GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu düzenleme, bu madde de gösteriyor ki, sadece Türkiye'de yaklaşık 4 bin dershanenin kapatılmasına yönelik bir düzenleme değil. Bu kadar, olaya safiyane bakmayalım yani toplum gerçekten dershaneler konusunda muzdarip, veliler şikâyetçi, öğrenci velileri bu konuda, özellikle külfeti konusunda şikâyet ortaya koyuyorlar ve biz Hükûmet olarak bu toplumsal talebe cevap veriyoruz ve bu dershaneleri kapatarak bir anlamda toplumun bu talebine olumlu yanıt vermiş oluyoruz; böyle değil.

Şimdi, 25'inci maddeye baktığımız zaman burada bizim verdiğimiz önerge Anayasa'ya aykırılık içerdiği yönünde bir önerge ve bunun tasarı metninden çıkarılmasını istiyoruz. Niçin istiyoruz? Bir kere, kanun hükmünde kararnameyi kanunla değiştiriyoruz. Her şeyden önemlisi, bu dershaneler konusuyla ilgili bir düzenleme içeren hüküm değil 25'inci madde. Burada diyor ki: Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki idari personelin bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren görevlerini sona erdiriyor. Yani daha önce bu insanlar, sınavlara girmiş, belirli bir süre harcamış, liyakati var, deneyimi var, müktesebatı var; bunlar hikâye ve "Ben bunu kanunla yapıyorum. Sen idari yargıya da gitsen beyhude, bir sonuç elde edemezsin. Ben öyle istedim, seni yok sayıyorum, koca bir kurumu lağvediyorum, ortadan kaldırıyorum çünkü oradaki idari personel cemaatçi personel." diyor açıkça bunu söyleyelim. Şimdi, bunu tasfiye etmeye yönelik, ben oradaki personel badem bıyıklıdır, pala bıyıklıdır, üçgen bıyıklıdır, cemaatçidir bilemem, yakışıklıdır, çirkindir, uzundur, kısadır ama bunca yıllık o kurumun hafızasını ortadan kaldırıyorsunuz, sonra oturuyorsunuz, sıfırdan başlıyorsunuz, kendinize göre yeni bir personel rejimi uyguluyorsunuz, yeni bir kadro yaratıyorsunuz, kadrolaşmaya gidiyorsunuz ve siyasi kadrolaşmaya gidiyorsunuz.

Şimdi, düne karşıyız ama bugüne de karşıyız yani dün eğer Millî Eğitim Bakanlığı bir yapının elinde -tırnak içerisinde söylüyorum, sizlerin söylemi- paralel yapının, paralel devletin, cemaatin elinde; siz oradan alıyorsunuz, başka bir kurumun ya da bir siyasi iradenin, bir dünya görüşünün eline sunuyorsunuz. Şimdi, yapmayın arkadaşlar, yani eğitimi bu noktaya getirirseniz Türkiye'ye büyük günah işlersiniz, büyük kötülük yaparsınız, bunu yargıda da yapıyorsunuz, HSYK'da da yaptınız. Bakın, 2010 Anayasa değişikliğini hatırlayın, hangi saiklerle çıktı Anayasa değişikliği? "Efendim, HSYK, bir kast sistemi, 5 kişilik bir yapı, 5 kişilik yapıyı hâkimler, savcılar seçiyor, belli bir grup seçiyor, onlar da o idari kadroyu seçiyor, al gülüm ver gülüm, dar alanda kısa pas yapılıyor." dediler. Sonra ne oluyor? 2010 referandumu 26 maddelik bir değişiklik -o dönemi hatırlayın- "Hap gibi yutturacağız." dediler, Türk milletine hap gibi de yutturdular, aldılar kendilerinin deyimiyle Kemalist yapıdan cemaat yapısına verdiler. Ne oldu? 1'inci şekle de karşıyım, 2'inci şekle de karşıyım, bugün getirdiniz HSYK'yı AKP'nin eline teslim ettiniz, AKP'nin arka bahçesi yaptınız, bakanın, siyasi bir kurumun sevk ve idaresine verdiniz. Şimdi eğer siz yargıyla bu derece zalimce oynarsanız, eğitim sistemiyle zalimce oynarsanız demokrasi adına, insan hakları adına, özgürlükler adına Türkiye'ye büyük kötülükler yaparsınız. Bizim söylemlerimiz beyhude. "Yanlıştan dönün." diyoruz, dönmüyorsunuz.

Bakın, dün bizim bu kürsüden şikâyet ettiğimiz sözcükleri... Ne dedik o zaman? "Ya, yapmayın arkadaş, öyle bir yapıyla kol kola gidiyorsunuz ki, öyle bir anlayış içerisindesiniz ki Türkiye'yi bölüyorsunuz, parçalıyorsunuz." Daha marjinal söylemler vardı, "Türkiye'de bir ulusal kurtuluş mücadelesi lazım." deniliyordu. Şimdi Başbakan ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki: "Bu bir millî mücadeledir, bir ulusal kurtuluş savaşıdır." Dün bizim söylediğimizi bugün siz söylüyorsunuz. Allah aşkına bir gün de büyük sözü dinleyin!

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)