| Konu: | MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 27.02.2014 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son iki yüzyıl içerisinde dünya çok önemli mesafeler kaydetti, tarım toplumundan sanayi toplumuna, oradan bilgi ve bilişim toplumuna, teknolojisine geçti.
Dünyada bu gelişmeler olurken, Türkiye, bunun tabii gereklerini yerine getiremedi, doğal olarak sorunları birikti. Ekonomik alanda, siyasi alanda, hukuk alanında biriktiği gibi millî eğitim alanında da birikti ve on bir yılda, Türkiye'yi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi bu sorunları çözmek için çaba sarf etmek yerine, maalesef bu sorunların yanına yeni sorunlar ekledi.
On bir yıl boyunca eğitimin her alanında, kreş, anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerde öğrencilerin geleceğe iyi hazırlanabilme hayali vardı, bu hayal, hayal kırıklığıyla sonuçlandı; velilerin, çocuklarını geleceğe iyi bir şekilde hazırlayabilme hayali vardı, on bir yıllık AKP iktidarında bu hayal de hayal kırıklığıyla sonuçlandı; milletimizin, geleceğini emanet edeceği, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin yetiştirilmesi konusunda hayali vardı, bu hayal de hayal kırıklığı ile sonuçlandı.
On bir yıl boyunca Adalet ve Kalkınma Partisinin öğretmen yetiştiren... 109 tane devlet üniversitesi ve geri kalanı vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 179 tane üniversitede, ucuz olduğu için, kolay olduğu için öğretmen yetiştiren fakülteler var. Buralardan her yıl binlerce öğretmen mezun olmakta, bu öğretmenlerin sayısı 300 bini aşmakta. Millî Eğitim Bakanlığının 100 bin civarında öğretmen açığı bulunmakta; bu öğretmen açıkları vekil öğretmenliklerle geçiştirilirken, atama bekleyen öğretmenler de ayrıca hayal kırıklığına uğrayanlar arasında.
Sadece bunlar değil, yapı öğretmenliği gibi, makine öğretmenliği gibi, inşaat teknik öğretmenliği gibi teknik alanda öğretmen olarak yetiştirilenler ise hiç hayal dahi edememekte çünkü onların atanabileceği herhangi bir kurum ve kuruluş bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu, sosyal bir sorun hâline dönüşmüştür. Bu sosyal sorun, her öğretmen adayı ailesinin içerisinde kangren hâline gelmiştir. İşte, bugün son yaşanan olay: Sinop'ta Gamze Öğretmen, atanabilecek bir öğretmen durumundayken, üniversiteyi bitirmiş bir öğretmenken atanamamış, dershanelerde öğretmen olarak çalışmış, 35 yaşına gelmiş, daha hayatını kuramamış ve en sonunda, o hayal kırıklığının neticesinde hayata veda etmiştir, canına kıymıştır. Bunun gibi, boşananları mı ararsınız, bunun gibi aile içi faciaları mı ararsınız, bunların hepsi on bir yıllık AKP Hükûmeti döneminde yaşanmış sorunların önemli başlıkları.
Bu on bir yıllık süre içerisinde AKP, 5 tane Millî Eğitim Bakanı değiştirmiştir. Bu 5 Millî Eğitim Bakanından Hüseyin Çelik, Ömer Dinçer ve Sayın Nabi Avcı döneminde 3 tane sistem değişikliği olmuştur ve bu sistem değişikliği ile birlikte, değerli milletvekilleri, kamu görevi yapan, Millî Eğitimde görev yapan on binlerce şube müdürü, okul müdürü ve okul müdür yardımcısına ve bürokrat olarak Bakanlıkta görev yapan genel müdür yardımcısı, daire başkanı, genel müdür ve müsteşar muavinine 3 tur attırılmıştır devletin dairesinde yani 3 ayrı grup Millî Eğitim Bakanlığı bürokratı Beşevler'de yedekte beklemekteler. Bu, bir hizmet israfıdır ve bu, bir personel israfıdır.
Bütün bunlar dururken, öğretmenlerin, öğrencilerin sorununu çözmek için Millî Eğitim Bakanlığı çaba sarf ederken, bu dershane işi nereden çıktı? Nereden çıktığını hepimiz biliyoruz. Bu dershane işi, önümüzdeki süreçte adı her zaman anılacak olan 7 Şubat, 17 Aralık, 25 Aralık ve 2 Ocak tarihlerindeki büyük yolsuzluk operasyonlarında, dünün takdir edilen, dünün taltif edilen, dünün tebrik edilen cemaatinin, cemaate mensup olan kişilerin bugünün haini, haşhaşisi ilan edilmesinin sebebi olarak ortaya çıkmış ve "paralel yapı" adı altında husumet oluşturulmuş olan bir kitleye karşı hınç, öfke ve anlaşılmaz bir düşmanlığın eseridir. Dolayısıyla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK BAL (Devamla) - ...Türkiye'nin eğitim konusunda çözülecek çok problemi varken bu problemleri alıp gelip dershaneleri kapatma çerçevesi içerisinde dönüştürmek anlaşılmaz, izah edilemez bir mantıksızlık ve ölçüsüzlüktür diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)