GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ KEMALETTİN YILMAZ'IN, TÜRKİYE ÇİFTÇİSİNİN VE HAYVAN ÜRETİCİSİNİN SORUNLARINA VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNE İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI DOLAYISIYLA
Yasama Yılı:4
Birleşim:79
Tarih:22.04.2014

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Afyon Milletvekili Sayın Kemalettin Yılmaz'ın yaptığı gündem dışı konuşmaya cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce, tabii, şu hususu bir kez daha yüce Meclisten vatandaşlarımızla paylaşmak istiyorum: Geçtiğimiz mart ayının son günü ile nisan ayının ilk üç gününde Türkiye genelinde bir don vuku buldu. Meyve bahçeleri, yer yer sebze bahçeleri bundan zarar gördü. Yaklaşık altmış vilayet bir şekilde bundan etkilendi. Bununla ilgili, tabii, hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Ancak, bildiğiniz gibi don, sigorta kapsamında. Özellikle, meyvelerde ve çiçeklenme sürecinde yüzde 66, 67'ye kadar Bakanlık tarafından sigorta poliçeleri desteklenmek suretiyle bu konuda çiftçilerimize destek sağlanmaktadır. Gerek don gerek dolu gerek sel gerek yangın gerek fırtına gibi birçok doğal afet, Bakanlığımız, Hükûmetimiz döneminde çıkarılan yasayla ve devlet tarafından da yüzde 50'si sübvanse edilmek suretiyle destekleme kapsamına alınmış durumda. Tabii, buradan bir kez daha çiftçilerimize bu tür... Çünkü, tabiat şartlarına, risklerine son derece de açık bir sektör olması hasebiyle mutlak surette bu sigorta imkânından çiftçilerimizin istifade etmesini arzu etmekteyiz.

Tarım sigortaları kapsamında meydana gelen don zararlı hasar tazminatları kesin ekspertizlerden sonra en kısa süre içerisinde ödenecektir.

Kuraklıkla ilgili olarak, şubat, mart ve nisan yağışları tarımsal kuraklık riskini önemli ölçüde azaltmış. Nisan sonu ve mayıs yağışları da bundan sonraki süreçte kuşkusuz belirleyici olacak.

Tabii, Hükûmetimiz, özellikle çiftçilerimizin -sigorta yaptıran ve yaptırmayan bütün üreticilerimizi kapsamak üzere- 60 ildeki, borçlarının ertelenmesiyle ilgili de bir çalışma başlatmıştır. Şu anda bu borçların ertelenmesiyle ilgili Hazine Müsteşarlığımız gerekli çalışmayı yapıyor -ama siyasi olarak karar- Sayın Başbakanımız tarafından talimat verildi ve ilgili departmanlarımız bununla ilgili çalışmakta. Bunu da bu vesileyle yüce Meclisin bilgisine sunmak istiyorum. Toplamda 700 bin civarındaki üreticimize 2013 yılı içerisinde 18 milyar liranın üzerinde, 18 milyar 300 milyon lira civarında kredi kullandırıldığını biliyoruz. Tabii bunların hepsi aynı şekilde don afetine maruz kalmış değil, bunlar hesaplanıyor ve bunların borçlarının bir yıl süreyle ertelenmesi gündemde, bununla ilgili çalışma şu anda yapılıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında tabii, tarım sektörü, tabiat şartlarına bağımlı olması ve yüksek risk ihtiva etmesine rağmen Hükûmetimiz döneminde uygulanan doğru strateji ve uygulanan doğru politikalarla, hazırlanan projelerle Avrupa'ya da, dünyanın birçok ülkesine nispetle de çok yüksek oranda büyüme kaydetmiş durumda. Son 10 yılın 9'unda Türkiye'de tarım sektörü büyüme kaydetti. 2004-2013 yıllık ortalama tarımsal büyüme sabit fiyatlarla yüzde 2,7 ve aynı dönem Avrupa Birliği 28 üye ülkenin büyüme ortalaması yüzde 0,6. Dolayısıyla bizim bu dönemdeki nüfus artış hızımızı dikkate aldığımızda -ki binde 13- 2004-2013 arasında sabit fiyatlarla ortalama yıllık yüzde 2,7'lik bir büyüme önemli bir büyümedir. Bununladır ki Türkiye'nin tarımsal gayrisafi yurt içi hasıla artışı, cari fiyatlarla yüzde 222 oranında bir artış kaydetti. 36 milyar Türk lirasından 116 milyar Türk lirasına çıktı tarımsal gayrisafi yurt içi hasılamız.

