GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBUNUN, GENEL KURULUN ÇALIŞMA GÜN VE SAATLERİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİNE; GÜNDEMİN "KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER" KISMINDA BULUNAN 562 SIRA SAYILI KANUN TASARISI'NIN BU KISMIN 3'ÜNCÜ SIRASINA ALINMASINA VE DİĞER İŞLERİN SIRASININ BUNA GÖRE TESELSÜL ETTİRİLMESİNE; 562 SIRA SAYILI KANUN TASARISI'NIN İÇ TÜZÜK'ÜN 91'İNCİ MADDESİNE GÖRE TEMEL KANUN OLARAK BÖLÜMLER HÂLİNDE GÖRÜŞÜLMESİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:68
Tarih:26.02.2014

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan AK PARTİ grup önerimiz lehinde partimiz adına söz aldım. Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sabahtan beri, hatta dünden beri hepinizin şahit olduğu, zaman zaman Meclisin gerildiği, zaman zaman birbirimizi daha iyi anladığımız, zaman zaman üst perdeden, zaman zaman daha makul bir tarzda konuşmalarla özellikle 17 Aralık sonrası operasyonları ve daha da özelde Sayın Başbakana ithaf edilen, dün basında çıkan malum kasetle ilgili âdeta yargılamanın yapıldığı, savunmanın alındığı, hatta hâkim ve savcı olmaktan öte infaz memurluğuna başlandığı, infazın başladığı bir süreci yaşıyoruz. Keşke hukuk herkes için eşit olabilse, keşke herkes kendi fikrinde olmayan insanlarla ilgili daha makul davranabilse, keşke daha prensipli olabilsek.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Bunu şimdi mi anladınız? Ergenekon'da, Balyoz'da bize "darbeci" diyordunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ben hiç germeyeceğim, Sevgili Vekilim, ben hiç germeyeceğim.

Biliyorsunuz, hurdacı bağırır, sarraf susar. Ben sakin konuşacağım. sözümüz var, konuşacağımız var. İzin verin, konuşayım.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ergenekon'da çıkıp paralel yapının televizyonlarda konuşuyordun.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bak, sabahtan beri siz konuşuyorsunuz, izin verin, konuşacağım. Yine buradayız, konuşuruz.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ne oldu?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, benim üzüldüğüm şu -madem öyle bir giriş yapmamı talep ettiniz- 17 Aralıktan bugüne olan süreçlere baktığımızda artık 75 milyonun anladığı, Türkiye'de çöreklenmiş bir yapının, Türkiye'de devlete rağmen iş yapmak iddiası olan bir yapının nasıl partilere yön verdiği, nasıl siyaseti şekillendirdiği herkesçe malum hâle geldi.

Gönlüm isterdi ki doksan yıllık, bu ülkenin en kadim partilerinden CHP'li arkadaşlar da çıkıp "Bu, devlete karşı bir komplodur. AK PARTİ dün kuruldu, belki yarın olmayacaktır ama Türkiye dün de vardı, yarın da olacaktır. Bu operasyon Recep Tayyip Erdoğan'a olmaktan başka, bir devletin başkanına, bir devletin Başbakanına yöneltilen bir ithamdır, bir politikadır. Buna karşı durmak boynumuzun borcudur." deselerdi.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - On bir yıldır siz niye görmediniz de bizim bir ayda görmemizi istiyorsunuz?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Öyle değil ama, öyle değil. Yargının önünü açın, soruşturma komisyonu kuralım.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bu, siyasetin kalitesini yükseltirdi, bu sizi de yüceltirdi. Ama maalesef daha dün Genel Başkanınız, birkaç sene önce sahte kasetlerden şikâyet ederken, montajdan şikâyet ederken gecenin bir yarısında gündeme gelen kasetle ilgili hiçbir mahkeme kararı yokken, hiçbir inceleme yokken âdeta...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Mahkeme kararı verdirmiyorsunuz ki, nasıl olsun? Hâkimleri, savcıları görevden alıyorsunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...o kaset sizin tarafınızdan incelenmiş, mahkeme bunu doğru kabul etmiş, infaza başlamış gibi bir tablo yaratmanız Millet Meclisini küçük duruma düşürüyor.

Bakınız, istikrarda, oy istikrarında en sağlam parti sizlersiniz. Neden bu kadar sıkıntıya rağmen -tırnak içerisinde- millet size bu konuda "Yürüyün arkanızdayız." demiyor?

Bakınız, dün bu kürsülerden siz kasete karşıydınız. Kasetin mağduru sizdiniz, mahcup olan sizdiniz.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - O zaman elinizi açıp oynuyordunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama bugün buraya çıkıyorsunuz, kaset mağdurları olarak "Hayır, bu yapılan yanlıştır." demeniz gerekirken...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Hiç dediniz mi? Üç yıldır dediniz mi? Kaset çıktığında dediniz mi?

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...çetecilerle beraber, sözüm ona cemaatçilerle beraber oluyorsunuz. Milletimiz ariftir, izan sahibidir; bunları görüyor. O yüzden bir daha söylüyorum: AK PARTİ'nin on iki yıldan beri başarılı olmasının tek sebebi AK PARTİ'nin başarısı değil, keşke daha prensipli olabilsek.

