GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KARADENİZ BÖLGESİ'NDE YAŞANAN DON OLAYLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:94
Tarih:28.05.2014

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 29-31 Mart tarihleri arasında Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen don afeti nedeniyle fındık tarımının ve üreticinin uğradığı zararları dile getirmek amacıyla gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlarım.

Tabii, konuşmama başlamadan evvel ben de Soma'da meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, esasen bu konuşma yaklaşık bir ay kadar önce yapılacaktı ancak birtakım olumsuzluklar nedeniyle bugüne kaldı. Gecikmiş de olsa milletimiz için önemli bir konu olan bu konuyu, özellikle orada yaşayanlar için önemli bir konu olan bu konuyu Meclisimize getirip çözüm üretilmesi gerektiğine inanıyorum.

Değerli milletvekilleri, tarihî belgelerde günümüzden iki bin üç yüz yıl önce Türkiye'nin kuzeyinde, Karadeniz kıyılarında fındık üretildiği belirtilmekte ve fındığın son altı yüzyıldan beri Türkiye'den diğer ülkelere ihraç edildiği bilinmektedir. Dünyanın fındık üretimi için gerekli uygun hava koşullarına sahip birkaç ülkesinden biri olan Türkiye, toplam dünya üretiminin yüzde 75'ini gerçekleştirmektedir. Ülkemiz dünyanın en büyük fındık üreticisi olmasının yanı sıra fındıkta en büyük ihracatçı ülke konumuna da sahiptir. Fındık ihracatımızda Avrupa Birliği ülkeleri en önemli yeri tutmakta ve bu ülkelerin payı ihracatımızdaki artışa paralel olarak artış göstermektedir. AB ülkelerinin toplam ihracatımızdaki payı yıllar itibarıyla değişmekle beraber genelde yüzde 80-85 düzeyindedir. 2013 yılı verilerine göre yaklaşık 274 bin ton fındık ihraç edilmiş ve 1 milyar 767 milyon dolar girdi sağlanmıştır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin millî ürünü olan fındık sektörü 29, 30, 31 Mart 2014'te don afeti nedeniyle sarsılmış ve üretici büyük zarara uğramıştır. Öyle ki bazı bölgelerde iki üç yıl daha ürün alınamayacağı ifade edilmektedir. Yaşanan bu olayın pek çok sosyoekonomik etkilerinin olacağı kaçınılmazdır. Türkiye normal yıllarda 500-600 bin ton fındık üretmektedir fakat bu yıl bu rekoltenin yüzde 60-70 seviyelerinde düşeceği söylenmektedir. Fındık gibi katma değeri yüksek bir üründeki bu rekolte kaybı bölgemiz ekonomisi açısından son derece olumsuz sonuçlar doğuracağı gibi, bu durumdan hem üretici hem tüccar hem de fabrikacı olumsuz etkilenecektir; ayrıca, fındığa bağlı birçok sektör de ekonomik olarak darboğaza girecektir. En önemli ihraç ürünlerimizden olan fındıktaki rekolte kaybı ihracatımızı da olumsuz etkileyerek ülke ekonomisine de büyük zarar verecektir.

Değerli milletvekilleri, arazilerini TARSİM sigortası tarafından sigorta ettiren üreticilerin zararı bir nebze olsun karşılanacak fakat 2/B arazileri üzerinde fındık üreten ve tapu tespitleri yapılan ancak hâlen tapusunu teslim alamadığı için ÇKS sistemine kayıt yaptıramayan fındık üreticilerimiz zarar ziyan tespiti yaptırmakta zorluk çekmekte ve dolayısıyla, en çok mağdur olan kesim olarak karşımıza çıkmaktadır. Sigortası olmayan üreticilerimizin de afet kapsamına alınarak devlet tarafından mutlaka desteklenmesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, 2014 yılında yaşanan don afetinde Giresun, Ordu, Trabzon ve Samsun illerinde toplam 136.924 fındık üreticisi zarar görmüştür. 2014 yılında yaşanan don afeti sonrası hasar tespit çalışmaları sonucu 1 milyar TL hasar tahmini yapılmakla birlikte 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun kapsamında il ve ilçelerde oluşturulan heyetlerden 633 milyon 437 bin lira ödenmesine karar verilmesine rağmen devlet bugün, o gün taahhüt ettiği borçlardan bir kısmını hâlen ödememiştir. 2014 yılındaki don afeti ardından 31 Mart 2014 tarihinde yaşanan don afeti, fındık üreticisini önceki tecrübeleri nedeniyle kaygılandırmaktadır.

Karadeniz Bölgesi'nde önemli bir kesimin gelir kaynağı olan, ayrıca istihdam yaratan fındık, ülke ihracatında da önemli bir yer tutmaktadır. Bütün olumsuzlukların ortadan kaldırılması için Hükûmet acilen tedbir almalı ve bölgemizde zarar gören yerler afet bölgesi ilan edilmeli, üreticimiz ve piyasalar rahatlatılmalıdır.

Yaşanacak mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli çalışmalar bir an önce yapılmalı ve mutlaka kaynak ayrılmalıdır diyor, bu vesileyle tekrar hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)