| Konu: | BDP GRUBUNUN, BDP GRUP BAŞKAN VEKİLİ BİNGÖL MİLLETVEKİLİ İDRİS BALUKEN TARAFINDAN TAŞERON İŞÇİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 10/5/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 26 ŞUBAT 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 26.02.2014 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; taşeron işçilerin sorunlarının araştırılarak uygun çözümlerin geliştirilmesi amacıyla verilen Meclis araştırma önergesi aleyhinde söz aldım ancak lehinde konuşacağım, usul gereği aleyhinde almak zorunda kaldım. Bu konunun üzerinde konuşarak bu soruna ilişkin çözümün yüce Meclis tarafından bir an önce yerine getirilmesi talebini taşeron işçileri ve kamuda çalışan diğer işçiler adına sizlerle paylaşacağım.
Değerli milletvekilleri, özellikle bu sistem Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidara geldiği yıllardan itibaren, özellikle de son yıllarda giderek yaygınlaşan ve böylece, kamuda işçi çalıştırılmasının âdeta birilerinin iki dudağının arasındaki bir cümleye bağlandığı şekle dönüştüren bir uygulamadır. Bugün sayıları 1 milyondan fazla olan ve yargı kararlarına rağmen, kamuda çalışan diğer işçilerin yaptığı işin aynısı olduğu yargı tarafından tespit edildiği için, sosyal ve özlük haklarının da kamudaki kadrolu işçilerinkine benzer şekilde düzenlenmesi gerektiği ortadayken -biraz önce Sayın Baluken de dile getirdi- Karayolları işçilerinin bu durumu yargı mercileri tarafından onaylanmışken, aradan geçen uzun süreye rağmen bunun gereğinin Hükûmet tarafından yapılmamış olması son derece ilginçtir, manidardır ve maalesef, hukuk devleti adına kaygı vericidir.
Değerli milletvekilleri, bu işçilerle ilgili sıkıntıların neler olduğunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Herhangi bir ilde, herhangi bir kamu kurumu veya kuruluşuna alt işveren aracılığıyla işe girmek isteyen bir işçinin başvuracağı ilk merci o ildeki iktidar partisinin teşkilatlarıdır. İhaleyi alacak olan herhangi bir firma, önce gidip orada bu işle ilgili ön anlaşmalar yaptıktan sonra, kesinlikle iktidar partisi il ve ilçe teşkilatlarının verdiği listenin dışında herhangi bir kişiyi işe almama garantisi verdikten sonra ihaleye belki giriyor ve aldıktan sonra da maalesef, bu sözünün yerine getirilmesi için mecburen bu işçileri mağdur etmek zorunda kalıyor.
Şimdi, bunlarla ilgili en önemli sorunlardan birisi, kıdem tazminatları konusudur. Bu konunun çözümüyle ilgili olarak, ilgili bakanlığa verdiğimiz önergeler, maalesef, geç de olsa cevaplanmamakta. Bir soruya karşılık, bütçe görüşmeleri sırasında Konya Milletvekilimiz Sayın Mustafa Kalaycı'nın sorusuna karşılık Sayın Bakanın en son, 2014 bütçesi üzerindeki görüşmelerde verdiği cevapları sizlerle paylaşıyorum çünkü iki-üç yıl önce de bu cevapların aynısını vermişti: "Alt işverenlikle ilgili çalışmalar, sosyal taraflarla olan görüşmelerle devam etmektedir. Bu çalışmalarla, kamu ve özel sektörde gittikçe yaygınlaşan alt işverenliğin tanım ve kapsam belirsizliğinin giderilmesi, kanuna aykırılık hâlinde alt işveren işçisine emsal ücret ödenmesi, ücretlerin tam ve zamanında ödenmesi, kamuda ücret skalası düzenlenmesi, yıllık ücretli izne hak kazanılması, sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi yapılması, iş sağlığı ve güvenliği gözetim ve denetimi, kıdem tazminatına hak kazanılması sağlanarak sorunların çözümlenmesi amaçlanmaktadır."
İyi, güzel, amaçlanmakta da, ne olacak, bu sorunu kim çözecek? Bu sorunu yıllarca kangren hâline getiren anlayışın daha hâlâ bunu amaçlaması gerçekten kaygı vericidir, üzüntü vericidir, Türkiye adına çok hoş bir gelişme değildir. Bu sorun, amaçtan ziyade, artık çözüm bekleyen bir sorun hâline gelmiştir çünkü bu sorunun çözümü bellidir: Bununla ilgili mutlaka bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır ve uygulamada haksızlığın giderilmesini sağlayacak ikincil mevzuatla bunun bir standarda bağlanması gerekmektedir.
