| Konu: | MANİSA MİLLETVEKİLİ MUZAFFER YURTTAŞ'IN MHP GRUP ÖNERİSİ ÜZERİNDE YAPTIĞI KONUŞMASI SIRASINDA MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 27.02.2014 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, burada millet adına söz alıp konuşurken doğruları konuşmak lazım. 1999 depremi iki vuruş ile Türkiye'yi, özellikle Marmara Bölgesi'ni vurmuştur ve Türkiye'nin bu sanayi bölgesinde çok ciddi bir tahribat yaratmıştır. Bu nedenle de "asrın afeti" olarak nitelendirilmektedir. 1995 yılında da benzer bir deprem Kobe'de olmuştur. O dönemin 57'nci Hükûmeti iki ayrı yerde meydana gelen bu büyük depremin yaralarını çok büyük bir çaba, çok büyük bir gayret ile sarmayı başarmıştır.
Nasıl? Benim sorumlu olduğum bakanlıkta 11 bin konutu bir yıl içerisinde yapıp hak sahiplerine teslim ederek, Bayındırlık ve İskân Bakanımızın -o tarihteki ismi- 40 bin konutu bir buçuk yılda yapıp hak sahiplerine teslim ederek. Yine, benim sorumlu olduğum Toplu Konut İdaresinin yapmış olduğu kredilendirme nedeniyle 70 bin yarım kalmış kooperatif evi bölgede tamamlanıp hak sahiplerinin oturmasına imkân vermek suretiyle. Bütün bunlar dokuz on ay gibi kısa zamanlarda yapılmıştır. Japonya'dan gelen bir heyet, 1995 yılında Kobe'de meydana gelen depremin yaralarını saramamış iken, Türkiye'nin 2001-2002 yılında bu depremin yarasını nasıl sardığını hayranlık içerisinde ifade etmiştir.
Şimdi, Bingöl'de deprem meydana geldi, değil mi, küçük bir deprem? Van'da deprem meydana geldi, değil mi? Aradan dört yıl, beş yıl geçti, hâlâ, yaraları sarılacaktır, hâlâ konteynerde yatan insanlar vardır.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hadi canım, siz de ya! Depremin altında kaldınız, depremin altında kaldınız!
RECEP ÖZEL (Isparta) - Biz temizledik onları!
FARUK BAL (Devamla) - Hâlâ çadır yangınlarında ölen insanlar vardır. Bunları bilerek konuşmak lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK BAL (Devamla) - Bir de milliyetçilikle ilgili laf etti. Milliyetçiliği ayaklar altına almış olan bir lider, bugün Burdur'da milliyetçiliği ağzına alıyorsa, sadece ve sadece siyasi oy devşirmeyi amaçlamaktadır.