Keza dolar fiyatlarıyla da yüzde 157'lik bir artış var. 23 milyar dolardan yaklaşık 62 milyar dolara çıktı Türkiye'nin tarımsal gayrisafi yurt içi hasılası. Burada da 3 kata yakın bir artış olduğunu görüyoruz. Sabit fiyatlarla keza tarımsal gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 27,3'lük bir artışla önemli bir büyüme kaydetti.

Tarım ürünleri ihracatımız yine 2002 yılında 4 milyar dolar düzeyinden 2013 yılında yaklaşık 18 milyar dolara çıktı ve tarımın kullanmadığı ham maddeleri, tarımsal ham maddeleri, sanayinin kullandığı kauçuk dâhil olmak üzere bütün tarım ithalatını, ham maddeleri dâhil etsek bile Türkiye'nin net bir tarım ihracatçısı ülke olduğunu bu yıl, bu rakamlar ortaya koymaktadır.

2002 yılında 161 ülkeye 1.480 çeşit tarım ürünü ihraç edilirken 2013 yılında 192 ülkeye 1.681 çeşit tarım ürünü ihracatı gerçekleştirildi. İhracatımızın yıllık ortalama artışı yüzde 12 oranında. Yine...

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - İthalat Sayın Bakan...

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - İthalat ihracattan daha az.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Hep ihracatı anlatıyorsunuz, ithalatı da söyleyin.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Daha az, daha az, 17...

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - 17; 12'den küçük mü?

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Evet.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Daha az diyorsunuz.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - 17; 12'den küçük mü?

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Evet. İhracatımız ithalatımızdan net daha fazla, hiç endişe etmeyin.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Hayır, hayır net fazla... Rakam söyleyin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanısınız.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Türkiye'nin gıda maddeleri dış ticaretinde net ihracatçı ülke konumunu yaklaşık 6 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla... Bakın, tam rakam söylüyorum, şimdi bunu da ifade edeyim. 3,7 milyar dolardan 16,8 milyar dolara çıktı ve bu, yaklaşık 6 milyar dolarlık net dış ticaret fazlası demek. Yani Türkiye ithal ettiğinden yaklaşık 6 milyar dolar daha fazla dünyaya gıda maddesi satıyor. On yıllık dönem içerisindeki tarımsal gıda maddeleri dış ticaret fazlamız 43 milyar dolar, ihracat fazlamız. Bu, tabii, kuşkusuz desteklerle oldu. 2013 yılı içerisinde 8 milyar 750 milyon dolarlık bir tarımsal destek ödememiz gerçekleşti. 2014 yılı Programı'mız 9,7 milyar Türk lirası ve bu mart ayı sonu itibarıyla ödediğimiz miktarı bunun 3 milyar 757 milyon Türk lirası. Bu, tabii, bugüne kadarki, yılın ilk üç ayında ödediğimiz miktar. Bu akşam hesaba yatırılacak olan 639 milyon Türk lirası destekle birlikte ki bu akşam yatıyor, yarın hesapta, kartı olanlar, çiftçilerimiz çekebilecekler, diğerleri de perşembe sabahı bu bankalardan kendileri gidip çekebilecekler ama kartı olanlar bugünden, bu akşamdan, bu geceden itibaren çekebilecekler. 639 milyon lira, bunun 520 milyon lirası büyükbaş hayvan desteği, 70 milyonu tarım sigortaları prim desteği, 20 milyonu sertifikalı tohum kullanım desteği, 11 milyonu kırsal kalkınma desteği, 10 milyonu sertifikalı tohum üretim desteği ve 7,5 milyon lirası da hastalıklardan ari tazminat aşı desteğidir. Bu desteklerle birlikte toplamda yaklaşık 4,450 milyar Türk lirasına baliğ olmaktadır bu yılın ilk dört ayında ödediğimiz para. Toplamı 9,7 milyar -yıl toplamı- ama ilk dört ayı içerisinde işte, bu akşam yatırılacak olanla birlikte bunun yaklaşık yarısı, yüzde 40'ın üzerindeki miktarı çiftçinin hesabına yatmış oluyor.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Bakan, akaryakıtta KDV, ÖTV ne kadar?

