| Konu: | TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU VE TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 30.04.2014 |
AK PARTİ GRUBU ADINA TÜLAY BABUŞCU (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizdeki tarım işletmelerinin sayısal olarak çokluğu ve işletmelerin küçüklüğü tarım sektörünün en önemli sorunlarının başında yer almaktadır. Ülkemizde ortalama işletme büyüklüklerimiz tarım arazilerimizin miras yoluyla bölünmesinden dolayı gitgide küçülmüştür. Ülkemizde, yaklaşık 30 milyon parselden oluşan 3 milyon tarım işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin yüzde 83'ü 100 dekarın altında, yüzde 65'i 50 dekarın altında araziye sahiptir. Ortalama işletme büyüklüğümüz 59 dekardır. Gelişmiş ülkelerde ise ortalama işletme büyüklüğü bu rakamın 5 ila 10 katıdır. Tarım arazilerindeki parçalanmışlıktan dolayı tarımsal mekanizasyonun verimli kullanılmamasından doğan kayıplar, çok küçük olduğu için işletilemeyen parseller, mülkiyet probleminden dolayı ortaya çıkan üretim kayıplarıyla birlikte yıllık toplam ekonomik kaybımız 17 milyar TL'dir.
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçmek amacıyla başlatılan ve Türk Medeni Kanunu'muzda kabul edilen işletmeye ait tarım arazilerinin mirasçılara özgülenmesi sistemi yerine, işletmeye ait tarım arazilerinin mülkiyetinin mirasçılara devredilmesi sisteminin daha uygun olacağı düşünülerek hazırlanan kanun tasarısının getirdikleri şunlardır:
Tarımsal arazilerin mirasa konu olması durumunda 5403 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması düzenlenmiştir.
Tarımsal arazilerin bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak Bakanlık tarafından belirlenen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altına bölünemeyeceği düzenlenmiştir.
Tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri konusunda, mirasçıların mirasın açılmasından sonra bir yıl içerisinde anlaşabilmeleri düzenlenmiştir.
Mirasçıların, tarımsal arazilerin mülkiyetiyle ilgili olarak, üzerinde anlaşma sağlanan mirasçıya devri aile malları veya limitet şirket kurulması ile ortak kullanım veya tarım arazilerinin 3'üncü şahıslara satılması şeklinde anlaşabilmeleri düzenlenmiştir.
Mirasın devir işlemlerinin mirasın açılmasından itibaren bir yıl içinde tamamlanmaması durumunda tarafların sulh hukuk mahkemesinde dava açabilmesi veya dava açmaması durumunda Bakanlığın taraflara üç ay süre vermesi sonrasında dava açılabileceği düzenlenmiştir.
Mirasçılar arasında anlaşma sağlanamaması durumunda taşınmazın hangi mirasçıya devredileceğinin sulh hâkimi tarafından belirlenmesi düzenlenmiştir. Bu durumda, işletmenin sulh hâkimi tarafından belirlenen ehil mirasçıya tarımsal değeri üzerinden devri, ehil mirasçı bulunmaması hâlinde en yüksek teklifi veren istekli mirasçıya devri, mirasçının istekli olmaması durumunda ise satışın sağlanması düzenlenmiştir.
Hâlâ mevcut uygulamadaki mutlak, marjinal ve özel ürün arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 3 dekar olarak belirlenen parsel büyüklüklerinin korunması ve bu büyüklüklerin altında yeni parsel ve pay oluşturulamayacağı düzenlenmiştir.
Tarımsal arazileri alan mirasçının diğer mirasçılara miras paylarının bedelini sulh hâkiminin kararından itibaren en geç bir yıl içerisinde ödemesi düzenlenmiştir.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan mirasçı olması hâlinde, arazilerin kullanım hakkı sulh hâkimi tarafından mirasçılardan birisine veya üçüncü bir kişiye tedbiren verilmesi düzenlenmiştir.
Kendisine tarımsal arazilerin mülkiyeti devredilen mirasçılardan eğer mirasçıların payları karşılığını öz kaynakları ile ödeyemeyecek durumda olanlar var ise bunlar için kredi imkânı sağlanması düzenlenmiştir.
Miras bırakanın borcu olması hâlinde, kendisine arazi mülkiyeti devredilen mirasçının diğer mirasçılara payları karşılığı ödemesi gereken bedel ile miras bırakanın borcunun birbiriyle denkleştirilmesi düzenlenmiştir.
Amacı toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek olan kanun tasarımızın ülkemizin çiftçisine, ülkemizin ekonomisine katkı sağlayacağını ümit ediyor, hayırlı olması dileklerimle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)