| Konu: | CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUBUNUN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ İLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK HAKKINDA (11/32), ŞIRNAK MİLLETVEKİLİ HASİP KAPLAN VE 28 MİLLETVEKİLİNİN, ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ HAKKINDA (11/33), ŞIRNAK MİLLETVEKİLİ HASİP KAPLAN VE 28 MİLLETVEKİLİNİN, ŞIRNAK MİLLETVEKİLİ HASİP KAPLAN VE 28 MİLLETVEKİLİNİN, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK HAKKINDA (11/34) GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGELERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 22.05.2014 |
CHP GRUBU ADINA HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli üyeler; Soma'da meydana gelen, hepimizin yüreklerini dağlayan, 301 arkadaşımızın vefat ettiği Soma maden kazasıyla ilgili günlerdir burada konuşuyoruz.
Aslında, iki üç gündür Parlamentoda bu gensorunun dışında, diğer ülkelerde olduğu gibi, kusuru olan bakanlar, geleneklerin oluşturulduğu, bizden daha geride olan ülkelerdeki gibi davranır mı diye bekledik. Yani Enerji Bakanı ile Çalışma Bakanı, 301 işçinin öldüğü, her iki bakanın da bu ölümlerin ardında kusur olabileceğini, kusursuz bu ölümlerin gerçekleşmeyeceğini söylemesine rağmen koltuklarında çakılı kalması, koltuklarıyla ilgili istenilen düzeyde halkın beklentisini karşılayacak olayı gerçekleştirmediklerinden dolayı, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partileriyle birlikte her iki bakan hakkında gensoru verdik.
Ama görüyorum ki 301 insanın canını teslim ettiği Soma maden ocağında, oradan bizi seyredenler en fazla şu mesajı atıyorlar: Türkiye'nin böylesine hassas günlerinde, bu acıların paylaşıldığı bir günde, halk tabiriyle "O ceylan derili koltuklarda oturan Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilleri nerede?" diye soruyorlar. Biraz sonra gensoruyla ilgili, görüşülüp görüşülmemesiyle ilgili oylama yapacağız. Ben biliyorum ki o oylamada bu boş olan koltukları dolduracaksınız ama böylesine önemli bir konu, böylesine ortak acıların yaşandığı bir ülkede nasıl bu kadar duyarsız olabilirsiniz? Gerçekten vicdanınızla aklınızın arasına Soma'da maden ocağının önüne örülen duvar gibi bir duvar mı örülmüş?
Değerli arkadaşlarım, gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum ama görüyorum ki bu tehlike yıllar öncesinden "geliyorum" demiş. Biz de bu tehlikenin gelebileceğini düşündüğümüz için bu kürsüden çok bağırdık, çok söyledik. "Soma, Manisa'nın bir ilçesi; Soma'da emeğiyle, alın teriyle geçinen insanların sıkıntıları var. gelin..." Ekonomik sıkıntılarından bahsetmedik, onlar Türkiye'nin her tarafında var -kredi kartı borcundan ev kredisine kadar- ama "Buradaki tehlike önemli bir tehlikedir. Buradaki tehlike vuku bulur ise yaşamını kaybedecek arkadaşlarımız var. Bu kürsüye gelip de taziyede bulunma, 'Başımız sağ olsun.' deme durumuna düşmeyelim." dedik.
Anlatabildik mi? Anlatamadık. Hatta çok da üzülmüştüm, bir milletvekili olarak, konuşmamın AKP milletvekilleri üzerinde bıraktığı tesirin az olduğunu düşündüm. Anlatamadığımdan dolayı da demiştim ki: "Sayın Enerji Bakanı, istifa et, söz veriyorum, ben de istifa edeceğim milletvekilliğinden." Muhalefet milletvekili niye istifa eder ki? "Anlatamadığımdan dolayı istifa edeceğim." demiştim. Belki anlatabilse idim bu kazanın önlenmesi mümkün olurdu ama yanlış düşünmüşüm.