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Bu, tabii, şunu beraberinde getiriyor: Üretim artışlarını, işte, o biraz önce arz ettiğim büyümeyle ilgili rakamlar aslında bunların bir yansıması. Bakın, 2013 yılı içerisinde Türkiye'nin toplam tahıl üretiminde ciddi bir artış meydana geldi. On yıllık periyoda baktığımızda toplam tahıl üretiminde yüzde 22'lik bir artış var. Bu sene, 2013 yılındaki buğday cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı 22 milyon tonluk bir üretimle. Mısır keza bir üretim rekoru kırdı 5,9 milyon ton resmî kayıtlı üretim rakamıyla. Çeltik 900 bin tonluk bir üretimle yine rekor bir üretim gerçekleştirdi ve ayçiçeği de 1,5 milyon tonluk bir üretimle yine cumhuriyet tarihinin bugüne kadarki rekorunu gerçekleştirmiş oldu.

Toplam meyve üretiminde on yılda 13 milyon tondan 18 milyon tona bir yükseliş var, yüzde 35 oranında. Toplam sebze üretiminde de keza 25 milyon tondan yaklaşık 28,5 milyon tona bir yükseliş söz konusu.

Şimdi, bizim, tabii, Hükûmetimiz döneminde başlatılan ilave destekler var, daha önceden verilmeyen destekler. Bunlar önemli miktarda, tabii, verimliliği de, randımanı da, üretimi de etkiliyor. 2014 yılında 63 kalemde destek veriyoruz. Bu, 2002 yılında sadece 10 kalemden ibaret idi. Gerek bu girdilerle ilgili, mazot, gübre, sertifikalı tohumla ilgili sağlanan destekler gerekse prim destekleri ve gerekse krediler kuşkusuz çiftçinin bu alandaki hem üretim gücünü etkilemiş olumlu düzeyde hem de Türkiye'nin millî gelirine de sanayisine de önemli katkı sağlamıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal kredi kullanımı... Malum dünyanın her yerinde çiftçi tarımsal kredi kullanır. Türkiye'de 2002 tarihinde çiftçi 530 milyon lira kredi kullanırken Ziraat Bankası artı tarım kredi kooperatifleri toplamında 2013 yılında 17 milyar Türk lirası kredi kullandı. Bu, on bir yılda 93 milyar lira kredi kullandı demektir ama bunu hemen şu şekilde yorumlamayalım... İşte "Çiftçi borçla yaşıyor." gibi bazen yorumlar yapılıyor.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Aynen öyle, borçla yaşıyor...

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Eskiden Ziraat Bankası kullandırdığı kredinin yüzde 38'ini geri alabiliyordu, şu anda Ziraat Bankası yüzde 98 oranında verdiği krediyi çiftçiden geri alabiliyor.

Kırsal kalkınma destekleri bizim dönemimizde getirildi. 4.733 tane tarıma dayalı sanayi tesisi kuruldu. Buna yaklaşık 1 milyar lira hibe destek ödendi. 46 bin kişi bugün buralarda çalışıyor ve iş sahibi oldu. Kırsalda, özellikle az toprak sahibi olan kardeşlerimizin oralarda istihdamına imkân sağlanmış oldu.

Keza, makine, ekipman ve bireysel sulama desteklerini, ki sık sık dile getiriliyor, örneğin damla sulama yatırımları, onların makine ekipmanlarına getirilen hibe desteklerini de toplamda dâhil ettiğimizde 1,9 milyar lira biz 2006, 2007'den bu yana bir kırsal kalkınma desteği sağlamış olduk. Keza, Avrupa Birliği ile müzakere sürecindeki desteklerden de biz istifade ettik. Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve, sebze, su ürünleri, arıcılık, seracılık, tıbbi ve aromatik bitkiler, yerel ürünler, el sanatları ve kırsal turizm alanında bugüne kadar 4.568 projeyle sözleşme imzalandı. Bunların proje tutarı 1,8 milyar Türk lirası. Bunun 1,1 milyar lirası da hibe olarak sağlanıyor ve bunun 523 milyon Türk lirası da hâlen ödenmiş durumda.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bunlar, tabii, uygulamalar, devam ediyor bu projeler. Çiftçilerimizin bunlardan daha fazla istifade etmesini arzu etmekteyiz.

