GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÇANAKKALE MİLLETVEKİLİ MUSTAFA SERDAR SOYDAN'IN, 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ'NE VE DÜZCE MİLLETVEKİLİ OSMAN ÇAKIR'IN, BOSNA VE BALKANLARDAKİ SEL FELAKETİNE İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI DOLAYISIYLA
Yasama Yılı:4
Birleşim:98
Tarih:05.06.2014

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle gündem dışı konuşmalara, Sayın Serdar Soydan ve Sayın Osman Çakır'ın konuşmalarına cevap vermek için söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, tabii, bugün Dünya Çevre Günü, hepimiz çevreciyiz. Ben de bir çevre profesörü olarak bütün milletimizin Dünya Çevre Günü'nü gönülden kutluyorum. İnşallah daha güzel günlere birlikte, herkesin, sizlerin de katkısıyla ulaşmayı gönülden temenni ediyorum.

Bu vesileyle, biz son on bir yılda neler yaptık, nereden aldık, nereye geldik, onu da kısa bir hatırlatmakta fayda var Efendim, bakın, 2002 yılında atık suların yüzde 80'i doğrudan derelere veya denizlere boşaltılıyordu, arıtma tesisi oranı yüzde 20'ydi. Allah'a şükür bu oranı şu anda Hükûmetimiz yüzde 80'e çıkardı. Yeterli mi? Değil. İnşallah kısa zamanda bunu yüzde 95'e yani toplanan atık suların arıtma oranını kısa zamanda yüzde 95'e çıkaracağız. Bu konuda Ergene Projesi, Gediz Projesi, Büyük Menderes Projeleri devam ediyor. Atık sularda büyük bir mesafe katettik.

Bunun dışında, özellikle içme suyunda, bakın, bu kuraklıkta, 76 şehrimiz eğer biz yeteri kadar baraj, gölet, içme suyu arıtma tesisleri, isale hatları, içme suyu depoları yapmasaydık 76 şehrimiz susuzdu ama Allah'a şükür, bu kuraklığa rağmen bu şehirlerimizde susuzluk çekilmiyor ve bunu yaptığımız tesislere borçluyuz. Hatta, bu sene Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne dahi su götüreceğiz. Bu, gerçekten Türkiye'nin büyük gururu, onu özellikle vurgulamak istiyorum.

Arıtma tesisi sahasında ise arıtma tesisinde hakikaten biz dünyadaki en ileri teknolojilere sahibiz. Yani, dünyanın en ileri teknolojileri, gerek içme suyu arıtma tesisi gerekse atık su arıtma tesisini biz kendi yerli teknolojimiz, kendi tecrübelerimizle, yerli mühendis, müşavir firmalarla ve müteahhitlerle yapıyoruz. Bu da gurur duyacağımız bir husustur.

Efendim, geçmişte, ben İstanbul Teknik Üniversitesinde öğretim üyesiyken -o zaman Çevre Bakanlığı vardı- bizden tıbbi atıklarla alakalı bir yönetmelik talep ettiler. Ben de Çevre Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı olarak, 1992-1993 yılında, tıbbi atıklarla ilgili bir yönetmelik hazırladım. Çevre Bakanlığı bu yönetmeliği uygulamaya soktu ama geçmişte, 1994 yılından önce Türkiye'de hiçbir yerde tıbbi atıkların sağlıkla, ayrı toplanıp bertaraf edildiği veya sterilize edildiği bir tesis yoktu. İlk defa biz 1995 yılında, Sayın Başbakanımızın talimatıyla, ilk tıbbi atık bertaraf tesislerini İstanbul'da kurduk. Hatta, İstanbul'da katı atık bertaraf tesisi bile yoktu. Hatırlayın, 1993 yılında, maalesef, Ümraniye Hekimbaşı'da büyük bir çöp faciası olmuş, orada, maalesef, 37 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla, biz Hükûmet olarak, ta İstanbul'dan bu yana, Başbakanımız, ilk önce, Türkiye'de ilk katı atık düzenli depolama tesislerini yaptı Asya-Avrupa yakasında. İlk defa çöpten elektrik üretim tesisini, ilk defa tıbbi atıkların bertaraf, sterilizasyon ve yakma tesislerini ve bin ton kapasiteli kompost tesisini İstanbul'da ilk defa biz kurduk. Kaldı ki Hükûmetimiz döneminde de -o zaman katı atık bertaraf tesisleri Türkiye'de pek yoktu- şu anda Allah'a şükür yüzde 70 nüfusun katı atıklarını düzenli topluyoruz, bertaraf ediyoruz. Hatta, bugün Sayın Başbakanımız, öğleden önce de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın tertiplediği bir video konferansla Türkiye'de pek çok şehirdeki katı atık bertaraf tesislerinin, modern tesislerin açılışını yaptı. Bunu da gururla ifade etmek istiyorum.

