysel ve kurumsal çalışmaların iyi niyetten öteye gitmediği açıkça görülmektedir.
Sayın milletvekilleri, Orta Doğu bölgesi dünya nüfusunun yüzde 5'ine ev sahipliği yaparken dünyadaki temiz su kaynaklarının yüzde 1'ine sahiptir. Bölgenin temiz su kaynaklarının yüzde 90'nın Fırat ve Dicle Nehri'nde olduğunu ve sınırı aşan sular oluştuğunu bilmekteyiz.
Birleşmiş Milletlerin hazırladığı raporda, su konusunda dünyanın en problemli bölgesi Orta Doğu'dur. Küresel ısınmanın önemle tartışıldığı günümüzde Akkaya Barajı Gölü'nün su hacmini koruyabilmesi için Akkaya'yı besleyen su kaynaklarının Akkaya Barajı'na gelene dek su yataklarında kaybı önlenmelidir, ölçüsüz ve sorumsuzca kullanılması denetlenmelidir. Baraj su kapasitesinin artırımı için gerekli çalışmaların ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından kapsamlı bir şekilde yapılması gerekmektedir. Kimyasal arıtma ve ön araştırma gerektiren firmaların ayrıca ön arıtma tesisi kurmaları gerekmektedir. Kimyasal atık ve direkt sanayi atığı olarak sınıflandırılabilecek atık ve atık suların baraja intikalinin engellenmesi için yeterli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Akkaya Barajı Gölü'nün temizlenmesi için yöresel, bölgesel ve ulusal kaynaklar ışığında hazırlıklara zaman kaybetmeden başlanması gerekliliği açıkça ortadadır. Meydana gelen su ve çevre kirliliği nedeniyle önemini yitirmiştir. Acil tedbir alınmadığı takdirde kentimiz göç vermeye başlayacaktır. Ankara'dan farklı zamanlarda ilgili bakanlığın göndermiş olduğu heyetlerin birinin "olur" dediğine öteki heyet "olmaz" demektedir. Muhalefet olarak defalarca uyarmamıza rağmen, her defasında, on iki yıldır "Akkaya Barajı için kolları sıvadık." diyen Hükûmet ve yetkililerinin bir çözüm bulamaması nedeniyle, insan ve canlı sağlığını tehdit eden bu önemli sorunun kalıcı olarak çözülmesi ve bizden sonraki kuşaklara sağlıklı bir içme suyu ve yaşanabilir bir çevre bırakmak için 200 bin kişinin sağlığını doğrudan tehdit eden Akkaya Baraj Gölü'nde meydana gelen su kirliliğinin ve çevresel sorunların sebeplerinin araştırılması ve çözüm bulunması amacıyla Meclis araştırma komisyonu kurulmasını istiyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm doğaseverleri, insan yaşamına saygı duyanları ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)