Hayvancılıkla ilgili olarak da şunu arz edebilirim: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2002 yılında Türkiye'nin hayvansal üretim değeri hasılası 5,9 milyar dolar idi, bugün bu 18 milyar dolar. Hayvansal hasılada dolar bazında 3 kattan fazla bir artış meydana geldiğini görüyoruz. Gerek büyükbaş hayvan sayısında... Ki artık otuz yıl öncesiyle, Türkiye'de ilk hayvan sayımının yapıldığı 1984 ile mukayese ediyoruz. Türkiye'de büyükbaş hayvan sayısı 1984 yılında 12,9 milyondur; 2013 yılında bu rakam 14,5 milyondur. Tabii, biz devraldığımızda bu 9,9 milyona düşmüştü, yüzde 23 azalma varmış o tarihte, şimdi yüzde 46 artış söz konusu. Kültür ırkı oranı yüzde 3'ten yüzde 41'e çıkarıldı. Küçükbaş hayvan sayısında da keza devraldığımız noktaya nispetle yüzde 21'lik bir artış var, şu anda 38,5 milyona yaklaşan küçükbaş hayvan sayısı var.

Süt üretimi 8,4 milyon tondan 18,2 milyon tona; kırmızı et üretimi 421 bin tondan 996 bin tona yükselmiş durumda. Tavuk eti üretimi 700 bin tondan 1 milyon 750 bin tona, yumurta üretimi 11,6 milyardan 16,5 milyara ve su ürünleri yetiştiriciliğinde de üretim 61 bin tondan 233 bin tona çıktı. Bunların hepsinde, gerek ortalama verimlerde gerekse toplam üretimde ciddi bir artış var.

Bu arada şunu ifade edebilirim memnuniyetle; bu, Türkiye'nin gurur tablosu: Türkiye'den on üç yıl sonra, 2013 yılında Avrupa Birliğine süt ve süt ürünleri ihracatımız yeniden başladı. Esasen hiç başlamamıştı daha önce, yapılan çalışmalarla bu sağlandı. 2013 yılında cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı ve Türkiye, tarihinde ilk kez sertifikalı gebe düve ihracatına başladı. İki ülkeyle bağlantılar yapıldı, ihracat, sevkiyat başladı. Gebe düve ihracatı hiç olmamıştı cumhuriyet tarihinde. Keza 2014 yılı Mart ayında, geçen ay da yine bir ilk yaşandı; bu defa damızlık gebe Saanen keçisi ihracatı da başladı. Bunlar, Türkiye hayvancılığının gerçekte kaydettiği gelişmeyi göstermesi açısından önemli. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu da hayvancılığa verilen desteklerin toplam destekler içerisindeki payının yüzde 4,4'ten yüzde 31'e yükseltilmesiyle gerçekleşti. 2013 yılında bizim sadece hayvancılık için ödediğimiz para 2 milyar 722 milyon Türk lirası, biz bunu devraldığımızda hayvancılığa ayrılan destek sadece 83 milyon Türk lirasıydı. Toplamda 2003-2013 döneminde hayvancılık için harcanan destek -ki bunlar karşılıksız, hibe destekler- 12,2 milyar lira, ayrıca sıfır faizli kredi uygulamasında da 240 bin üreticiye 7,6 milyar lira faizsiz kredi sağlandı bu zaman zarfında. Tabii bunlarla, gerek altyapıyla gerekse üretimle, üretim destekleriyle ilgili olarak artırılan bu destekler, uygulanan politika ve projeler, verimliliğin artması, yem bitkileri ekiliş alanının 2 katına çıkmış olması bütün bu gelişmelerin sağlanmasında etkili bir faktör oldu.

Bundan sonraki süreçte, özellikle sulama altyapısının geliştirilmesi, tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek kati uygulamaların yapılması... Toplulaştırmanın hızlandırılmasında 4 milyon hektar tamamlandı, 2-2,5 milyon hektar da bu yıl sonuna kadar tamamlanacak, onu da bilginize arz etmek istiyorum çünkü bunlar tarımın temel meseleleri. Üretici dünyanın her yerinde desteklenmek durumunda. Biz de bunu dikkate alıyor ve üreticimizi bütün gücümüzle destekliyoruz. Üreticimiz de sağ olsun bunun karşılığını veriyor ve Türkiye dünyanın şu anda 7'nci büyük tarım ekonomisi, Avrupa'nın da 1'inci büyük tarım ekonomisi hâline bu üreticilerimiz tarafından getirildi. Kendilerine müteşekkiriz ve don hadisesi sebebiyle de kendilerine geçmiş olsun diyorum bir kez daha. Hükûmet de borç ertelemesiyle ilgili süreci de başlattı, onu da tekraren ifade etmek istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)