Keza, ambalaj atığı toplama, ayırma, geri dönüşüm şu anda, 2013 yılı itibarıyla 835 tesise çıktı. Tehlikeli atık bertaraf tesisi geçmişte yok denecek kadar azdı. Biz buna da çok önem verdik. Geçen yıl sonu itibarıyla katı atık bertaraf tesisleri dışında, tehlikeli atık bertaraf tesisleri sayısı 282'ye çıktı. Piller toplanmıyordu ama şu anda, 2013 yılında 526 ton atık pili topladık. Bunlar gerçekten çok önemli.

Ayrıca, hava kirliliğinde çok önemli adımlar atıldı değerli milletvekilleri. Bakın, özellikle vurgulayayım: İstanbul Teknik Üniversitesinde Çevre Teknolojisi Ana Bilim Dalı o zaman Türkiye'de hava kirliliğini ölçebilen, bütün parametreleri ölçebilen tek kurumdu. Ben de orada, o kürsünün başkanı olarak İstanbul'daki bütün hava kirliliklerini ölçüyordum ve inanın, standartların 10 katı, 15 katı kükürtdioksit, partikül madde konsantrasyonları ölçtük. Hatta, gazeteler o zaman İstanbul'da promosyon olarak gaz maskesi dağıtıyorlardı. Ama, gururla ifade ediyorum: Şu anda Türkiye'nin bütün şehirlerinde gerek doğal gaz gerek hava kirliliğini kontrol neticesinde... Ve otomatik olarak kontrol ediyoruz, şu anda Türkiye'de bütün şehirlerin otomatik kontrol sistemi var. İnşallah, 169'a çıkarıyoruz ölçüm istasyonu sayısını ve bunu web sitesinden de anlık olarak görmek mümkün. Artık Türkiye'nin havası tertemiz. Doğal gaz kullanımını artırdık.

Efendim, denizler ise... Bakın, denizlere çok büyük önem veriyoruz. Çünkü denizler kirli olunca turizm kapasitesi açısından çok büyük sıkıntı doğar. Çünkü turist, geleceği zaman denizinde, plajında, o denizlerde kirlilik var mı, plajlarda mavi bayrak var mı diye ona bakıyor. Biz Türkiye'de geçen yıl sonuna kadar Hükûmet olarak 219 tane, ta Hopa'dan İskenderun'a kadar, özellikle deniz suyu ölçüm istasyonu kurduk. Sürekli denetleniyor ve mavi bayrak sayısı da şu anda 419'a çıktı. Mesela Antalya, şu anda dünyanın en çok mavi bayrağa sahip olan bir şehri unvanını aldı. Bundan da gurur duyuyoruz. Yani, turizm potansiyeli artmışsa bunu temiz denizlere, temiz plajlara borçluyuz.

Ayrıca, özellikle bazı limanlarda atık toplama tesisleri yoktu. Şu anda, biz, tam 246 tane limanda gemilerden sintine ve atıkları toplayacak tesis kurduk. Bunlar gerçekten önemli.

Hatırlarsanız, daha önce ben Çevre ve Orman Bakanıyken balık çiftliklerinden şikâyet ediliyordu ama çok kararlı bir tutumla, sizlerin de desteğiyle balık çiftliklerini uygun alanlara taşıdık. Şu anda hiçbir şikâyet gelmiyor.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, Atatürk Barajı'na Adıyaman ve Şanlıurfa'dan lağım suları dökülüyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Evet, şimdi onlara da bakarız Vekilim. Eksikler varsa lütfen bildirin. Birlikte zaten...