Bakınız, kabul edin veya etmeyin, dün Genel Başkanınızın, grup toplantısında o kasetin tapelerini yayınlıyor olmasından bir hukukçu olarak, bir genç olarak -AK PARTİ'yi bir yana bırakın- bu ülkenin bir evladı olarak ben mahcup oldum. Geceleyin yayınlanmış, sabahleyin Mecliste bunlar doğruymuş gibi yargılanmaya başlandı.

Arkadaşlar, yarın sizin Genel Başkanınızın karşısında kongrede bir aday çıksa Genel Başkanınızla beraber bazı kasetleri ortaya koysa ne diyeceksiniz?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bizim partimiz o olayların içinde değil.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Daha öte söylüyorum: Eski Genel Başkanınız bir daha aday olsa, şu anki Genel Başkanınız eski Genel Başkanınızın kasetlerini yayınlamaya devam mı edecek? Böyle bir siyasi ahlak olabilir mi? TCK 134 şunu demiş, 136'da bunu demiş, cezaymış; hiç bunlar beni ilgilendirmiyor; o, savcıların işi.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Başkanım, önergeyle ilgili konuşmuyor.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir daha diyorum: Yayınlamak suçtur, TCK bağlamında iki yıldan beş yıla kadar suç işlenmiştir. Ama konu bu değil. Suç olsun olmasın, siyaset ahlakı bunu gerektirir.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Önergeyle ilgili konuş Bülent.

KAMER GENÇ (Tunceli) - TÜRGEV'e sen ortak değil misin, TÜRGEV'e, TÜRGEV'e? Sen, TÜRGEV'in yönetiminde değil misin?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Kaldı ki, Kamer Genç bağırsa bile, içinizdeki bazı insaflı, hukuka saygılı milletvekili arkadaşlarımız dediler ki arkadaşlar: "Dünkü tablo yanlıştır. Doksan yıllık bir partiye yakışmaz." Sizler bunu söylediniz.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Önergeyle ilgili konuş, önergeyle ilgili.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın, bir şeyi tespit etmek lazım: Ankara'da düne kadar size hakaret eden, küfreden, sembol isimlerinizi aşağılayan eski ülkücü birisini aday yaptınız.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sana ne ya, sana ne!

BÜLENT TURAN (Devamla) - İstanbul'da düne kadar hırsızlıktan attığınızı iddia ettiğiniz, klasörlerle poz verdiğiniz birisini İstanbul'a aday yaptınız. Bunlarla mutlaka hesaplaşması olacak kendi aranızda. Fakat bir şey daha söylüyorum: Bu hesaplaşma bununla bitmeyecek, artık bu saatten sonra, Atatürk'ün "İki eserimden biri CHP'dir." dediği doksan yıllık CHP'nin daha makul, daha hakkaniyete uygun olan milletvekilleri o dünkü kötü tablonun, hukuka aykırı tablonun hesabını mutlaka onlardan soracaktır. İnsanlar utandılar o kasetlerden.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Akşama Haramzadelerin İnternet sitesini takip edin. Twitter'dan yeni yeni şeyler öğreneceksiniz, mahcup olursunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakınız, bir daha söylüyorum, 7 bin kişilik kaset yayınlandı; genel merkezinizin dinlendiği ortaya çıktı, toplanmadınız; kendi arkadaşlarınızla ilgili kasetler yayınlandı, toplanmadınız ama montaj olduğu, sahte olduğu her türlü hâliyle belli olan bir kasetten dolayı tuttunuz olağanüstü bir toplantı yaptınız.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sen sadece paralardan bahset.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Meclis soruşturması açalım, sahte mi, gerçek mi araştıralım. Böyle atıp tutmakla olmaz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama, bir daha diyorum: Milletimiz irfan sahibidir, Tayyip Erdoğan'ı da tanır, Kemal Kılıçdaroğlu'nu da tanır.

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Hiç merak etmeyin, kaygı duymayın.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir daha, bir daha söylüyorum: "Bu kavganın kaybedeni önce CHP olacaktır." Bu kaybedenin kim olduğunu çok kısa süre içerisinde, bir ay sonraki seçimlerde hep beraber göreceğiz.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Abbas yolcu, bir ay sonra gider.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Paralar, paralar... Paralar neredeyse onu söyle.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Milletimiz sahte kasetlere itibar etmiyor, etmeyecek. TRT yalanladı, bu konuyla ilgili bilirkişiler yalanladı, Bakanlık yalanladı, Başbakanlık yalanladı, illa gerçek diyorsunuz, gerçekse mahkeme hesabını sorar, bir daha söylüyorum. Ama, doğru veya gerçek olacağının kanaatini sizler yapmayacaksınız değerli arkadaşlarım.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Kim soracak? Siz Yüce Divana gönderecek misiniz? Milletin vekili mi olacaksın, hırsızların mı onu söyle. Gerçekse Yüce Divana gönderecek misin, bu adamı gönderecek misiniz?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ali Bey, "Söyleyecek sözü olan söyler ya da susar." diyor Hazreti Ebubekir.

