| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 25.02.2014 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 23'üncü maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun teklifinin 23'üncü maddesiyle Sağlık Bakanına sözleşmeleri değiştirme ve bedel artışına gidebilme yetkisi verilmektedir. Bu düzenleme, değerli arkadaşlar, ihaleye fesat karıştırılmasına neden olabilecek bir düzenlemedir. "Acaba bu yasa kimin için yapılıyor?" sorusunu sormak da çok önemli bir sorudur ve çok ciddi bir şaibe söz konusudur. Resmen, yolsuzlukların yolunu açan bir düzenlemedir. Hayret ediyorum, iktidarın gözü ne kadar kara ve ne kadar pervasızca davranıyor. Sanki bu düzenlemeleri yapmakla iktidar, hiç iktidardan gitmeyecekmiş gibi bir anlayışa sahip olduğunu düşünüyorum. Yani bir gün iktidardan ayrılmayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
6428 sayılı bu Kanun'a göre, devlet hastane projesi için gereken kamu arazisini girişimciye bedelsiz olarak verecek. Tesislerin inşa edilmesi ve alınan hizmetler karşılığında özel girişimciye yirmi beş ila otuz yıla varan süreyle ve çok yüksek tutarlarda kira ödenecek. Hastaneler için yatırımcı firmalara en az yirmi beş yıl bağımlı kalındığı için tıbbi cihaz alternatifleri, sarf malzemesi tercihi gibi konularda inisiyatif Sağlık Bakanlığından özel sektörün eline geçecektir.
Değerli milletvekilleri, Manisa şehir hastanesi kamu-özel sektör iş birliği modeliyle yapılmaktadır diyeceğim ama yapılacaktır demek zorundayız. Çünkü, 2004 yılında AKP'nin bir seçim vaadi olarak gündeme gelmişti, 2008 yılına kadar hiç ses seda çıkmadı, zaman zaman biz de gündeme getirdik ve 2009 yılında da Manisa Belediyesi tarafından arazi tahsisi de gerçekleştirildi. 23 Aralık 2010 tarihinde hastane inşaatı için 7 adet ön yeterlilik başvurusu yapıldı ve Manisa şehir hastanesi inşaatının temeli, gündeme geldikten tam dokuz yıl sonra, arazi tahsisinden dört yıl sonra, ön yeterlilik başvurusundan üç yıl sonra yani 1 Aralık 2013 tarihinde nihayet atıldı; yalnız, üç aylık bir süre geçmesine rağmen daha henüz bir çivi çakılmış da değil.
Soru önemlidir, sorumuz şu değerli arkadaşlar: Hastaneler klasik yöntemle çok daha ucuza yapılabilecekken neden çok daha pahalı olan kamu-özel iş birliği modeliyle ihale tercih edilmektedir? Acaba burada da havuz yüzdeleri mi söz konusudur? Klasik yöntemle ihale edilen Erzurum Devlet Hastanesi -1.200 yataklı- 193 milyon liraya mal olmuştur, oysa kamu-özel sektör iş birliğiyle ihale edilen ve ön fizibilite raporuna göre sabit yatırım maliyeti 123 milyon lira olan 568 yataklı Manisa şehir hastanesi 1 milyar 606 milyon liraya mal olacaktır, o da bugünkü fiyatlarla ve ön fizibilite rakamlarına göre. Bu, tam bir soygun düzenidir. Ön fizibilite raporuna göre Manisa şehir hastanesinin toplam maliyeti 123 milyon lira iken sadece yıllık bina kirası 64 milyon lira olarak belirlenmiştir. Yani iki yıllık kira ile hastane bedeli -sabit yatırım- karşılanacak, geri kalan yirmi üç yıl için kira ödenmeye devam edilecektir. Yirmi beş yılda Manisa şehir hastanesi için en az 1 milyar 600 milyon lira kira ödenecektir. 123 milyon lira sabit yatırım maliyetini çıkartırsak Manisa şehir hastanesi için fazladan ödenecek ödeme miktarı 1 milyar 400 milyon lirayı geçmektedir ve üstelik, kapalı ve şaibeli yatırımlardır bunlar. Bu konuyla ilgili verdiğimiz soru önergelerinin hiçbirine de cevap alamadık. Israrla, Sağlık Bakanlığı, bu sorularımıza cevap vermemektedir. Fizibilite rakamı nedir, ihale bedeli miktarı nedir; belli değil, bunları bilmiyoruz, sadece ön fizibilite rakamlarına göre konuşuyoruz.
Kamu-özel iş birliğiyle, özel sektör iş birliğiyle yapılan hastaneler Türkiye'deki yatak sayısını da artırmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Aksine, mevcut yatak sayılarının azaltılması kaydıyla bu ihalelere izin verilmiştir Yüksek Planlama Kurulu kararına göre.
Bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)