Az önce ifade ettim, her şeyi yüzde 100 tamamlamış değiliz, şu anda yüzde 80'lerdeyiz. Onları da tamamlamak için özellikle kanunda, mevzuatta değişiklik yaptık. Misal, Bakanlığıma bağlı Devlet Su İşleri geçmişte atık su arıtma tesislerini yapamıyordu ama şu anda atık su arıtma tesislerini yapabilir hâle geldi belediye yapamadığı hâlde. Misal, Ergene'de, Kırklareli, Vize, Pınarhisar, bütün, o tam 12 tane atık su ileri biyolojik arıtma tesisini şu anda biz yapıyoruz. Bunlardan birkaçını söyleyeyim: Lüleburgaz bitti. Uzunköprü, Vize, Kırklareli merkez, bütün atık su ileri biyolojik arıtma tesisleri bitti. Hatta, gururla ifade ediyorum, bunların...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Fabrikalardan dökülüyor Sayın Bakan oraya.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sayın Vekilim, fabrikalarla ilgili de şu anda kamulaştırma yapıldı. Özellikle Maliye Bakanlığımız çok önemli miktarda para ayırdı, onların da inşaatları başladı. Sizler Ergene'deki bu dönüşüme gelirseniz birlikte bunu inceleyelim.

MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Ama Sayın Bakanım, iki yıl ertelediniz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sayın Vekilim, tamam.

Şu anda Hayrabolu, Malkara, Saray, Babaeski, Pınarhisar, Keşan, Muratlı, Çerkezköy, Çorlu; bunların da atık su arıtma tesisleri tarafımızdan yapılacak. Sanayide şu anda özellikle bir birlik oluşturduk; biliyorsunuz, orada ıslah organize bölgeleri oluşturduk. Onların bütün atık suları çok ileri derecede arıtılacak, hatta bir kısmı da arıtıldıktan sonra bir hat üzerinde enerji üreterek Marmara'nın en dip noktasına kadar verilecek, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, Atatürk Barajı...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bunun dışında değerli vekillerim, bakın, çevre faslı bütün Avrupa Birliğinde, Avrupa Birliğine katılan ülkelerin en sonra açabildikleri fasıl. Biz bunu, biliyorsunuz, çevre faslını açtık. Kyoto'ya taraf dediler, şu anda Amerika bile Kyoto'ya taraf değil, Kyoto'ya taraf olduk yani. Hatta şunu gururla ifade edeyim, Meksika Cancun'daki Küresel İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda, Türkiye orada gerçekten destan yazdı; lütfen o mutabakat zaptına bakarsanız sadece Türkiye'nin ismi var, başka hiçbir ülkenin ismi yok. Bu da gururumuz, lütfen onu bir incelerseniz. Yani şunu söylemek istiyorum...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Atatürk Barajı ne olacak?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -Eksiklerimiz varsa... Elbette, ben şunu ifade ediyorum: Eksikler var ama nereden nereye geldiğimize lütfen bakın.

Az önce sayın vekilim fidandan bahsetti. Efendim, 2 milyar fidanı toprakla buluşturan biziz. Sırf İstanbul'da, bakın, 18 milyon fidanı toprakla buluşturduk.

MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Kesen de sizsiniz.

FARUK BAL (Konya) - Başbakan İstanbul'da "2 milyar diktik." diyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bakın, Allah aşkına...

Başbakanımızdan bahsetti sayın vekilim. Efendim, Başbakanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman İstanbul çöl gibiydi âdeta.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yapmayın bu kadar ya, yapmayın.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Hatta bana sordu "Niye ağaç dikmemişler?" deyince; Sayın Başbakanım, İstanbulluya içme ve kullanma suyu için su veremiyor ki bir de ağaçlar için sulama suyu versin diye... Sonradan biz İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Ağaç ve Peyzaj Anonim Şirketini kurduk, şu anda İstanbul'daki bütün yol kenarları, parklar ve açık alanlar tamamen güzelleşmeye başladı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Onun davası sürüyordu, o dava ne oldu Sayın Bakan?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Efendim, şimdi bunun dışında yeni, biliyorsunuz, İstanbul'da Asya yakasında, Elmalı Barajı'nın etrafında 7 kapılı, 7 bölgeli muhteşem bir şehir ormanı kuruyoruz. Gene Avrupa yakasında bir dünya ormanı kurulması için İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle mutabakata vardık. Dolayısıyla merak etmeyin, yeşil alanlar artıyor, artacaktır, bunu özellikle belirteyim.

