GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:67
Tarih:25.02.2014

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sıra sayısı 561 olan Kanun Teklifi'nin 21'inci maddesinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum.

Şimdi, bu maddeye baktığımızda bir kurul oluşturuluyor. Bu kurul, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı ve onun da altında 3 kişiden oluşan bir kurul. Bu kurulun amacı ne? Bu kurul, kamu yararı görülen jeotermal kaynakların uygun olup olmadığına ve kullanılıp kullanılmayacağı hakkında kamu adına karar verecek.

Şimdi, garip bir şey var burada: Nereden çıktı diyebilirsiniz, bunca maden varken, sadece jeotermal su için böyle bir kurul kurulması ve kamu yararı adına kararı verecek olması? Yani oradan bir tren hattı geçiyorsa, limansa, farklı bir özelliği varsa o arazinin, bu kurula gidecek ve bu kurul bu kararı verecek. Şimdi bu, nereden çıktı diyebilirsiniz. İşte arkadaş, 17 Aralık bu, 25 Aralık bu, dünkü 24 Şubat bu. Böyle özel kanunlar getiriyorsunuz, özel kanunlardan sonra da "hırsızlık var, yolsuzluk var" diye konuştuğumuzda burada, sizi itham ettiğimizde kıyameti kopartıyorsunuz. Aha, size bir özel kanun. Şimdi, bu, nereden çıktı? Aliağa'da, 2007'de MTA bir sondaj yapıyor ve 700 metrede jeotermal su buluyor. Bayağı kaliteli bir su ve bir ihale yapıyor, 4734'e göre yani Kamu İhale Kanunu'na göre bir ihale yapıyor ve bir şirket bu ihaleyi kazanıyor. Ama aynı Enerji Bakanlığı, başka bir şirkete, orada, aynı arazide rafineri kurma izni veriyor. Bayağı da ciddi bir yatırım bu. Fakat bu iki şirket birbirine düşüyor çünkü aynı arazi üzerinde jeotermal ısıdan 25 megavatlık bir enerji kaynağı elde etmeye çalışan bir şirket, yine bir başka şirket de rafineri kurmaya çalışıyor hemen PETKİM'in yanında Aliağa'da. Sonuç: Mahkeme. Mahkeme bu olayı çözemiyor. Çözülecek tabii de, beklemek lazım ama bu arada da adrese dayalı bir kanun çıkarıyoruz ve burada bir kurul oluşturuluyor, sanki TTK'da yapılmış gibi, Taş Kömüründe yapılmış gibi, ya da normal Kömür İşletmelerinde yapılmış gibi, madenlerimizde yapılmış gibi sanki bir benzeri olmayan bir şey getiriliyor buraya ve diyorlar ki: "İşte, bu kanunu yapalım ve adrese dayalı bir ilgili şirkete verelim." Şimdi ben hangi şirkete verileceğini biliyorum bunun, ya adlarını da söylemek istemiyorum, aslında ciddi bir yatırım da var orada. Hangi şirkete verileceğini biliyorum. "Yapmayın." diyoruz. Niye "Yapmayın." diyoruz arkadaşlar? Çünkü, böyle, kamu yararı 3 kişilik kurullarla falan oluşmaz, bir şirket için bu iş yapılmaz. Üşenmedim, araştırdım "Acaba böyle bir olay Türkiye'nin başka bir yerinde var mı?" diye. Böyle bir olay da yok hiçbir yerde. İşte, bunun gibi işler yaptığınız zaman, bu insanlar geliyorlar sizi bu kürsülerden yolsuzlukla suçluyorlar.

Yine, sadece burada mı oluyor bu iş? Defalarca Kamu İhale Kanunu'nu değiştirdiniz ve geçen hafta görüştüğümüz torba yasada sadece 15 madde, Kamu İhale Kanunu'yla ilgiliydi. Neydi hatırlıyor musunuz? Yine, bir arkadaşımız, burada, işte, yasaklı olan müteahhitlerin, içeride kalan teminatlarını çekebilmeleri, alabilmeleri için yasa teklifi vermişti. Hep adrese dayalı bir iş yapıyorsunuz, yaptığınız işlerin adreslerine baktığınızda da hani havuz vardı ya havuz, 630 milyon dolarlık havuzdaki şirketler o şirketleri görüyorsunuz.

Nerede görüyorsunuz? TCDD'de görüyorsunuz. Yani gidin, hızlı tren ihalelerine bakın -geçen hafta orayı KİT Komisyonu olarak inceledik-, orada aynı şirketleri göreceksiniz. Karayolu ihalelerine bakın, aynı şirketleri göreceksiniz, hiç dikkatinizi çekiyor mu Anadolu'nun kentlerine giderken? "Duble yol yaptık." diyorsunuz, duble yolu yapanların hangi şirketler olduğuna hiç baktınız mı? Ya da elektrik dağıtım şirketlerini hangi şirketlerin aldığına baktınız mı? Ya da Karayolları, TCDD'deki hızlı tren ihalelerini hangi şirketlerin aldığına baktınız mı? Toplam 6-7'yi geçmeyen şirket. Aynı zamanda, madenlerimizi de redevans usulüyle hangi şirketlerin aldığına baktığınızda 6-7'yi geçmeyen şirket, hani sizin havuzunuza para aktaran var ya...

Tabii, Başbakanın havuzunda ne kadar olduğunu tam olarak bilmiyoruz, hesabını da yapamadık çünkü en son kalan paranın 30 milyon euro olduğunu söylüyor Bilal. Oradan geriye doğru gittiğimizde, amcaya verilen paya baktığımızda, enişteye verilen paya baktığımızda, eve yatırılacak parayı bilemediğimiz için hesabı tam tutturamadık. Bu, havuz probleminden de zor bir problem oldu. İşte, bunlarla karşılaşmak istemiyorsanız böyle özel yasalar çıkartmayın diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)