GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE ÇİFTÇİSİNİN VE HAYVAN ÜRETİCİSİNİN SORUNLARINA VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:79
Tarih:22.04.2014

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İnsanların gıda ihtiyaçlarının karşılanması açısından son derece stratejik bir sektör olan tarım ve hayvancılık sektörü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'nin de ekonomisi ve sosyal yapısında en önemli sektörlerin başında gelmektedir. Diğer sektörlere hammadde temin etmesi, ciddi bir istihdam alanı olması, millî gelir ve ihracattaki payı nedeniyle tarım, her cumhuriyet hükûmetlerinin önemsemesi gereken bir sektör olmak durumundadır. Ülke nüfusunun sağlıklı ve dengeli beslenmesi, gıda güvenilirliği üreticisinin refahı, tüketicisinin korunması, kollanması gibi konuların sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için ülkede uygulanan tarım politikaları ciddi bir önem arz etmektedir. AKP'nin on iki yıllık devriiktidarında diğer temel ve stratejik sektörler gibi tarım da ne yazık ki hak ettiği değeri bulamamıştır. Çiftçimiz, üreticimiz, besicimiz, ürünü para etmediği için, ürettiği ürünü değerinde satamadığı için ve de girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı yoksulluğa itilerek doğduğu toprakları terk etmeye zorlanmış, ürettiğine, üreteceğine pişman edilmiş, âdeta tarım sektörü yok edilmeye çalışılmıştır. Özellikle son yedi yıldır hayata geçirilen vizyonsuz, öngörüsüz ve günü kurtarmaya yönelik uygulamalar, ülke tarımının sorunlarının çözümünden öte daha da artmasına sebep olmuştur. O yüzdendir ki geçtiğimiz yıllarda ithal ete, ithal kurbanlığa, hatta ithal samana bile mecbur kalmış idik.

Değerli milletvekilleri, bu sene genelde kurak bir kış sezonu geçirdik. Umut bağladığımız nisan yağmurları da yeteri kadar olmadı. Özellikle tahıl ambarı konumundaki orta Anadolu'da buğday ve arpalar kuraklıktan çok ciddi zarar gördü. Pek çok bitki soğuklama ihtiyacını bile karşılayamadı. Meyve ağaçları erken çiçek açtığından don vurdu, zarar gördü, bu sene de meyvecilikte ciddi sıkıntılar görülecektir. Bu kuraklık hayvancılığımızı da olumsuz etkileyecektir. Çiftçi ekinini sulamak istiyor, pancar, patates, soğan ve diğer ürünleri ekmek için tarlasını hazırlamak istiyor. Yağmur olmayınca sulayarak hazırlamak istiyor. Kuyuda su var ancak elektrik borcundan dolayı elektriği kesmişler. Açmak için ise abone parası istiyorlar. Para yok, elektrik de yok dolayısıyla tarla ekime hazırlanamıyor değerli milletvekilleri. Acilen çiftçilerimizin tarımsal sulamada kullandığı elektriğin borçları yeniden yapılandırılmalı, çiftçilerimizin tarlalarını ekilebilir hâle getirmeleri sağlanmalıdır.

Çiftçilerimizin Ziraat Bankasına, tarım kredi kooperatiflerine olan borçları acilen, çiftçilerimizin ödeyebileceği şekilde yeniden yapılandırılmalıdır ki çiftçilerimiz ihtiyacı olan yeteri kadar ilacı, gübreyi kullanabilsin, traktörüne mazot koyabilsin. Ayrıca arpa ve buğday taban fiyatları acilen açıklanmalıdır, çiftçimiz tüccara boğdurulmamalıdır. Unutmayalım ki çiftçide para olmazsa esnaf mağdur olur. Esnaf mağdur olursa fabrikalar üretimi keser ve işçi çıkartmak zorunda kalırlar. Onun için çiftçilerimizin sorunları acilen çözülmeli, tarlaları ipotekten, traktörü ve hayvanı hacizden kurtarılmalıdır. En önemlisi, tarımsal girdiler olan mazot, ilaç, gübre, tohum, fidan, fide ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikten alınan ÖTV ve KDV acilen kaldırılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, bu kürsüden söyledim, tekrar tekrar söylemeye devam ediyorum: Dört çeker cipe konulan mazot ile traktöre, biçerdövere, patpata ve sulama motoruna kullanılan mazotun aynı fiyattan satılması kabul edilemez.

Değerli milletvekilleri, milletimizin reel gündemine dönelim. Çiftçi perişan, işçi perişan, emekli perişan, öğrenci perişan, atanamayan öğretmen, ziraat mühendisi, veteriner hekim, gıda mühendisi, su ürünleri mühendisi, peyzaj mimarları perişan. Emeklilikte yaşa takılanlar, bedelli askerlikte yeni bir yaklaşım bekleyenler, vekil öğretmen ve imamlar perişanlar. İşsiz kalmakla karşı karşıya gelen uzman çavuşlar nezdinde ne MİT Yasası var ne HSYK var, hiçbir şey umurlarında değil. Cumhurbaşkanı kim olacak, hiç umurlarında değil. Seçim sistemi dar bölge mi olacak, daraltılmış bölge mi olacak, hiç umurlarında değil.

Dolayısıyla, değerli milletvekilleri, sanayicinin atölyesinde ateş var; esnafın dükkânında ateş var; çiftçinin ahırında, tarlasında, bahçesinde ateş var; ailenin mutfağında, cebinde ateş var; yüzde 90 insanımızın ocağında ateş var, yangın var. Gelin bu yangını hep beraber söndürelim, belirsizlikleri ortadan kaldıralım, gerçek gündeme gelelim.

Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)