GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU VE TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:83
Tarih:30.04.2014

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 564 sıra sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'yla ilgili görüşlerimi belirtmek üzere söz aldım. Şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tabii ki Sayın Bakan da biraz önce izah etti, anlattı. Toprak çok önemli, geçmişten günümüze toprak çok önemli ve kullanım hakkı da çok önemli ve bu toprak yüzünden aileler birbirleriyle hasım olmakta, aileler birbirine girmekte ve zorunlu da göç edilmektedir. O nedenle, toprağı korumamız lazım. Ama toprağı korurken değerli milletvekillerimiz, bölgesel faktörleri de göz önünde bulundurmamız lazım.

Şimdi, bakınız, Karadeniz Bölgesi'nde 5 dönüm arazisi olan şahıs, üretici Harran Ovası'nın sahibidir ya da Konya Ovası'nın sahibidir veya Ergene Ovası'nın sahibidir. Çünkü Karadeniz Bölgesi'ndeki arazi dar ve kıttır ve gelişmeye müsait değildir ve bilhassa Bütünşehir Yasası'ndan sonra, planlı ve plansız olmak üzere, buralarda yeniden elden geçirilme noktasında gayret sarf edilmesi lazımdır ama yapılan çalışmalardan anlaşılıyor ki Büyükşehir Yasası'ndan önce yapılan çalışmalardır. O nedenle, Karadeniz Bölgesi'nde yapılacak olan çalışmalarda mutlaka ada bazında, kent içinde kalan planlı yapılaşma ve kent dışında kalan plansız alanları da ona göre değerlendirmek gerekmektedir.

Şimdi, Sayın Bakan çok güzel şeyler söyledi. Elbette ki Avrupa'da toprak korunuyor ama toprağa bakan, üreten insan da korunuyor, teşvik alıyor. Onlar da bir yerde göç etmek değil, elde ettiği ürünlerle ekonomisine katkı sağlıyor ama Karadeniz Bölgesi'nde veya Trabzon'da böyle değil değerli arkadaşlar. Bakınız, giderek daralan arazi... Üretici ürününün hak ettiği karşılığını alamayınca göç etmek durumunda olmasının yanı sıra, aynı zamanda kentsel dönüşümde rant elde etmek için arazisini kat karşılığı veriyor çünkü elde ettiği ürün onun karnını doyurmuyor. Doyurmayınca ne yapıyor? "Arsam kıymetlensin, kentsel alan içinde kalan bu arsayı müteahhide vereyim kat karşılığı, elde edeyim 4-5 daire ve ben oradan alacağım kiralarla veya sattığım dairenin karşılığıyla hayatımı devam ettireyim bir müddet." diye düşünüyor. Bunu bu şekilde değerlendirmek lazım. Yani bölgesel olarak bunu ele aldığımız zaman böyle değerlendirmek lazım.

Şimdi, zaten Karadeniz Bölgesi'nde tütün -çok şükür- kota mota o gitti, kapandı gitti. Bir fındığımız var. Değerli Malatya Milletvekili arkadaşım "kayısı, kayısı" dedi ama o bizden şöyle şanslı: Uçaklarda kayısı veriliyor, uçaklarda fındık verilmiyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - O da benim emeğimle.

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - Uçaklarda artık fındık da verilmesi lazım. Kayısıyla fındık kardeştir. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü bunlar her şekilde insan sağlığına faydalı olduğu gibi, aynı zamanda ekonomiye de önemli katkıları var.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Para etmediği için parasız veriyoruz. Kayısı para etmiyor, bedava alıyorlar.

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - Sayın Bakanımız, şimdi, siz de biliyorsunuz ki Türkiye'de, ülkemizde 322 bin üretici fındık üretimi yapmaktadır ve 2 milyon insan fındıktan gelir elde etmektedir ve yine, ülkemiz 2 milyar dolar gelir elde etmektedir. Ama bizim düşüncemiz, yani Hükûmetin düşüncesi: "Üretici üretmesin, biz ona alan bazlı desteğimizi verelim, üretim bazlı desteğimizi kenara koyalım." Oysa alan bazlı desteği yürütürken aynı zamanda üretim bazlı da destek vermeliyiz ki insanları hazırcılıktan kurtaralım ve onları üretime yönlendirelim.

Şimdi, çayın durumuna girmiyorum.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ağabey, uçaklarda fındık verilsin, doğru söylüyor.

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - Osmancığım, onu sonra söylerim.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Volkan Ağabey, katılıyorum sana, destekliyorum.

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum Osman, sporcu anlayışıyla beraber.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Niye, fındık spora iyi mi geliyor?

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - Şimdi, bakınız, 29-30-31 Martta her yerde olduğu gibi fındıkta da don oldu ve eksperler hâlâ çalışmalarını tamamlayamadılar. Sayın Bakanım, bir an önce eksperlerin bu çalışmaları tamamlamaları lazım. Şimdi, siz güzel dediniz: "Biz TARSİM'i çıkardık yani tarımla ilgili Tarım Sigortaları Havuzu yaptık ve buradan yüzde 50'sini biz üreticiye veriyoruz." Çok doğru. Peki, çeşitli nedenlerle ya da ekonomik nedenlerle tarım sigortası yapmayanların durumu ne olacak Sayın Bakanım? O zaman bunların durumunu da düzeltmek lazım çünkü devlet bugünler için vardır.

Don nedeniyle yanan fındık için de insanların geleceği kararmasın, yanmasın çünkü fındık her şeyden önce bir gelenektir, görenektir ve fındığı insanlar tarlada bırakmazlar ve onu toplarlar. Toplarlar ama üzerine de toplama parası verirler. O nedenle, fındığın hak ettiği payı alması lazım ve çeşitli nedenlerle sigorta yapmayan insanların sigortalarının karşılıksız ödenmesi gerekiyor ve onların Ziraat Bankasına, özel bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçları, elektrik borçları ve sigorta primleri askıya alınmalı ve onların uzun vadeli faizsiz kredilerle desteklenmesi gerekiyor.

Bunları yaptığımız takdirde fındık üreticisi toprağına da sahip çıkar ve insanlar o toprağa sahip çıkar diyor, hepinizi sevgiyle selamlarken yarın 1 Mayıs, Emekçi Bayramı'nı da kutluyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)