Bu amaçla, yine grubumuz milletvekillerinden Sayın Kalaycı'nın vermiş olduğu kanun teklifinin bir an önce gündeme alınarak bu yüce Meclisten çıkartılması gerektiğini ve ayrıca diğer gruplarca benzer şekilde verilen tüm tekliflerin bir araya getirilerek, Hükûmet de, eğer konuyu ciddi görüyorsa tasarı hâlinde, değilse diğer arkadaşlarımızın verdiği teklifleri bir araya getirerek, kendi görüşünü de üzerine koymak kaydıyla Meclis gündemine bir an önce bu konuyu alıp çözmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Değerli milletvekilleri, yine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına "Karayolları işçilerinin durumunun çözümüne yönelik olarak yaptığınız çalışmalar ne aşamadadır?" diye verdiğimiz önergeye bir yıl öncesi verdiği cevabı sizlerle paylaşıyorum: "Bu itibarla söz konusu mahkeme kararlarının mevzuat hükümleri çerçevesinde uygulanabilmesi için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar hâlen devam etmektedir." Ne büyük bir çalışma ki bir gecede burada Türkiye'nin sistemini değiştirecek kanunu çıkaran Meclis hâlen bu çalışmaları sonuçlandıramamış ve yargı kararlarına rağmen kararları uygulamamakta ve işçilerin hakkını yemekte direnmeye devam etmektedir.
Değerli milletvekilleri, gerçekten, bu sorunun Türkiye'de kangren hâline geldiğini, birçok çalışanımızın mağdur olduğunu ve en son birçok firmanın özellikle kıdem tazminatı konusuyla birlikte yüzde 3 diğer giderler payı içerisinde kıdem tazminatı da yer alan ve girdikleri ihalelerde bu şartları sağlayanların ancak ihaleyi aldığı gerçeğini dikkate aldığımızda, söz konusu işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi mümkün değildir. Bu konu, tarafımdan yine ilgili bakanlara taşınmış ve Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı "Bu konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü ama bir türlü süren çalışmaların sonuçlanmadığını..." Biz de şahit olarak görmekteyiz. Söz konusu alt işveren uygulaması gereği kamu kurum ve kuruluşlarıyla yapılacak olan hizmet alımı ihalelerinde taşeron işçisi olarak çalışacak işçilerle ilgili tekliflerin hazırlanmasında Kamu İhale Kurumunun İnternet sayfasındaki resmî modül üzerinden hesaplamalar yapılıyor ve bu hesaplamalar üzerinde söz konusu yüzde 3'lük genel giderler payı içerisinde yer alan kıdem tazminatı payı, maalesef, gerçekte yüzde 8,33'lere varan kıdem tazminatını karşılamadığı için her yıl bu taşeron işçileri, kâğıt üzerinde de olsa, girdi-çıktı uygulamasıyla muhatap olmakta. Yeniden bir işin devralınması hâlinde eski işçinin orada yeni veya eski firma tarafından çalıştırılabilmesi için, arada mutlaka bir yıllık kıdem tazminatına denk gelen paraya karşılık senet imzalattırılıyor, senedi veren işine devam edebiliyor. Dolayısıyla, kendi adına gelen bu kıdem tazminatını işçi öder ise işine devam etme hakkına sahip oluyor, ödemezse maalesef kıyım yine devam ediyor.
Bu sorunun çözümü konusunda, maalesef, vermiş olduğumuz önergenin de hâlen cevapsız olduğunu ama anlaşılan o ki ne söylersek söyleyelim, ne dersek diyelim, taşeron işçilerle ilgili, mevsimlik işçilerle ilgili, diğer kurumlarda çalıştırılan bazı işçilerle ilgili sorunların çözümüne yönelik olarak bu Meclis bu anlamda bir çözüm üretemeyecek görünüyor. Bir gecede millî eğitimdeki binlerce -100 bini bulduğu söylenen- müdürü almayı göze alan bir Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, maalesef, bu işçilerin sorunlarını çözmeden yana duyarsız davranmaya devam etmektedir.
Her ne kadar önergenin aleyhine konuşsam da önergenin içeriğine katıldığımızı, lehinde oy vereceğimizi belirtiyor, tekrar saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)