| Konu: | AZERBAYCAN CUMHURİYETİ'NİN 96'NCI KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 28.05.2014 |
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün 28 Mayıs, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin 96'ncı kuruluş yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, acılarla dolu o dönemi kısaca hatırlarsak 1917 Bolşevik İhtilali'nden sonra 11 Kasım 1917'de Bolşevik karşıtı Transkafkasya Komiserliği kurulmuştu, Gürcü, Ermeni ve Türklerden oluşan bir komiserlik; Bakû'de ise Bakû Sovyet Hükûmeti kurulmuştu. Osmanlı Devleti ile Transkafkasya Komiserliği arasında birtakım diyaloglar oldu ama kısa zamanda Gürcüler ve Ermenilerle sınır ihtilafı yaşanması sonucunda bu birlik dağıldı. Bu birliğin dağılmaması için Trabzon Konferansı yapıldı, Batum Konferansı yapıldı ama en sonunda Gürcistan Almanya himayesi altına girdi ve bu birlik dağılmış oldu.
28 Mayıs 1918'de ise Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. Bakû'de Sovyet işgali olduğu için o dönemde kurulan bu cumhuriyet Tiflis'te kurulmuştu ve bu cumhuriyetin, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk anlaşması yine Osmanlı Devleti'yle oldu, 4 Haziran 1918. Ama 12 Haziran 1918'de Sovyetler Bakû'den Gence'ye, daha sonra Tiflis'ten Gence'ye gitti ve Gence'ye doğru saldırmaya başladılar.
Almanlar, Bolşevikler, Ermeniler, İngilizler petrolden zengin bölgenin Türklere kalmasını arzu etmiyordu ve o yaz dönemi yani 28 Mayıstan sonra başlayan yaz dönemi gerçekten Bakû civarında çok şiddetli tartışmaların yaşandığı bir döneme denk geliyor. Nuri Paşa idaresinde tam 8 bin iyi yetişmiş Osmanlı ordusunun mensupları Bakû'nün kurtuluşu için orada mücadele ettiler ve nihayetinde, 15 Eylülde Bakû kurtuldu ve 17 Eylülde de Bakû Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin başkenti oldu. Nuri Paşa'nın ordusundan 1.300 askerin şehit olduğunu biliyoruz ve orada Bakü'ye gittiğimiz zaman ilk şehitlik ziyaretinde bulunuruz ve oradaki askerlerimize Fatihalar okuruz.
Daha sonraki dönemde, 9 Kasımda, 3 renk, 8 köşeli yıldızdan oluşan Azerbaycan Bayrağı oluştu. Bildiğiniz gibi, Azerbaycan Bayrağı'nın üstteki mavi rengi Türkçülüğü, ortadaki kırmızı rengi çağdaşlaşmayı, alttaki yeşil rengi de İslamcılığı temsil etmektedir.
7 Aralıkta Azerbaycan Parlamentosu kuruldu. O Parlamentonun ilk konuşmasını da Millî Şûra Başkanı sıfatıyla Mehmet Emin Resulzade yapmıştı ve Mehmet Emin Resulzade'nin hâlâ bütün Türk dünyası tarafından ezbere bilinen, o balkondan, 3 renkli bayrağa hitaben "Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez." ifadesi hâlâ zihinlerdedir, hâlâ dillerdedir.
28 Mayıs 1918'de, ecdadımızın uğrunda seve seve can verdiği Azerbaycan'da, cumhuriyet idealinin gerçekleştiği tarihî gün hâlâ hatırlanır, hâlâ Azerbaycan'da Türklerin o dönemdeki kahramanlıkları şiirlerle, hikâyelerle, romanlarla anılır ve gerçekten her 28 Mayısta da o şehitlikteki Azerbaycan Cumhuriyeti uğruna can veren kardeşlerimiz anılır.
Tabii, o günlerden bugünlere kolay gelinmedi, bugünlerden sonra da kolay gidilmeyecek ama Türkiye ve Azerbaycan ilişkisi, hamdolsun, şu anda son derece üst düzeydedir. Bakınız, bugün 28 Mayıs vesilesiyle İstanbul, Ankara ve Kars'ta resepsiyonlar düzenlenecekti. Azerbaycan Hükûmeti bu resepsiyonları iptal etti ve resepsiyonlar için harcayacağı paraları da Soma'daki maden şehitlerinin yakınlarına gönderecek.
Yine, dünyanın en büyük bayrağı Azerbaycan'da ve o bayrak Türkiye'de millî yas ilan edildikten hemen sonra yarıya indirildi. Gerçekten biz Azerbaycan'a, dost ve kardeş Azerbaycan'a bu anlamda teşekkür ediyoruz.
Ben bu vesileyle Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kuruluşunu kutluyorum.
Bu arada, bu sabah Ermenistan-Azerbaycan sınırında çarpışmalarda şehit olan 2 Azerbaycanlı şehidimize Cenab-ı Hak'tan rahmet, ağır yaralı kardeşimize de tez zamanda şifa diliyor, Azerbaycan millî gününü kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)