GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:97
Tarih:04.06.2014

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla birlikte yargının sorunlarına çözüm bulunacağı iddiasıyla Hükûmet bu tasarıyı sevk etmiş durumdadır. Bulunacak çözümün, adil yargılanma hakkının ihlaliyle ilgili, uzun yargılama süresinin kısaltılmasıyla ilgili, Yargıtaydaki, Danıştaydaki iş yükünün hafifletilmesiyle ilgili olduğu iddia ediliyor ve bir iddia daha var, o da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne Ek 7'nci Protokol'e uygunluk şeklindedir.

Tabii ki bunlar, sadece sözden ve lafügüzaftan ibarettir. Şu anda zaten Türk yargı sisteminde bir ilk derece mahkemesi vardır bir de Yargıtay vardır. İkisi arasında pinpon topuna dönmüş olan vatandaşın, adil yargılanma hakkına ulaşması zaten mümkün değil. Gerek ilk derece mahkemesinde gerek Yargıtayda ve Danıştayda son derecede uzun olan yargının arasına istinaf mahkemeleriyle beraber üçüncü bir mahkeme kademesi daha konulmaktadır. Bu, mevcut olan yargıdaki iş yükünü bir kat daha artıracak, mevcut olan yargıdaki yargılama süresinin uzunluğunu bir kat daha artıracaktır. Bunun üzerine bir de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını ilave ettiğimiz zaman, zaten işin içerisinden çıkılmaz bir noktaya gideceğiz. Bu, tam bir şaşkınlık hâlidir. Bu, tam bir muhterem eşine "Bacanak" diyen şaşkın adamın hâlinden farksızdır.

Bunların böyle olduğu belli de asıl, Türkiye'nin ve hukukçularımızın yeni tanışacağı sorunlarla karşı karşıya kalınacaktır istinaf mahkemeleriyle birlikte. Yeni karşılaşılacak sorunları ben maddeler hâlinde sizlere takdim etmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi: Yargı yükü insanların üzerinde büyük bir masraf oluşturmaktadır zaten şimdiki duruma göre. Ancak istinaf mahkemeleri geldiğinde, yargı alanları geniş olduğundan, bulundukları ilçelerde ve iller yerine istinaf mahkemesinin bulunduğu yerde yargılamaya gidecek olan vatandaş, şahidini oraya götürmek zorunda kalacaktır. Bu, bir masraftır. Bir ilçede bir günün yarısını mahkemeye gitmek suretiyle halledebilecek olan vatandaş, bu defa daha uzak bir yere gittiğinde zaman kaybına neden olacaktır ve bu zaman ve masraf, vatandaşın sırtında ağır bir yük oluşturacaktır.

Bu, aynı zamanda, yargılamayı uzatan bir başka neden olarak karşımıza çıkmaktadır ama asıl önemli olanı: Şu andaki 13.200 civarındaki hâkim ve savcı içerisinde birinci sınıfa ayrılmış olanların sayısı, yaklaşık yarısı kadardır. İstinaf mahkemeleri kurulduğu takdirde en az bin tane hâkim-savcı "bölge mahkemeleri" adı altındaki adli yargıdaki istinafa tahsis edilecektir; diğer taraftan, idari yargıda tesis edilen bölge idare mahkemelerinde ise en az 500 tane birinci sınıf hâkime ihtiyaç bulunmaktadır. Bunları biz nereden bulacağız?

Sizin bulduğunuz çözüm, hakikaten, yani insanı şaşkın hâlden başka şaşkınlıklara sürükleyecek kadardır. Onun yerine siz, sulh ceza mahkemelerindeki yargılamayı ortadan kaldırıyorsunuz -garip bir şekilde, bir taşla üç beş tane kuş vurma alışkanlığınızın ürünü olarak, sulh ceza mahkemelerinin adı baki kalacak fakat kendinden eser kalmayacak- onun yerine sulh ceza mahkemeleri sınırlı sayıda olacak ve oraya da zülfüyâre dokunan işler düştüğünde, alolara cevap verebilecek "face"lerinde, "twitter"larında "Uzun yaşa uzun adam." şeklinde mesajlar yayınlamış hâkimleri tayin edeceksiniz. Böylece, Türkiye çapında büyük yolsuzluk, özellikle 17-25 Aralık yolsuzluğundan aldığınız dersleri dikkate alarak, kontrollü bir yargı denetimi sağlayabilmek, yargıçlar üzerinde bir kontrol mekanizması sağlayabilmek için, sulh ceza mahkemelerini azaltıp orada sınırlı sayıda sulh ceza hâkimine böyle misyon yüklerken, oradan boşalanları da güya istinaf mahkemelerine veya diğer mahkemelerde değerlendireceksiniz.

Değerli arkadaşlarım, bu, deve misali her tarafı eğri büğrü olan bir yasadır. Dolayısıyla Anayasa'nın, önergemizde ifade ettiğimiz ilgili ilkelerine, maddelerine aykırıdır. Dolayısıyla bu aykırılığın şimdi burada müzakere edilmesi gerekmektedir. (MHP sıralarından alkışlar)