GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:71
Tarih:01.03.2014

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tahminen on gün kadar önce yaptığım bir konuşmada, Silifke Yeşilovacık beldesinde liman inşaatı nedeniyle Akdeniz fokları denilen fokların yuvalarının dağıtıldığını ve üreme alanlarının tahrip edildiğini söylemiştim ve şimdi, İnternet'te dolaşan bir şeyde bir Akdeniz fok yavrusunun öldüğünü görüyorum Yeşilovacık sahillerinde. O zaman söylemiştim, Sayın Başbakanı ve Çevre Bakanını göreve davet etmiştim.

Demokratikleşme, aslında çevre hakkını da içeren bir kavramdır. Artık, günümüzde demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin alabildiğine genişletildiği bir kavramdır.

Değerli milletvekilleri, bugün görüşmekte olduğumuz bu kanun ile aslında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası daha çok hakları kısıtlayan, daha sıkı şartlara bağlanan bir yasadır. Aslında, toplantı ve gösteri yürüyüşleri açısından bunun demokratikleşme sağladığını söylemek mümkün değildir; aksine gittikçe otoriterleşen bir yönetimin hak ve özgürlükleri "demokratikleşme" adı altında nasıl kısıtladığının somut göstergesidir.

23'üncü Dönemde, kamuoyunda "taş atan çocuklar yasası" olarak bilinen bir yasayla, aslolan bu Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nda birtakım değişiklikleri yapmaya çalışmıştık hep beraber. Şimdi ondan da dönülüyor, daha ağır koşullar getiriliyor. Ben soruyorum Sayın Bakana: Yani, anayasaca güvence altına alınmış hak ve özgürlüklerin kullanılmasının kısıtlanması mıdır demokratikleşme? Güvenlik kaygısıyla daha az özgürlük müdür demokratikleşme? Aslında bu, bir içsel meseledir, insanlar "demokratikleştik" demekle demokratikleşmiyor. Bu, içsel bir mesele, bunu sindirmek önemlidir. Adalet ve Kalkınma Partisinin tarihsel misyonuna demokratikleşme uygun değildir çünkü izlediği politikalar itibarıyla, devlet ile birey arasındaki ilişkinin itaate dayanması gerektiği gibi bir kültürü savunmaktadır. Oysa artık, günümüzde devlet ile birey arasındaki ilişki, devletin haklarını güvence altına alan değil, tam aksine kutsal devletin karşısında birey hakkını daha çok öne çıkaran, kutsal devlet yerine korkusuz ve özgür bireyi öne çıkaran bir kavramdır.

Değerli milletvekilleri, Balyoz davası, Ergenekon davası, Oda TV, Poyrazköy davası pek çok savcının, hâkimin, polisin yıldızını parlatmıştı, bu parlayan yıldızlar birer birer kayıp gittiler. En sonunda, biliyorsunuz, o davalarda bilirkişilik yapan TÜBİTAK'ta bir zatımuhterem vardı, bu muhterem tüm CD'leri alıp inceliyordu, hatta bunun ismi il adli bilirkişi komisyonunda, bilirkişi listesinde olmamasına rağmen o davaların savcıları ismen bu kişiyi belirterek bilirkişi tayin ediyorlardı. Daha savcının yazısı TÜBİTAK'a gelmeden beş gün önce bu kişi mahkemelere gidiyordu, mahkemelerden o sözüm ona dijital verileri, CD'leri alıyordu, inceliyordu. Dünyanın ve Türkiye'nin en önemli 28 üniversitesinin ve özel kurumların verdiği raporlar geçerli sayılmıyordu, bu kişinin siber güvenlikle ilgili verdiği raporlar geçerli sayılıyordu. Bu kişinin ismi Hayrettin Bahşi. Bu, daha sonra TÜBİTAK'ta siber güvenlik suçlarıyla ilgili enstitünün başına getirildi müdür olarak, şube müdürü olarak ama şimdi Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bunun sahte bilirkişilik yaptığından dolayı açılan davayla yeniden yargılanmasına yer olmadığına ilişkin kararı evvelki gün kaldırdı. Şimdi hakkında dava açılacak ve bugün de, yanlış bir bilgi almadıysam, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu kişiyi o görevden almış, hatta "Başbakana bunu yapan, başkalarına ne yapmaz?" demiş ve sözleşmesini de feshettiğini bugün duydum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bu, işte o davalarda verilen kararları ne kadar sahte delillere dayanak verdiğini gösteriyor. Bununla şunu söylemek istiyorum: O davalarda verilen kararlar yeniden yargılama konusu yapılmadığı müddetçe bu ülkede demokratikleşme sağlayamazsınız.

Teşekkür ederim.