BAŞKAN - Lütfen, karşılıklı konuşmayınız.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Gerçekse Yüce Divan için parmak kaldıracak mısın, onu söyle bana.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Söz söylerseniz dinleriz ama bağırarak olmaz diye her zaman söylüyorum değerli arkadaşlar.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Bir şey soruyorum, bir şey soruyorum.

BÜLENT TURAN (Devamla) - İnsan ne kadar az konuşursa o kadar çok düşündüğü ortaya çıkar; ne kadar çok bağırıyorsa o kadar az düşündüğü ortaya çıkar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sakin olacaksınız, düşüneceksiniz, konuşacaksınız; bu ülkenin parametreleri eskisi gibi değil.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Bir şey soruyorum sana: Sen milletin vekili mi olacaksın, hırsızların mı vekili? Gerçek çıkarsa Yüce Divana gönderecek misin? Onu söyle bana, burası hikâye anlatma yeri değil!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Eski vesayetçilerle -sizlerle- yeni vesayetçilerin -kim olduğunu biliyorsunuz- evlenmesinden, beraber olmasından ortaya çıkacak bu ülkenin lehine bir tablo yoktur. Bir daha diyorum: Aranızdaki insaflı vekillerle tartışın; bu tabloya, bu darbecilere karşı beraber savaşalım diyorum.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Savaşalım, hırsızlarla savaşalım.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Tayyip Erdoğan bugün var, yarın yok ama bir daha söylüyorum: Bu ülkenin Başbakanına karşı yapılan operasyon, bu ülkede Hükûmete karşı yapılan operasyon sözüm ona iktidara en yakın muhalefet partisine de yakışır diye düşünüyorum arkadaşlar, kötü bir şey söylemiyorum.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ben hırsızlarla ilgileniyorum.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakınız, bir daha söylüyorum, üç yıl önce tutup da "Sahte bunlar." diyeceksiniz, "Montaj olabilir." diyeceksiniz, 7 bin kişilik kaset dinlemesini hiç gündeme getirmeyeceksiniz, CHP Genel Merkezinin dinlenmesi iddiasını hiç gündeme taşımayacaksınız, mal bulmuş mağribi gibi, sözüm ona bir kasetten yola çıkarak her şeyi söyleyeceksiniz.

Bakın, bir sürü belge var elimde, o kasetin montaj olduğunu gösteren dünya kadar belge çıktı. Hangi sahnede ne girmiş, kimin sesi değişmiş, hepsi var ama arkadaşlar, konu bu değil. Doğru da olsa diyorum, yalan da olsa diyorum, bu ülkenin ana muhalefet partisinin tavrı, çetecilerin karşısında, cemaatçilerin karşısında bu ülkeye siyasi şantaj yapanların karşısındaki tavrı bu olmamalı diye söylüyorum.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Allah'tan kork ya, daha düne kadar cemaati...

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakınız, biz bunlara tarihten şahidiz, ne olduğunu biliyoruz. Bakınız "Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon para." diyorlar. Siz bunun ne olduğunu bilirsiniz. "Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon para." diyorlar. Hepsinin bunların yalan olduğu sonra ortaya çıktı. "12 uçak dolusu altın." diyorlar Menderes'le ilgili, 12 uçak dolusu altın. Bu iddianın sizin kasetinizden farkı yok. O kaseti dinlerseniz ne kadar komik olduğu ortaya çıkar. Sayın Başbakan güya diyor ki: "Oğlum, dinleniyoruz." Arkadan "Şu para ne oldu?" diyor. Buna kargalar güler be, kargalar güler buna! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hâlâ bunu söylüyorsunuz. Adam gibi bir daha okuyun, bir daha dinleyin, mahcup olacaksınız.

Değerli arkadaşlarım, ne yaparsanız yapın, bununla ilgili örnekler çok. "Menderes'in kasasında şu kadar para çıktı." Bırakın bunları. Menderes dönemi geçti, darbeciler dönemi geçti, kasetçiler dönemi de geçecek. Bu ülkenin kodları eski kodlar değil, bu ülkenin parametreleri eski parametreler değil. Yeni Türkiye için uyanın artık, ayağa kalkın artık, yakalayın artık bu milletin yürüyüşünü.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Önerge neydi?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Biz, değerli arkadaşlar, kasetle gelmedik, kasetle gitmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Biz, kasetle sevmedik Genel Başkanımızı, kasetle nefret etmeyeceğiz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Cemaatle geldiniz, cemaatle mi gideceksiniz?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Biz, bu ülkeye ne yaptığını biliyoruz, bu milletin onurlu duruşuyla beraber nasıl yol yürüdüğünü biliyoruz, yetim hakkına olan hassasiyetini biliyoruz. Sonuna kadar çatlasanız da patlasanız da arkasındayız. Millet getirdi, millet "Yeter." dediği zamana kadar da milletimizle beraber yürümeye söz verdik.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sağ olun, var olun. (AK PARTİ

sıralarından alkışlar)