Zaten şunu da vurgulamamda fayda var: Bakın, bütün dünyada... Dün FAO'nun Genel Müdürü geldi ve -lütfen basına bakarsanız- Türkiye'deki ağaçlandırma, erozyonla mücadele çalışmalarını takdir etti, hatta İstanbul'u ve Türkiye'yi özellikle Kuzey Afrika'nın, Orta Doğu'nun, Orta Asya'nın, Balkanların, Kafkasların bir merkezi yapılmasını talep etti. Biz de bu bölgeye büyük bir şekilde destek vereceğimizi ifade ettik. Yani bunu özellikle gururla ifade etmek istiyorum.

Bu yüzden, bizim mesela orman varlığımız son on yılda 900 bin hektar arttı. Ayrıca, odun serveti... Ben orman teşkilatımla gurur duyuyorum. Daha on yıl önce 1,2 milyar metreküpken odun serveti, ormanlardaki servet şu anda 1,5 milyar metreküpü aştı. Yani bunlar takdire değer hususlar. Yani marifet iltifata tabi. Okul bahçelerini, yolları, kara yollarını, köy yollarını, mezarlıkları ağaçlandırıyoruz. Fidan üretiyoruz, hatta isteyen her belediyeye, proje getirince bilabedel fidan veriyoruz.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Teşkilatı darmaduman ettin Sayın Bakan, darmaduman teşkilat.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bakın, tabiat parkı 17 taneydi 192'ye yükseldi. Korunan alanların sayısını artırdık. 2003 yılında 964 iken şu anda 3.049 tane korunan alanımız var. Yani bunlar hakikaten gurur duyacağımız hususlar, onu özellikle vurgulamak istiyorum.

Tabii, söylenecek şeyler var ama ben konuşmamı kısa tutayım diye sadece özet olarak söyledim.

İkinci bir husus, Sayın Vekilim, Atatürk Orman Çiftliği'nin yeri değil Sayın Başbakanımızın yaptığı bina, Orman Genel Müdürlüğümüzün tapulu mülkü, Atatürk Orman Çiftliği'yle alakası yok.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Kaç tane ağaç kesildi orada Sayın Bakan?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, oradaki ağaçların sayısını gidip sayın, şu anda dikiliyor, çoğu da taşındı.

İkinci husus: Biz, Orman Genel Müdürlüğü için -binalar depreme dayanıksızdı zaten, iptidaiydi- şimdi muhteşem bir Orman Genel Müdürlüğü binası yapıyoruz, onu da özellikle vurgulamak istiyorum.

Kaz Dağları Millî Parkı ise: Oraya hiçbir şekilde madencilik faaliyetleri için izin verilemez. Orası millî parktır.

Bunun dışında, Kayseri'den bahsettiniz. Bakın, şu anda Kayseri de orman alanı dünyada en çok artan şehirlerden birisi; yüzde 100 alan arttı, yüzde 8 civarındayken yüzde 16'ya yükseldi, onu özellikle vurgulamak istiyorum.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - O sizden değil kadastrodan arttı Sayın Bakan, yanlış bilgi vermişler size.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Evet, ben tekrar teşekkür ediyorum ama bir eksiklik varsa, bir talep varsa onları bildirirseniz çok büyük memnuniyet duyarız yani özellikle yapılacak işler konusunda. Biz zaten yapmak için hazırız. Sizlerin tenkitleri, olumlu tenkitleri, tavsiyeleri, teklifleri bizim için gerçekten değerlidir. Sayın vekillerim, yapılacak bir şey varsa söyleyin, hep birlikte yapalım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Söyledim yapmadınız Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ben bu duygularla hepinizin Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum, saygılarımı sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)