Soru önergesine Çalışma Bakanlığının verdiği cevap burada. Sormuşuz "2010 yılı ile 2012 yılı arasında Türkiye'de madenlerde hayatını kaybeden insanlarımızın sayısı ne kadar?" diye. Çalışma Bakanlığı cevap vermiş, demiş ki: "20/10/2012 tarihinin sonuna kadar toplam 293 arkadaşımız madenlerde can vermiştir." Yani 2010'da başlayan, 2010'dan itibaren devam eden ölümlü kazaların 293 olması, üç yıl içerisinde, aslında madende bugün olacakların, bugün olanların habercisiymiş. Biz bunları biliyoruz, bunları okuduk bu soru önergesi cevaplarından; bu soru önergesinin cevabını Çalışma Bakanı vermiş. Ama geldiğimiz noktada, hiçbirimizin kabul edemeyeceği, hiçbirimizin yüreğinin sızlamadığını söylemenin mümkün olmayacağı bir ortama geldik.
Her iki bakan da gerçekten bu konuyla ilgili kusurlarının olduğunda, denetimle ilgili gerekli olan çalışmaların yapılmadığında, işveren ve sanayici ilişkisinin Soma'da getirdiği noktanın bu olduğunda birleşiyorlar ise istifa etmeleri kadar doğal bir ortam olamaz.
Sayın Bakanım, bir yıl kaldı, hepsi bir yıl. Bir yılı bakan olmadan geçirseniz acaba çok şey mi kaybetmiş olursunuz? Ama ben Sayın Taner Yıldız'ı da tanıyorum, Sayın Faruk Çelik'i de tanıyorum, eğer kendi akıllarını kullansa idiler kesinlikle istifa etmeyi düşüneceklerdi. Dünkü konuşmada söyledim, ne olur aklınızı kiraya vermeyin, aklınızı kiraya verecek iseniz vicdanlarınıza verin. Eğer aklınızı Başbakana ipotek edecek iseniz bu olayları gerçekleştiremezsiniz.
Şimdi gensoru geldi, bu gensoruyla ilgili ben sizden rica ediyorum, vicdanlarınızla aklınızın arasında bir köprü kurun, o vicdanınızın söylediğini aklınız kaldıracağınız parmaklara göndersin. Gensoruyla ilgili görüşmeyi açacağız. Gensorunun kabulüne oy verin, görüşmenin devamını sağlayalım. Eğer biz Türkiye'deki 301 insanın yasını tutuyor isek, Türkiye'deki madenlerle ilgili sorunların halledilmesini istiyor isek, kesinlikle bu gensorunun görüşülmesine Adalet ve Kalkınma Partisinin değerli milletvekilleri oy versinler. Görüşülmesi kabulü anlamına gelmiyor ama ne olursunuz, yukarıdan birilerinin söylediği şekilde "Biz onu bunu anlamayız, bize yukarıdan ne söylerse Başbakan biz onu yaparız." mantığıyla hareket eder iseniz doğru bir anlam taşımaz.
Biraz önce, Soma'dan gelen 9 temsilci arkadaşımızla görüştük. Gerçekten onlarla görüşmek, onlarla konuşmak yine, acılarınızın çok üst düzeye gelmesine vesile oluyor. Sayın Başbakanla görüşmüşler, Sayın Enerji Bakanıyla görüşmüşler, sözler verilmiş. Sözlerle ilgili kendilerine dedik ki: Cumhuriyet Halk Partisi hazır. Bu saatten itibaren, bu dakikadan itibaren iş güvenliğiyle ilgili alınacak, getirilecek yasalara hemen, yirmi dört saat bu Meclisten ayrılmadan bu yasanın çıkmasında beraber olacağız. Yer altında çalışan insanlarımızın aldıkları ücretlerle ilgili iktidar partisi ne zaman neyi getiriyorsa hemen yanında olacağız. Taşeron işçilerin çalıştırılmasıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin getirdiği kanun teklifinin görüşülmesi kabul edilmiştir, teşekkür ederiz sizlere.
Maden işçileriyle ilgili emekliliğin yeniden düzenlenmesini Adalet ve Kalkınma Partisi... Yani parmağıyla her kanunu çıkarıp her kanuna ret cevabı veren sizlerin getireceği emeklilikle ilgili her konuda destek olacağımızı söyledik. Biz, 9 arkadaşınızın buraya geldiğini biliyoruz ama onların arkasında 14 bin insan var, 14 bin insanın temsilcisi olarak buraya geldiler.
Sayın Enerji Bakanımız, aşağıdan çıkan babanın avucu kapalıydı, beraberdik, içinde de "Oğluma iyi bakın." yazıyordu. Eğer bu duygularla bunu düşünerek oy kullanır iseniz bu gensoru önergesine olumlu oy kullanırsınız.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)